HÜZNÜ SİYAH

24-Kalemi aşk yazan Adam

***Eşyaları topladılar sepete yerleştirdiler. Hüzün'ün yüzündeki huzur gülümsemesini seyrediyordu Tarık, nede güzel bir kızdı. Tanıdığı hiç bir kadına benzemiyordu. Küçüktü mutluluklarını dibine kadar yaşıyordu, yaşatıyordu.

Kendisine dalıp gitmiş Siyah'ı fark etti Hüzün.

"Neden öyle bakıyorsun bana?"

"Bilmem, belki de hiç senin gibi birini tanımadığımdan olabilir" dedi Tarık.

Hüzün arkasını dönüp manzaraya bakmaya başladı son kez. Derince bir nefes aldı. Yavaşça nefesini verirken bir başka nefesi hissetti arkasında.***

İlk defa bu kadar yakında hissetmişti Siyah'ı kalbi atmıyor sanki koşuyordu. Arkaya dönmekten korkuyordu. lütfen eğer ki duygularımız karşılıklıysa kalplerimiz birleşsin başka bir şey olmasın diyordu Hüzün içinden.

"Bugün burası benim için daha da özel oldu seninle. Bir şans ver bana hayatında, rüzgara karşı beraber duralım, beraber koşalım ıssız yollarda, birlikteliğimizden kuvvet alalım ama bana mektuplarla yetin deme. Çok şey mi istiyorum senden Hüzün" dedi Siyah.

Rüzgardan uçan saçlar yüzünü okşuyordu Siyah'ın. Hüzün omuzlarında bir sıcaklık hissetti. Siyah'ın montu, sarmıştı bedenini.

"Üşüyeceksin hadi gidelim artık" dedi Siyah. Sepeti eline alıp Hüzün'le beraber yürümeye başladılar. Hüzün yapılan konuşmadan çok memnundu. Hayalindeki Siyah'ı kaybedecek bir hareket yapmamıştı.

Sanki öpünce tüm büyü bozulacaktı. Prens kurbağa olacak gibiydi hisleri yada Hüzün'ün ilk öpücü ilk aşkıyla olmalıydı ve şuan Siyah mı? Mustafa mı? Ayıramıyordu.

Arabaya geldiklerinde Hüzün omuzlarındaki montu Siyah'a uzattı.

"Çok teşekkür ederim hem mont için hem de bugün için çok güzel bir gün geçirdim" dedi Hüzün.

"Üşüyeceksin hadi bin arabaya" dedi Siyah, bagaja sepeti yerleştirdi ve arabadaki yerini aldı. Arabayı çalıştırıp yola koyuldu, bir cevap bekliyor muydu? yoksa bilmesi için mi söylemişti kararsızdı Hüzün.

"Neden ben" dedi Hüzün, "onca insan varken neden ben?"

Siyah yoldan gözünü ayırmadan konuştu "bunu Siyah'a mı Tarık'a mı soruyorsun?

"İkisi farklı mı? birbirinden" diye sordu Hüzün.

"Tabi ki farklı biri sadece bir laf cambazı diğeri ise bir gerçek. Hangisi hayatında olunca mutlu olacağına karar vermeli insan. Bu soruya şuan cevap verme yayın olmadığı sürede Siyah'ı mı? özleyeceksin, yoksa beraber geçirdiğimiz anlarda Tarık mı? aklına gelecek" dedi ve sustu Tarık.

Bu adam kendiyle yarışıyordu. Birilerinin onun tanınmış kimliğine aşık olması hoşuna gitmiyordu. Gerçeği yaşama isteği daha ağır basıyordu resmen.

"Seni evine kadar bıraka bilir miyim?" Dedi Tarık

"Zahmet vermek istemem" dedi Hüzün tüm kibarlığıyla.

"Zahmet mi?" gülümsedi Tarık "seninle geçireceğim her dakika kıymetli benim için" dedi.

"Hüzün yarında vakit geçirelim mi? beraber" dedi Tarık . "Taksimde falan bir şeyler yaparız ne dersin?"

Hüzün düşündü "olabilir ama dersim üçte bitiyor" dedi.

"Tamam 15.10 gibi seni okulun kapısından alırım belki beraber sinemaya gideriz ne dersin."

"Olabilir" dedi Hüzün heyecanlıydı aslında artık bir erkek arkadaşı vardı aralarında isim koyulmasa da zaman belkide onları farklı yerlere taşırdı.