KARANLIĞIN ŞAFAĞI ♛ Kraliçelerin Savaşı III

61 ♛ SAVAŞ VE AŞK*

Medya: Love Is a Battlefield - J2 [feat. Chelsea Caroline]

61. Bölüm

SAVAŞ VE AŞK

Zümrüt şehrinin en büyük arenası binlerce yıldır bazı değişikliklerle aynı yerde, aynı değerdeydi. En büyük şehirlerden olmasının yanı sıra düellolarıyla anılan bu şehirde tarihi değiştiren, kaderi belirleyen düellolar gerçekleşmişti. İlk Kraliçe Deisenria bir başka karanlık hükümdarı burada öldürmüştü ve Karanlık Diyar'ın tek hakimi olmuştu. Gölge ve Altın Savaşları sırasında kendini hükümdar ilan eden Dhrania burada kuzey lideri olmuştu.

Az sonra yapılacak olan düelloda yine iki kuzey lideri karşı karşıya gelecekti. Diğerleriyle farkı hakimiyet mücadelesi değil, tamamıyla bir güç gösterişi olmasıydı.

Kara Kraliçe gücünü göstermekten hiçbir zaman çekinmemişti. Arenaya çıkarken aklından geçen düşünce buydu. Siyah çizmeleriyle bastığı zemin siyah kumla kaplıydı. Mücadele alanı genişti, daire biçimindeydi. Hızlı adımlarla arenanın ortasına doğru ilerledi. Koyu renkli taş basamaklarda bulunan insanlar onun gelişiyle ayağa kalkmışlardı, uzakta oldukları için onları seçemese de başlarını eğdiklerini biliyordu. Sanki sonsuza dek sürecek gibi duran sessizlik az sonra bozulacaktı. Kuzeyliler sakinliklerini fazla koruyamazlardı.

Gece Kralı sahip olduğu gücü gizlemek zorunda kalmıştı. Bu düello onun gücünü göstermesini sağlayacaktı. Aynı zamanda karanlık halk hükümdarlarının seçtiği müttefiki tanıyacaktı. Seçtiği büyüler insanların onun hakkında kesin bir karar vermesini sağlayacaktı. Birkaç adım ötesinde duran Kara Kraliçe, kendini kanıtlamış olmalıydı çünkü daha önce halkın bu kadar değer verdiği biriyle karşılaşmamıştı. Auris de Zinaida da Dymentsia'dan eski ve tecrübeli hükümdarlardı ama onun kadar saygı ve değere sahip olmamışlardı.

Kara Kraliçe halkının ona değer verdiğinin, onu sevdiğinin ve ondan korktuğunun farkındaydı. Bu karmaşık ve zıt duyguların dengesini korumayı başarmıştı. Attığı her adımı buna göre atmıştı.

Zerath, Diyar'ın diğer insanlarının onu nasıl gördüğünü bilmiyordu ama arenada hiç boş yerin kalmamasından ve gördüğü herkesin arenanın büyülü kalkanına yansıyan duygularından bu bölgedeki insanların Kraliçe'yi tanıdığını anlamıştı.

Kraliçe ve Kral aralarında bir adım kala durdular ve hiç kımıldamadılar. Arenanın belli bölgelerinde yer alan güçlü büyücülerin kalkanı güçlendirmesini beklediler. Arenanın üstünü kubbe gibi saran kalkan onların büyüleriyle renk değiştirdi, kuzeyin koyu ve parlak renkleri dalgalanarak sarmallar oluşturdu. İkisini temsil eden zümrüt yeşili ve safir mavisi kalkana hakim oldu ve birkaç saniye içinde renkler kayboldu. Büyülü alanın etkisiyle görülen bir dalga onlara doğru geldi. Siyah çizgili altın, turkuaz, çivit mavisi, koyu yeşil gibi renkler labradorit taşının renkleriydi. Bu taşın enerjisine hakim olabilen çok az büyücü vardı. Bunlardan biri Temsilci Rhadenis'ti.

Rhadenis'in yaptığı koruma, onların kendi etraflarına saatler önce oluşturdukları kalkanlara eşit derecede dağıldı. Sıradan bir zamanda arenanın koruması etkin hale getirildiğinde içeride hiç kimse zarar görmezdi. Bu sıradan bir zaman değildi. Kendileri bile sahip oldukları güçlerin sınırlarını bilmiyorken o anda oluşturulan kalkanlar yetersiz kalabilirdi. Rhadenis onları bu konuda uyarıp ölümcül sonuçları olan yasak büyüleri yapmamalarını söylemişti.

Kalkanların tamamen etkin hale getirilmeleri üç dakikayı bulabilirdi. Zerath'a bakan Dymentsia bu dakikaları konuşmak için kullandı. "Umarım bu kadar kalkanın fazla olduğunu düşünmüyorsundur."