36-SEN Şehri

531 106 58
                                    

Yeni bölüm sizlerle, yazarken biraz içimin acıdığı bir bölüm oldu. Yorumlarınız ve votelerinizi bekliyorum. İyi okumalar ***Özlem***

***"Neye gülüyorsun bakim sen?" dedi Fatma hanım.

"Hiç Sema'nın sabahki halleri geldi de gözümün önüne ona. Bu arada Sema'lar gitti mi ya?" Diye sordu Hüzün.

"Gittiler inşallah her şey sorunsuz geçer. Sema uçarak gitti sanırsın ki bu kız hep evlenmeyi bekliyordu?" Dedi Fatma Hanım ve anne kız gülmeye başladılar.

Artık ders çalışmak yoktu sınav notları da açıklandı mı bitmişti. Bu akşam huzurla istediği kadar otura bilirdi Hüzün. Günlerdir günlüğüne tek bir kelime yazmamıştı.

Geç vakte doğru annesi uyuyunca odasına geçti radyodan bir müzik aradı. Tam o sırada duymaması gereken o sesi duydu. Siyah'tı bu uzun zamandır duymadığı Siyah ama kendine verdiği sözü tutmalıydı. Dinlemeye başlarsa biliyordu ki sonrasında gelecek ama yine dayanamadı. Günlüğünü alıp yanına, çalışma masasına kuruldu.***

Ne kadar uzun zaman olmuştu bu sesi duymayalı ama sanki bugün bile yanında gibi yakin hissetti. Bu hikaye Siyahla başlayacakken Mustafa ile başlayıp, devam edip sona gidiyordu.

Ey kadın her bir sokağın ezberimde
Her ateşin yüreğimde kor gibi
Sen geldin sanarsın ya ne çok yanılırsın
Hep burada olduğunu bilmeden
İlkmiş, yeniymiş gibi bakarsın gözlerime
İçimde avaz avaz sen sen diyen bir adam var
Her gece bir sokağında uyuyan,
Başka bir caddende uyanan;
İçimde bir Sen şehri var.
Kusuru bakma zil zurna sevdim
İzinsiz aşkla kapını çaldım, dayandım.
Uzun bir roman okur gibi sev beni
İlk defa sever gibi yüreğini yak benimle.

"Sen şiirleri okumuyorsun be adam, sen şiirleri kelimelere âşık ediyorsun. Kalbimin suyunu sıkıp aşk çıkarıyorsun aşk seni seçiyor posası bize kalıyor." Dedi Hüzün.

Bu adama âşık olmayı ne çok istemişti ama kalbi şiir okumak değil roman yazmayı seçmişti. İlk defa fark etti Siyahın konuşmaları neşesi ona Mustafa'yı hatırlatıyordu. Ondandı belki de Mustafa'ya bu ani vuruluşu.

Siyah dinlemeyeli bu canlı telefonları baya ilerletmiş. Konuda ilginç; bir kadına nasıl onu sevdiğinizi, onunla ömrünüzü geçirmek istediğinizi söylersiniz? En çokta erkeklerin bağlantı yapması ilginç ve komik diyaloglar oluşturuyordu. En ilginci de "kaçırıcam ağabey yapacak bir şey yok" diyen genç olsa gerek.

Hüzün nasıl evliliğe doğru gideceğini hayal etmemişti. Kalbinin istediği biri geldikten ve söyledikten sonra ne önemi vardı arada geçen kelimelerin diye düşünmüştü hep. Ama Siyah gibi konuşan bir adam şiir gibi bir teklif ederdi herhalde belki de radyodan avaz bağırırdı evlen benimle diye.

Hüzün bu akşam neden bu kadar Siyah'a takıldığını anlamadı. Bu adamı radyoda duymak bağımlılık yapıyordu. Karşı koyamıyor kendini onu dinlemekten alamıyordu.

Siyaha sorulan siz nasıl söylersiniz karşınızdakine sevdiğinizi? Sorularını da ısrarla sona saklıyordu. Son telefonuda yayına bağladı Siyah.

"İyi geceler hoş geldiniz yayınımıza. Kiminle görüşüyoruz?" Dedi Siyah.

"Seda ben Siyah Bey, sizin sürekli bir dinleyicinizim. Hem sorduğunuz soruya cevap vermek hem de size bir soru sormak istiyorum." Dedi dinleyici.

"Buyurun Seda Hanım sizi dinliyoruz" diye yanıtladı Siyah.

"Öncelikle görücü usulü evliliklerin münasip görüldüğünü düşünürsek aşk evliliği yapan insan çok az. Bana sevdiğini söyleyen adam şu an başka biriyle evli." Dedi kadın.

HÜZNÜ SİYAHWhere stories live. Discover now