bir gece yarası

4.1K 408 41
                                    

Saat gece üçü vuruyordu fakat ben uyumaktan çok uzaktım. Dizimde uyuyakalmış Baekhyun'un aksine, gözlerimi kapatamayacak kadar stresliydim.

Bambaşka bir ülkede olan kardeşim de, şu anda benim yüzümden uyuyamıyorken ondan cevap bekliyordum. Yaklaşık bir saat önce, az sonra döneceğini söylemişti.

Önümdeki zigon sehpada duran soğumuş kahvemi aldım ve öğürmek istememe neden olsada içtim. Baekhyun dizimde uyuduğu için kalkıp yeni bir tane yapamayacaktım. Uykum gelmemeliydi.

Ağzımdaki yoğun kahve tadı hoşuma gitmiyorken sırtımı koltuğa yasladım ve başımı geri attım. Baekhyun hafifçe kıpırdadığında, bir elimi kaldırarak saçlarına yumuşakça dokunmuştum. Dokunduğum için uykumu getirebilecek yumuşaklıkta olan saçlarını, parmaklarımın arasına yer yer alarak okşadım. Dizimde oluşturduğu sıcaklık iç çekmeme neden olmuştu. Ona bir daha hiçbir şey için ağlamayacağıma dair söz vermiştim, yaklaşık iki gün önce. Ama bir gün bedenimin herhangi bir yerinde ona ait bir sıcaklık hissedememe düşüncesi canıma okuyordu. Sözümde durabilmek adına düşünmemeye çalıştım ve hâlâ seviyor olduğum saçlarının dikkatimi dağıtmasına izin verdim.

Hemen yanı başımda duran telefonumdan bildirim sesi yükseldiğinde, başımı koltuktan çekmiş ve onu elime almıştım.

Luhan araştırma ve en iyisini bulma kabiliyetine sahip olduğundan, ondan bizim durumumuzla ilgilenebilecek en iyi doktorları bulmasını istemiştim. Bir sevgilim olduğunu ve ilk sevgilimin de uyuşturucu yüzünden ellerimden kayıyor olduğunu duyduğundan beri araştırıyordu. Okuduğu üniversitedeki arkadaşlarına dahi haber vermiş, en iyisi adına hiç tereddütsüz arama girişimi başlatmıştı.

Attığı mesajda sadece, 'Seni arayacağım hyung.' yazıyordu.

Konuşurken Baekhyun'u uyandıracağımı bildiğimden, olabilecek en yavaş halimle kıpırdandım ve dizime başına koymuş, geniş koltukta uzanmış olan oğlanı dikkatle hareket ettirdim. Kısa bir uğraştan sonra başını dizimden çekip koltuğa bırakabilmiştim. Onu rahatsız etmeden hızla koltuktan kalktım. Luhan her an arayabileceği için geniş odayı terk edecektim, Baekhyun'un başının altına bir yastık yerleştirdikten hemen sonra.

♤♤♤

"Düşündüğün kadar da çıkmazda değilsin. Doğru tedavi ile çok zorlanmadan sevgilini arındırabileceğini vadediyor. Elbette bir daha asla uyuşturucu kullanmaması gerekiyor. Ve çevresinde de kullanan kimsenin olmaması tabii ki."

"Bu tedavi, Amerika'da mı olacak şimdi? Her türlü masrafını karşılasak ve fazla ödeme yapsak, Kore'ye gelemiyor mu?"

"Adamın burada hastanesi var. Tüm teçhizatı da içinde, tedavi burada olmak zorunda. Durumun parayla bir ilgisi yok."

"Tamam." dedim. Bize hiç çekinmeden umut vadeden doktorun yanına kesinlikle gidecektik. Yarın, ilk uçakla.

"Gelmeden haber verirsen, seni havaalanından alırım hyung."

Esnediğini duydum. Kısa bir gülümseme yüzümü kaplarken hımladım ve artık uyuması gerektiğini belirterek telefonu kapattım. 'İyi geceler.' demişti. 'Ne olursa olsun ben buradayım hyung.'

Elimdeki telefonu pencerenin önüne bıraktım ve yakında terk edeceğim şehrin ışıklarında göz gezdirdim. Odamın bu manzarasını kendimi bildim bileli seviyordum.

"Chan...Yeol."

Bir anda etrafıma dolanan kollar şaşırmama neden olmuştu. Üstelik sesi ayakta uyuyor gibi çıkmıştı.

"Uyandın mı?"

Kıkırdadı ve "Hayır." dedi.

Ben de umutla gülümseyerek bedenime doladığı kollarına sarıldım. Yüzünü sırtıma, bedenini bedenime yaslamış uyuyor gibiydi. Karnımın üzerinde birleştirdiği ellerinin üzerini okşayarak bakışlarımı onlara indirdim.

Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤ChanbaekWhere stories live. Discover now