KARANLIĞIN ŞAFAĞI ♛ Kraliçelerin Savaşı III

66 ♛ SAFİR KRAL II

Büyük savaşa tahmin edebileceğinizden çok daha az bölüm kaldı.

Finale kaç bölüm kaldığını ise henüz söylemeyi düşünmüyorum. Savaş, birden fazla bölümden oluşacak çünkü.

Bölüme başlamadan birkaç sorum var. Lütfen yanıt verin.

-Bu kitap bitmeden cevabını öğrenmek istedikleriniz sorular neler?

-Oy vermeyi düşünüyor musunuz? Bölümler gecikiyor ve yaklaşık yüz okur hiç oy vermiyor.

66. Bölüm

SAFİR KRAL

Safir Prens'in İsyanı.

Zerath'ın Gece Diyarı'ndaki tahta çıkma mücadelesine bu adı vermişlerdi.

İşgalci'nin Hükmü.

Zerath'ı destekleyenler ise Auris ve Lyktos'u işgal kabul ediyorlardı. Onlar için hanedan adına sahip olan meşru varis olan Rhyseion Lysandros'un, yaklaşık otuz yıl önce Diores'in ölümünün ardından tahta çıkması gerekiyordu.

Gece Diyarı'nın bu döneminin taht mücadelesi, kazananın kim olduğuna göre adlandırılacaktı. Zerath ne düşüneceğini bilemiyordu. Tek düşünebildiği savaştı. Haftalardır Gece Diyarı'nın şehirlerini tek tek ele geçiriyordu. Lyktos'u destekleyenlerle savaşıyordu.

Bu mücadele yalnız savaş meydanlarında ve şehir surlarının ardında sürmüyordu. Zerath yıllardır Lyktos'un rüşvetle insanları kendi yanına çektiğinin farkındaydı. Eski Kral Auris, çok sevdiği oğlunun isteklerini gözardı edemiyordu. Birçok insan Lyktos'un sayesinde hakları olmayan yerlere gelmişti, şu anda onu destekleyenler işte bu ülkenin değil kendi çıkarlarını savunan insanlardı.

Kendi çıkarlarını düşünen, ülkenin geleceğini üç beş gümüşe değiştiren insanlar Zerath'ın hükümdarlığında değil üst kademelerde bulunmayı, onun hükmettiği topraklara adım atmayı bile düşünemezlerdi. En iyi ihtimal sınır dışarı edilirlerdi. Zerath, konsey üyesi olduğu zaman bunu yapmıştı. Daha doğrusu zorla yaptırmıştı. Sadece birkaç ayda, yıllardır gizlenen bu insanlar ortaya çıkmışlar ve Lyktos'un yanında yer almayı başarmışlardı.

Zerath'ın güçsüz gördüğü Auris bu insanların Gece Diyarı'ndaki varlığını kabullenmişti, Lyktos bencilliği yüzünden kabullenmeyi geçip onları savunmuştu. Gölge Diyar'ın zaten sert ve katı olan cezalarını daha da çoğaltan Zinaida ve Zerelia'nın hükmünde bu düşünülemezdi. Zerath ayrıca güçlü bir kraliçe olduğu herkes tarafından bilinen Dymentsia'nın kuzeyin eski geleneklerini geri getirme planını ilk duyanlardan biri olmuştu.

Kuzey dışında bir yerde, Okyanus'un Gölgesi ve Altın'ın güneyinde yaşayanlar için bu kadar ceza zalimlikti. Kuzey içinse adaletti.

"Lyktos'u destekleyen insanların hemen hepsi idam veya sürgün edilecek." diye açıkladı Zerath siyah atından inerken. Safir şehrine varmak üzerelerdi. Saatlerdir yoldaydılar ve ara vermeleri gerekiyordu. Onun ardından dostları atlarından inip yanına geldiler.

Sınırın ötesindeki eski kabilelerden gelen bir büyücü kadın söze karıştı. "Karanlık Diyar'da geçirdiği zaman seni merhametli birine dönüştürmüş, Rhyseion. Sözlerini duyan Yıldız Dağları'nın güneyinden geldin sanacak."

Diyar'ı bu topraklardaki birçok kişiden daha iyi bilen Thalia ona karşı çıktı. "Sana göre herkes fazla merhametli, Duanna."

Duanna siyah ellerinden birini onun susması için kaldırdı. Başını iki yana sallarken siyah saç örgülerindeki rengarenk taşlar ve boncuklardan sesler çıktı. "Zoryeva bizi merhametinizden korusun, dareise. Örgülerimdeki taşları görüyor musun? Her biri kuzeyde öldürdüğüm insanlardan bir anı. Bizim düellolarımızda tek ödül sağ kalmaktır. Bu topraklarda ise bir kılıç. Belki bir söz veya mevki."