27 ♛ GECEYARISI YILDIZI II

927 143 132
                                    

27

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

27. Bölüm

GECEYARISI YILDIZI II

Kuzey rüzgarı, Lazuli Sarayı'nın surlarını aşmanın bir yolunu bulmuştu. Rüzgar, Dymentsia'nın bulunduğu balkona geliyordu, lacivert elbisesinin eteklerini savuruyordu, siyah kanatlarında hissediliyordu.

Hava giderek soğuduğu için kadın, kollarını bedenine dolamıştı, yanında bir pelerin yoktu. Balkondan gördüğü şehir, gördüğü en güzel haldeydi. Ülkenin adını aldığı gece, şehrin üzerindeydi. Ay ve yıldızların ışıltısı, gökyüzünün koyu mavi rengini yansıtan şehrin her tarafından görülüyor olmalıydı. Bir ejderhanın silueti, şehrin binalarının üzerindeydi. Ve bir kuzgun daha az önce yakınlardan geçmişti.

Gözlerini kapadı ve rüzgarın kokusunu aldı. Gözlerini açtığında ay ve yıldızların az öncekinden daha fazla parıldadığını fark etti. Hislerinin onu yanıltmayacağını anladı. Arkasını döndü. Kanatlarını korkulukların ardına atarak dirseklerini korkuluklara dayadı ve kapının açılmasını bekledi.

Adam, onu gördüğüne çok şaşırmamıştı.

"Bir yere mi gidiyorsun?" diye sordu Kraliçe.

"Evet." dedi Rhyseion kısık sesle. Öfkesinin geçmediği belliydi, bunu Dymentsia'dan gizlemeye çalışsa da başarılı olamıyordu. Siyaha dönen gözleri öfkesini gözler önüne seriyordu.

Dymentsia, kanatlarını katlayarak korkuluklardan uzaklaştı. "Nereye? Belki seni ziyarete gelirim."

"Bilmiyorum." dedi Rhyseion, daha önce buradan gideceğini düşünmemişti. "Belki doğuya, belki kuzeye."

"Kara Ülke'ye gelebilirsin." dedi Dymentsia, aralarında birkaç adım mesafe kala durduğunda. "Ancak ülkenden ayrılmayacaksın, öyle değil mi Zerath?" Ses tonuna daha önce varlığını bile bilmediği bir gücü katmıştı. Onun öfkesini almıştı.

"Gideceğim." dedi adam, sakinleştiğini fark ederek.

"Bana geçmişi anlatmadan olmaz." dedi Dymentsia gülümseyerek. Bir adım daha attı. "Kanatların nerede, Zerath?" Bakışları onun omuzlarına gitti, sanki kanatlarını görebilirmiş gibi. "Onları görmek istiyorum. Sana Zerath diyebilirim, değil mi? Bu ismi daha çok sevdim."

Zerath, bu ismi bir süredir duymamıştı. Onun sözlerindeki tehdidi fark etmişti, Dymentsia gerçeği ondan duymak istiyordu. Bir yanıt vermesi gerektiğini fark ettiğinde aradan birkaç dakika geçmişti, başını evet anlamında salladı.

"Peki ya Gölge Kral'a ne dersin?" dedi Kara Kraliçe biraz daha yaklaşarak. "Bir kral olmadığını söyledim, sen de söyledin. Ama bunu şimdi inkar edemezsin çünkü artık gerçeğin bir kısmını biliyorum."

"Zerath daha iyi." dedi adam.

"Gölge Diyar'a ait bir isim değil mi? Anlamından emin değilim, çok eski."  dedi Dymentsia. "Kral Diores'in ve Kraliçe Zerelia'nın oğlusun sen. İki ejderhanın gücüne sahip güçlü bir melezsin." Başını yana eğdi, keskin hatlara sahip olan yüzü inceledi, gece siyahı saçlara ve yeniden asıl rengine dönen mavi gözlere baktı. Sanki, sahip olduğu güçleri görebilecekmiş gibi. "Son bin yılda var olan en güçlü melezsin belki de. Ancak güç, istediğin bir şey değil. Çünkü zaten güce sahipsin. İstemediğin kadar karanlığa sahipsin. Belki benden bile fazla."

KARANLIĞIN ŞAFAĞI ♛ Kraliçelerin Savaşı IIIOù les histoires vivent. Découvrez maintenant