Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤Chanbaek

bir gün solacağını bilen bir gül gibiyim, açıyorum bak yine de

Ortamda varlığını kesinlikle belli etmeye başlayan gül kokusu eşliğinde, beyaz köpükler arasında küvette uzanan Baekhyun'da göz gezdirdim. Cayır cayırdım ama seks yansıtmayan bakışlardı bunlar, çok güzel bir şey vardı burada, tam olarak hangi etkenler oluşturuyordu bilmiyordum. İnsanın içini hoş ediyordu, ki benim içim en son hoş olduğunda ne yapıyordum bilmiyordum. Belki de hiç yaşamamıştım daha önce, yabancılıktandı bu durumu bir tabire sokamamam.

"Çok mu güzel duruyorum?" Gözlerini kısarak güldüğünde, jakuzinin kenarına oturarak, işaret parmağımın dış kısmını çene hattında gezdirdim. "Seni delirteceğim, gülme derim."

Dokunuşlarımın hoşuna gittiğini belirten mırıldanmalar çıkararak elini kemerime atmıştı. "Belki de deliresim vardır."

Kemerimi çıkardıktan sonra pantolonumun düğmesini açmış ve geri kalanı halletmem için beklemeye başlamadan önce penisimin üzerinde parmaklarını gezdirmişti. Sıcak dokunuşuyla irkilerek piercingimi çekiştirmiş ve pantolonumu üzerimden attıktan sonra baksırımı da çıkarmıştım. Başımı kaldırdığımda jakuzinin kenarına kolunu, onun üzerine de başını koymuş beni izleyen bir Baekhyun beklemiyordum. Yani bekliyordum ama bu kadar cüretkar bakışlar beklemiyordum.

Bakışlarına karşılık vererek jakuzinin içine girdim ve geniş alanda kendimi ona olabildiğince değdirdim.

"Benimle sevişmen için sana para vereceğim cinsten bir bedenin var." Daha önce hiç kimseden benzerini duymadığım, beni bir fahişe izlenimine sokan iltifatına tepki vermemek istesem de gülmüştüm. Bazen öyle cümleler kurarak, öyle benzetmeler yapıyordu ki; ona göre iltifat olan şey herhangi birine göre hakaret olabiliyordu.

Modunu hiç bozmayarak bacağınının birini suyun altından kavradım ve okşamaya başladım. "Ama benim yeterince param var ve başka şeyler istiyorum."

"Her şeyimi alabilirsin şimdi." Başını geriye yaslayarak dokunuşlarımla kıvrıldığında, elimi ileri götürerek üst bacağını okşamaya başladım. Yumuşak teni yukarı çıktıkça daha da hassaslaşırken, göğsü şimdi belirgin bir şekilde inip kalkıyordu. Elimi bacağının iç kısmında gezdirerek yüzüne baktığımda nefes kesen ifadesini görmüş ve araladığı dudaklarından çıkan kesik nefesleri duymuştum. İşaret parmağımı üst bacağının iç kısmından geriye doğru sürttüğümde belini kırarak, göğsünü hafifçe yükseltmişti.

Ona biraz daha sokuldum ve ayrık duran bacaklarını belime dolayabileceği şekilde konumlandırdıktan sonra gövdesinden kendime doğru kaldırdım. Tam olarak kucağımda oturuyor duruma geldiğinde onu delirtmek adına başlayacağım girişimlerden ilkine, tüm çıplaklığını hissettiğim için epey uyarılmış başlıyordum. Dudaklarımı hemen önümde duran boynuna değdirerek öpmeye başladım. Teninin her noktasını seviyormuşum gibi nazik ve baştan çıkarıcı dokunuşlarla ilerleyerek boynunu öpüyor, okşuyor, zevk alması adına her şeyi yapıyordum. Fazla dokunuştan ve ilgiden mest olduğunda gözlerini kapatarak çıplak tenini penisim üzerine bariz hareketlerle sürtmeye başladı, bir yandan da inliyordu.

Ellerimle sırtını okşamaya, yüzeyden tenine bulaşmış olan kaygan köpükle masaj yapmaya başladım. Rahatladığını mırıldanarak belli ederken, kapalı gözlerine ve akıl almayacak şekilde cezbedici duran haz dolu ifadesine bakındım. Elim aşağı kaydıkça ifadesi geriliyordu, kalçalarına çok yaklaştığım bir anda da alt dudağını dişleyerek nefes nefese devam etmemi beklemeye başlamıştı. Yavaş dokunuşlarımı, yumuşak kalçaları üzerinde gezdirdiğimde kendini bana yeniden sürtmeye başladı. Epey sertleşmiş olmam hoşuna gidiyordu muhtemelen.