17-Vazgeçmek

767 154 24
                                    

***Mustafa değişik bir bakış gezdirdi Hüzün'ün yüzünde. "Onlarla tanışmam yıllar öncesinden. Onlar benim ailem Türkan anne, Emine anne yedi yaşıma kadar onlar baktılar bana" dedi Mustafa. Yüzünde bir gurur ifadesi oluştu.

"Nasıl yani anlayamadım?" Dedi Hüzün anlatılanlara yabancı kalarak.

"Ben yedi yaşıma kadar yurtta büyüdüm yani anlayacağın o çocuklar gibi kimsesizdim. Sonra " o sırada dolmuş göründü köşede.***

Konuşmaları yarıda kesilmişti. Hüzün duydukları karşısında şaşkınlık içindeydi. Ne fırtınalar kopuyordur kim bilir yüreğinde. O babasızlığı zor kaldırırken kimsesiz olmak nasıl bir durumdu. Dolmuş son durağa gelmişti oraya kadar ikisinin ağzından da tek kelime çıkmamıştı.

Dolmuştan indikten sonra Hüzün teşekkür etmek için Mustafa'ya döndü. " her şey için" derken lafı ağzına tıkadı Mustafa.

"Hangi dolmuşa bineceksin sen?" dedi Mustafa.

Hüzün dolmuşları gösterince "hadi gidelim" dedi Mustafa. Belli ki geç olduğu için arabasına kadar bindirmek istiyordu. Ne düşünceliydi bu çocuk. Dolmuşun önüne geldiklerinde Hüzün tekrar veda etmek için atak yaptı.

"İnanılmaz keyifli bir gündü benim için çok teşekkür ederim." Diye söze girmişti ki Hüzün, Mustafa "hadi bin dolmuş kalkıyor" dedi.

Hüzün alelacele bindi dolmuşa arkasından da Mustafa. Hüzün şaşırmıstı, "sende mi geliyorsun?"

Mustafa "izninle benim yüzümden bu saatte kaldın bırak da evine kadar götüreyim seni. Sıkıntı olur diyorsan inim bir yerde" dedi ciddi bir sesle.

"Yok onun için demedim, zahmet etmene gerek yoktu ben kendim gidebilirdim. O zaman yol boyunca belki bana yarım kalan hikayeni de anlatırsın Olur mu?" Dedi Hüzün tebessüm ederek.

Mustafa derin bir nefes aldı. Belli ki hala kocaman bir yüktü ruhunda. "Annem babamın kim olduğunu bilmiyorum. Kundakta bırakmışlar beni bir hastanenin odasına. Sonra kimsem olmadığından yurda verilmişim. Yedi yaşıma kadar orayı aile bildim.

Hafta sonları Türkan annem bazen evine götürürdü beni yıkar, saçlarımı tarar onun çocuklarıyla oynardım. Yaşları büyüdükçe beni istemediler bende durumu fark edince sıkılıyorum diyerek gitmedim.

Sonra bir gün Türkan annem beni çağırdı "Mustafa artık seninde bir ailen var" demez mi? İlkten korktum çekindim sonra bana aşkla bakan o gözlere ilk bakışta vuruldum. Beni evlat edindiler başka evlatları da yoktu olmamıştı.

Beni evlat yerine koyup büyüttüler. Muhteşem bir kadındır annem, bir kanatları yoktur. Babamda tam bir İstanbul beyefendisi muhteşem bir baba. Anne, baba eksikliği yaşatmadılar. Anlayacağın şans bana yedi yaşımda güldü.

Onun için de geldiğim yeri asla unutmam. Kendim de yaşadığım eksiklikleri bilerek onlara yaşatmak istemiyorum. Onlara abi olmak hoşuma gidiyor. İşte benim hikayem bu" dedi derin derin gözlerine baktı Hüzün'ün Mustafa.

Hüzün kafasını çevirmese kaybolup gideceğini hissetti. Bu adamı tanıdıkça hayran olmamak mümkün değildi. Derken dolmuş yerine yerleşti kalan bir kaç kişiyle birlikte Hüzün ve Mustafa da indiler.

"Artık gelmene gerek yok, buraya kadar da yoruldun. Evim iki sokak ileride buralarda büyüdüm ben bir şey olmaz anlayacağın" dedi Hüzün daha fazla yormak istemeyerek.

"Olmaz öyle şey buraya kadar geldim iki sokak mı gelemeyeceğim. Ama senin için sıkıntı olabilir dimi mahalleli falan" dedi Mustafa.

"Yoooo buralarda öyle şeyler pek olmaz aile gibidir mahalleli seni yormak istemedim. Sen bilirsin o zaman yürüyelim" dedi Hüzün daha fazla onu zorlamak istemiyordu.

HÜZNÜ SİYAHWhere stories live. Discover now