Yeni bir bölüm sizlerle dostlar keyifli okumalar. Yorumlarınızı merakla bekliyorum voteleride çıkarken bırakmayı unutmayın😉😉 sevgiler 😍 ***Özlem***
***"Neredesiniz siz sabahtan bu yana" diyerek tepki gösterdi.
"Dersimiz yoktu gittik gezdik biraz canikom. Öyle elbiseler var ki balo için hepsine bayıldım şimdiden heyecanlıyım nasıl karar vereceğim ne giyeceğime?" dedi Mine.
"Daha iki ay var canım dur bakalım o kadarda abartmaya gerek yok" dedi Ayşegül.
Hüzün'ün yüzündeki asıklık düzelmemişti. Nedenin arkadaşları olmadığını çok iyi biliyordu. Neredeydi bu Mustafa dersi bitmemiş miydi?***
Masadaki sohbete kulak vermeye çalışsa da olmuyordu. Aradan beş, on dakika geçmişti ki Mustafa kapıda gözüktü. Yalnız değildi tabi ki yanında Filiz'le birlikte sohbet ederek geliyorlardı.
"Selam herkese" dedi Mustafa.
"Selam" dedi Filiz de ardından.
Masadakiler de gülümseyerek selam verdiler. Hüzün'ün yüzünde yapmacık bir gülümseme vardı.
"Çok sevindim birlikteliğinize Hüzün'cüm hayırlı olsun" dedi Filiz.
Nedense bu kız ona hiç samimi gelmiyordu.
"Çok teşekkür ederim" dedi yüzündeki yapmacık gülümsemeyle Hüzün.
"Ben kaçıyorum artık dersim bitti size iyi çalışmalar" dedi Filiz ve Mustafa'nın yanağına bir öpücük kondurup gitti.
Hüzün'ün yüzünden alevler çıkıyordu ve medeni bir insan gibi düşünemiyordu. Dün Mustafa değil miydi? sabah onun burnundan getiren güzelim papatyaları çöpe attıran şimdi bu neydi. Sinirden dudaklarını yiyordu Hüzün.
"Biraz yalnız konuşalım mı Mustafa?" Dedi Hüzün.
Bir bayan ne zaman bir erkeğe ismiyle hitap etse orada bir şeyler ters gidiyor demektir.
"Tabi ki tomurcuğum" dedi Mustafa ve masadan kalkan Hüzün'ü gözleriyle takip etti. Yanına gelir gelmez yürümeye başladı Hüzün ilerde ki ağaçların sık olduğu boş alana doğru çevirdi adımlarını.
Elini tutmamasından bir sorun olduğunun farkındayım Mustafa. İlerideki ağaçlardan birinin gövdesine yaslandı Hüzün, Mustafa da tam karşısına geçti. Mine ve Ayşegül'ün gözleri üzerler-indeydi.
"Kıskandı bizim kız" dedi Ayşegül gülerek.
"Evet seni dinliyorum sevgilim. Canını sıkan bir şey mi var?" Diye sordu Mustafa.
"Dün sen değil miydin benim burnumdan getiren çiçekleri, arkadaşımın okula bırakmasını bu samimiyet ne peki?" Diye çıkıştı Hüzün.
"Ama o benim çok yakınım ve ben erkeklere güvenmiyorum" dedi Mustafa.
"Neden güvenmiyorsun çünkü hepinizin düşüncesi benzer, yani kendinizi biliyorsunuz diyelim. Bende sana ve o Filiz'e güvenmiyorum! Ya eşit haklar olacak aramızda yada bende istediğim arkadaşıma istediğim gibi davranacağım." Dedi Hüzün.
Mustafa'nın işine gelmemişti bu konuşma. "Ama biz beraber büyüdük, ailelerimiz bile çok yakın" diye açıklama yapmaya çalıştı Mustafa.
"Orası beni ilgilendirmez bu yakınlıktan hoşlanmadım" dedi Hüzün.
Hüzün anlamak istemiyordu ve Mustafa ısrarla anlatmak istiyordu. Sonunda "peki dedi biraz mesafe koyacağım arama" dedi Mustafa.
"Tercih senin istersen birbirimize saygı duymayı deneyelim" dedi Hüzün. Nasıl olsa istediğini almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZNÜ SİYAH
RomanceBu adam kelimelerin başını döndürüyordu. Her yerde ayyaş gibi dolaşıyordu aşk. İlk defa hayal etti. Gözlerini düşündü, saçlarını, boyunu, ellerini hissetmeye çalıştı. Belki de Sema haklıydı. Bir hayalete aşık oluyordu. Kimbilir kaç kızın yüreğiyle...
