18 ♛ ORMAN VE NEHİR

965 128 61
                                    

Medyada Karanlığın Şafağı için yeni indirdiğim programla yaptığım video var. Gök ve Karneol adlı bölüme de yeni yaptığım Kızıl Kraliçe videosunu koydum.

Bu sanırım bir ara bölüm. Diğer bölgelerde neler olduğunu anlatacağım kısa bölümlerden biri. Daha önce de açıkladığım gibi 3. kitabın asıl konusu kuzey ve önceki kitaplarda yaptığım hatayı yapıp tüm bölgelerde önemli olaylar olmamasını sağlayacağım. Şu an zaten asıl olaylar başlamadı. Başladığı zaman bölümler haliyle uzayacak ve büyük ihtimal Karanlığın Şafağı serinin en uzun kitabı olacak. Kaç bölüm olur şu an bilmiyorum, bilsem de değişir muhtemelen. Bu arada şu an Karanlığın Şafağı bir kitap olsaydı yaklaşık 100'lü sayfalarını okuyor olacaktınız.

18. Bölüm

ORMAN VE NEHİR

Diyar, Doğu Ormanı

Kraliçe Dalla, konsey üyeleri ile birlikte Veilhr ile görüşüyordu. Veilhr'i seven fakat konsey üyelerini sevmeyen Larsa ise yeni dostuyla vedalaşıyor, ablasının ona verdiği görevle ilgileniyordu. Nehir insanlarının hepsinin Büyük Göl'den Gök Nehir'e varmalarını sağlıyordu. Larsa'nın yanında ise Hyrelia vardı.

"Artık sana prenses diyebilirim sanırım." dedi Larsa, nehir insanlarının hepsi gözden kaybolduğunda. Rengi turkuaz mavisi olan Büyük Göl'ü izliyorlardı. Kar Kraliçesi ve Deniz Kraliçesi savaş halinde oldukları için nehir insanları Batı Denizi ve Doğu Gölü'nün ittifakıyla Büyük Göl'e gelmişlerdi.

Büyük Göl, Diyar'ın doğu sınırıydı. Doğu Denizi veya Gökdeniz olarak da geçerdi. Bilinen evrenin en büyük iç deniziydi ve ona kıyısı olan dört büyük ülke vardı. Bu ülkelerden biri o anda bulundukları Evare'ydi, Diyar'dı. Büyük ihtimal çevredeki ülkeler tarafından hala tamamına Diyar deniyordu. Yine de birbirinden bağımsız hükümdarlar tarafından yönetildiği biliniyordu. Kara Kraliçe Diyar'ın kuzeyini, Ak Kraliçe batısını ve Kızıl Kraliçe de güneyini yönetiyordu o sırada Diyar'ın. Üç Diyar Kraliçesinin dışında Bağımsız Batı Denizi'ni yöneten Deniz Kraliçesi Faelenis vardı ve elbette hala Diyar'a bağlı sayılan fakat hükümdarlar arasında tam olarak tarafını belli edemeyen bölgeler vardı: Doğu Ormanı ve Elf Şehirlerinden ikisi. Buz Diyarı bu bölgelerden biri değildi de Orman Halkı dahil birçok halk Buz Diyarı'nın tam olarak kime ait olduğunu bilmiyordu.

Ak Kraliçe ve Kızıl Kraliçe'nin ne zaman buluşacağı merak ediliyordu.

"Gümüş Nehir ve Gök Nehir'in Prensesi Hirale." dedi Hyrelia onu başıyla onaylayarak. "Batı Denizi'nin Kralı Madeinos'un gayrimeşru ve melez kızı Hyrelia değil."

Kısa bir süre önce Mercan Saray'da duyduğu söylentilerin aslını öğrenmişti. Madeinos ve Karelias, en küçük ikinci çocukları Leiseris'in doğumunun ardından boşanmışlardı ve yaklaşık 7-8 yıl ayrı kalmışlardı. Karelias bir kez daha başkaldırmıştı bu sırada, tıpkı ilk evliliklerinden önceki gibi.

O yıllar içinde ise Madeinos ve Hyrelia'nın annesi Rivera'nın evlendiği ortaya çıkmıştı. Hyrelia hatırlamadığı bebekliğini nehirlerde geçirmişti ve 4-5 yaşlarındayken Karelias'ın ölümünün ardından Madeinos onun varlığını öğrendiğinde saraya getirilmişti. Büyük annesi bir elf olduğu için o da melezdi ve melez olmasından ötürü herkes onun annesinin karada yaşayan bir elf olduğunu düşünmüştü. Madeinos ve Rivera'nın evliliği Batı Denizi'ndeki olayları daha da karıştıracağından bahsedilmemişti.

