şehrime kırmızı yağmurdun

5K 435 243
                                    

Başımdaki korkunç sancı uyanmama sebebiyet verdiğinde, yavaşça kendime gelerek gözlerimi aralamıştım. Gördüğüm silüeti tam olarak seçemediğimden bir kaç kere gözlerimi kırpıştırdım.

Sonunda Yifan olduğundan emin olduğum bedene kısa bir süre bakınmıştım. "Yifan?"

Sesimi duyduğunda başını telefonundan kaldırarak hızla bana döndü.

"Uyandın mı?"

"Öyle olduğunu düşünüyorum." dedikten sonra gülmüştüm. Onun neden burada olduğunu bilmiyordum. Yatak odamdaydım ve o da buradaydı. Aklıma Baekhyun geldiğinde etrafa bakınmak adına hamlede bulunmuştum ama Yifan dikkatimi dağıtacak şekilde konuşmaya başladı.

"Niye kendine dikkat etmiyorsun? Chanyeol en son ne zaman doğru düzgün yemek yedin sen?"

Sorduğu soruyu biraz düşünmüştüm. Gündüz lolipoplarımla takılmıştım biraz?

"Dün sabah kahvaltı yaptım sanırım."

Yuhlamıştı. "Haplar ve sigara iştahını kesiyor da bu kadarına da yuh be oğlum, bedenin çökecek dengesiz hayatından."

"Ben bayıldım." Bir anda aklıma gelen anıyı dile getirdiğimde gülmüştü.

"Bayıldın ve Baekhyun beni çağırdı. Ben de Yixing'i çağırdım. Sadece bedeninin zayıf düştüğünü söyleyerek iğne yaptı. Beslenmene falan dikkat etmen gerekiyormuş, bak gece gece herkesin ödünü kopardın."

"Herkes?"

Ben sorar bir tonda konuştuktan sonra gözleriyle başucumu işaret etti. Gösterdiği yere döndüğümde Baekhyun'u yanıma kıvrılmış bir halde uyurken bulmuştum. Sahi yanımda uyuyordu ve ben yeni fark ediyordum.

"Sen bayılınca ne yapacağını şaşırmış, bedenini falan taşıyamamış da. Beni aradığında deli gibi ağlıyordu. Muhtemelen ben gelene kadar da ağladı. Yixing iyi olduğunu söyleyene kadar çıldırmış gibiydi. Çok yıprattı kendini, bir sorun olmadığını öğrenince de yanında uyuyakaldı."

Duyduklarımla yanımda yatan hassas bedeni izlerken kötü hissetmiştim. Canını yakmış olmalıydım.

"Ağlarken uyuyakaldı."dedi. "İyi olduğunu öğrendikten sonra da seni izleyerek ağladı, çok korktu sanırım."

İçimde oluşan kötü hisle Baekhyun'un bedenine doğru kayarak, onu da kendime doğru çektim. Hemen uyum sağlamış ve yüzünü göğsüme sokuşturmuştu. Saçlarının arasına bir öpücük bırakarak, kolumu beline sardım.

Yifan, "Chanyeol?" dediğinde ona dönmüştüm. Devamını beklediğim sırada ekledi. "Siz aşık mısınız lan?"

Cevapsız geçen bir kaç saniye, bana aslında doğru cevaba yakın olduğumu fısıldıyordu. Yine de emin değildim, bir şeylere karar verecek kadar güçlü falan da değildim.

"Kim bilir?" dedikten sonra iç çekerek Yifan'a döndüm. Yüzündeki sevecen ifadeden hızla kurtularak boğazını temizlemişti. Tam da o anlarda duygusal bir yapısı olduğunu düşünüyordum.

"Ben gidiyorum, yarın dinlensen iyi edersin."

Baekhyun'u daha fazla rahatsız etmemek adına onu başımla onayladım. Kısa süre sonra odamdan çıkmıştı, dış kapının sesini duyduğumda evden de çıktığını anlamıştım.

Baekhyun'un saçları arasına yüzümü gömerek, gözlerimi kapattım. Sessiz ve derin uyuyordu, bedenen yorulmuş olmalıydı. Belki de Yifan'ın dediği gibi epey yıpranmıştı.

Üzerimizi örtmek adına kolumu oynattığım sırada hissettiğim acıyla duraksamıştım. Bakışlarımı çıplak koluma çevirdiğimde, iğne vurulduğum yerdeki beyaz pamuğu görmüştüm. Bedenimi kendine getirebildiğine göre güçlü bir şey olmalıydı.

Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤ChanbaekWhere stories live. Discover now