dudağında yangın varmış dediler, ta ezelden yayan koşarak geldim

5.6K 464 266
                                    

Asansörden indiğimde kaşımdaki küçük bandajdan rahatsızlık duyduğumu hissediyordum, fena patlamıştı ama Jongin pansuman yaptığı için şimdi daha iyi durumdaydı.

Evimin önüne kadar gelerek, Baekhyun'un burada olmasını diledim.

Sikik bir gündü ve ben cidden onu görüp sakinleşmek istiyordum. Belki biraz da yumuşak yumuşak öpmek. Sonra 'o vazgeçene kadar arkadaşız' dedim kendi kendime. Arkadaşım olarak da olsa evimde olmasını dileyerek şifremi girdim. Kapı basit bir sesle açıldıktan sonra aralayarak içeri girmiştim.

Karanlık olması gereken evin salonunda ışık yanıyor olduğu için istemsizce gülümsediğimde, kaşım hafifçe sızlamıştı. Kaşımdaki sızıyı siklemeyerek gülümsemeye devam ettim.

Salona doğru ilerleyerek aralık kapıdan içeri bakındım, Baekhyun'u televizyon falan izlerken uyuyakalmış bir halde bulmayı acayip arzuluyordum. Fakat bu açıdan içerisi tam görünmediği için hafifçe kapıyı ittirdim.

Ne yazık ki odada bir beden olmadığını görm-..

"Birini mi arıyorsun patron?" Arkamda aniden belirmesinden ya da boynuma nefesini veriyor olmasından daha çok ses tonu uyarılmama sebebiyet vermişti. Dudaklarını boynuma değdirip geri çektiğinde kafayı yediğimi falan düşünüyordum.

"Arkadaşlar tahrik etmezler." diyerek ona döndüğümde, gördüğüm şeyden kaynaklanan ciddi şaşkınlığımla bir adım geriye gitmiştim. Giymiş olduğu kırmızı saten gecelik, akıllara zarar duruyordu. "Sik...tir."

"Beğendin m-.. KAŞINA NE OLDU SENİN?!" Bana doğru hızla adımladığında elimle ona engel olarak geride durmasını sağladım. Şu geceliğe biraz daha bakmam lazımdı.

"Afet misin sen nesin Baekhyun? Canımı falan mı istiyorsun?" Etrafında dolaşmaya başlayarak konuşmuştum ama aklım falan baya sarsılmıştı şimdi. Bedenini saran ve ince beliyle kalçalarını ortaya çıkaran gecelik, beyaz bacaklarını da aşağıdan biraz sergiliyorken, yakası epey açıktı. Köprücük kemiklerinde göz gezdirirken piercingime asılmıştım.

Dikkatimi dağıtarak üzerime adımladı. "Chanyeol kaşına ne oldu?"

"Duvara çarptım." dedim, "Az önce seni böyle görünce hızımı alamadım da."

Göz devirdiğinde, güzel yüzünü sevdiğimi ancak şu anda güzel bedenini daha çok seviyor olduğumu düşünerek bakışlarımı aşağı indirmiştim. Ne yazık ki ben onu biraz daha gözlerimle taciz edemeden yanımda biterek yüzümü elleri arasına aldı ve kaşıma bakmaya başladı. "Doğru düzgün söylesene ne olduğunu."

"Kavgada oldu."

Eliyle hafifçe pansumanın üzerine dokunduğunda yüzümü buruşturmuştum, acıyordu da hâlâ.

"Nasıl kıydılar şu şirin surata?" Konuştuğunda hahlamıştım. "Sensin şirin surat."

Ellerini hâlâ yüzümden çekmezken dudaklarıma dudaklarını sürterek fısıldamıştı. "Seksi olmaya çalışmıştım, şirin mi duruyorum?"

Bile isteye tahrik edişiyle gözlerimi kapattım. Sakin falan kalamıyordum, kolumu beline sararak onu kendime daha çok çektim ve bedenlerimiz arasında hiç boşluk bırakmayarak bizi tek vücut yaptım. Bütün bedeni bana dayalıydı şimdi.

"Hani arkadaştık biz?" gözlerimi açarak dudaklarımın ucunda duran dudaklarına minik öpücükler bırakmaya başlamıştım. Öpücüklerim boynuna doğru giderken, elini göğsüme dayamış parmaklarını çocuk gibi oynatıyordu. "Senden arkadaş olmaz, ben de vazgeçtim."

Gülümseyerek hımladım. "Ne olur benden?"

Bir elimle hafifçe kalçasını okşadığımda kıpırdanmıştı.

Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤ChanbaekWhere stories live. Discover now