Yine de, Kraliçe Karelias'ın her şeyden haberdar olduğunun bilinmesi uzun sürmemişti.

"Gerçi yine de melezim." dedi Hyrelia, onlara yaklaşan Xaren'e gülümseyerek. Bir kar muhafızı olan Xaren, aylar önce ona yardım eden ve muhafızı olan bir buz savaşçısıydı.

"Nereye gideceksiniz?" diye sordu Larsa merakla. Aylardır burada olan Hyrelia'ya alışmıştı. Kraliçe Dalla onun ablasıydı ve onunla pek anlaştıkları söylenemezdi. Hyrelia için de aynı şeyler geçerliydi.

"Bir süre Elf Şehirleri'nde kalmayı planlıyoruz." diye açıkladı Hyrelia. "Ak Kraliçe ve Kızıl Kraliçe er geç buluşacak, o vakit Kızıl Kraliçe'yi dönerken bulacağım ve onunla konuşacağım. Aiolis'i son görenlerden biriydi. Ayrıca, Larsa, Aiolis'e yardım ettiğiniz için sana ve kardeşine teşekkür ederim." Dalla ve Larsa, Aiolis ve Rivera'nın Gümüş Nehir ve Gümüş Göl'deki dostlarına haber vermişler, Aiolis'in güvenle Batı Denizi'ne geçmesini sağlamışlardı.

"Eğer bir sorun çıkarsa buraya geri dönebilirsin." dedi Larsa. "Ayrıca Kraliçe Faelenis hakkında iyi şanslar. Koruyucu Rivera, yapması gerekeni yapıp seni koruyacaktır. Roanas ve Leiseris'i sürgüne gönderdiğini duydum. Senin hakkındaki gerçekleri de öğrenmiş olmalı."

"Rivera'ya güvensem de törenin ardından nehirlerden uzaklaşacağım. Nehirler hala Faelenis'e bağlı. Rivera, Ak Kraliçe'yle görüşeceğini söylüyor. Ak Kraliçe, Faelenis'ten daha iyidir." Gitmek üzereyken daha önce merak ettiği bir başka soruyu da sordu. "Siz ne yapacaksınız?"

"Dalla, Veilhr'e güveniyor."

"Ak Kraliçe o halde." dedi Hyrelia gülümseyerek. Mavi gözlerini Batı Denizi kadar uçsuz gibi görünen Büyük Göl'e yöneltti, sadece rengi farklıydı. Batı Denizi daha açık maviyken Büyük Göl'ün suları daha yeşili andırıyordu. "Yine de ben sizin Kızıl Kraliçe'yi seçeceğinizi düşünüyordum."

Larsa bildiklerini söyledi. "Aslında bize en çok yardımda bulunan kişi Kara Kraliçe'ydi. Prens Arna ona bağlanalım diyor. Dalla savaştan korkuyor ve bizi güvende tutacağını düşündüğü Ak Kraliçe'ye bağlanmak istiyor. Kızıl Kraliçe'nin fazla cesur olduğunu düşünüyor."

"Peki ya senin düşüncelerin neler, Larsa?"

"Kara Kraliçe'nin bizi koruduğu konusunda Arna'ya katılıyorum. Kara Kraliçe olmasa şu an Salirhenia bizi yerle bir ederdi. Ona her zaman minnettar olacağım. Fakat... eğer ona bağlanırsak yarı bağımsızlığımız olmayacak. Kara Kraliçe'nin ülkesindeki tüm bölgeler tamamıyla ona bağlı ve bizden de bunu isteyecektir. Kızıl Kraliçe'ye gelince... alevler orman insanlarını korkutuyor, Hyrelia. Yanacağımızdan, hem mecaz hem gerçek olarak. Kızıl Kraliçe'nin kıvılcımları yangına dönecek ve biz yanmaktan en çok zarar görecek insanlarız."

"Sen de Ak Kraliçe'yi düşünüyorsun o halde." dedi Hyrelia merakla.

"Ben bağımsız olmalıyız diyorum fakat bu şu an için çok zor. Ayrıca Ak Kraliçe şu anki durumunda bize imtiyaz tanıyacaktır. Sınırlarını genişletmek için Dalla'nın Kraliçe unvanını bile kabul edecektir. Veya benim Temsilci olmamı. Ayrıca Veilhr sayesinde de yarı bağımsız olma ihtimalimiz artacak. Yani evet, Ak Kraliçe'ye bağlanmamız şu an için en iyisi. Tıpkı senin ve varisi olduğun bölge gibi."


16.08.2017, 14.36

464.437, 41.619, 8.6

91.159, 10.375, 6

6.668, 977, 1.3

KARANLIĞIN ŞAFAĞI ♛ Kraliçelerin Savaşı IIIWhere stories live. Discover now