bir ipin üstünde dans ediyoruz, düşen yanar burada

4.8K 461 183
                                    

Bana zorla abartı bir kahvaltı yaptırmıştı. Neredeyse midemin bulanmaya başladığı ve kusacağıma inandığım bir anda da yeterli olduğunu söylemişti. Bakın bu konuda ciddiydim, önüme çektiği bir sandalyeye oturarak, ağzıma attığı her lokmayı özenle seçmiş, itiraz etme şansımı ise, benimle bir hafta birlikte olmayacağını söyleyip tehditle yok etmişti.

Şimdi o mutfakta kahvaltı masasını topluyorken ben de dişlerimi fırçalamış ve salona geçmiştim. Yapabilecek bir şey bulamadığımda da, koltuğa uzanarak kapalı televizyona bakmaya başladım.

Baekhyun işini bitirmiş olacak ki kapının girişinden görünmüştü. Beni boğacak kadar yedirmesini unutmamı sağlayacak güzel gülüşünü sunduğunda, yine de ona kanmadığımı göstermek için kaşlarımı çatmaya devam ettim. Bacaklarına bakmamaya da özen gösteriyordum, e çıplaktılar sonuçta, bakarsam ciddiyet falan kalmazdı.

"Küs müyüz?" Yanıma adımlayarak, uzanıyor olduğum koltuğun kenarına oturdu. Tişörtünün sardığı kalçaları, karnımın yanına temas ediyordu. Tek bir bedeni alacak koltuğa iki kişi sığmaya çalıştığından epey sıcak temaslar gerçekleştiriyorduk. Ciddi kalmam için dezavantajdı.

Elini saçlarıma atarak, kendince şekil verdi. "Küstün mü sen bana yakışıklı?"

Cevap vermiyordum, samimi bir gülümsemeyle yüzümü izliyordu. Kıvrılmış dudaklarına ve güldüğü için kısılmış gözlerine çok odaklanmamaya çalışıyordum çünkü çok güzeldi. Yüzünde her nokta güzeldi. Bu yüzden bakışlarımı onun arkasına çevirdim.

"Chanyeol abartma istersen, alt tarafı kahvaltı yapmanı sağladım." Yüzümü yeniden kendine doğru çevirmişti. Belki biraz abartıyor olabilirdim ama kesinlikle sadece kahvaltı yapmamı sağlamamıştı. Bence üç günlük yemiştim.

"Önümden çekil." dedim. Gözlerine bakmamaya özen göstererek ekledim. "Film seyredeceğim."

Kısa bir süre sessizlik olmuştu. Ne düşünüyordu ya da gözleri ne yansıtıyordu bilmiyordum çünkü yüzüne bakmıyordum.

Sonra yanımdan kalktı. Televizyon ünitesine doğru ilerlediğinde, bakışlarım siyah tişörtün kapatamadığı bacaklarını ve akıl bırakmayacak gibi duran kalçalarını süzmüştü. Piercingimi çekiştirirken hemen gardımı indirmemek adına bakışlarımı başka bir yöne çevirdim. Ne yaptığını anlamadığım anlardan sonra, televizyonda açılan filmle, dün gece izlemek için seçtiğim filmi açtığını fark etmiştim.

Beni cidden televizyonla başbaşa bırakma ihtimali şimdiden can sıkıcı olmaya başlamışken, düşündüğümü yapmadı ve yanıma doğru ilerledi. Ben hareketlerini izliyorken bir anda koltuğun üzerine çıkarak, kucağıma oturmuştu. Ani hamlesiyle henüz bir tepki verememiştim. O ise duraksamadı ve yan bir biçimde üzerime uzanarak, başını göğsüme koydu.

Şaşkınlıkla tavırlarını izliyordum. Televizyon izlemek için pozisyonunu çoktan almıştı. "Kucağımda izlemeyeceksin sanırım."

Yüzünü bana doğru kaldırarak, kendinden emin bir ifadeyle gülümsedi. "Kucağında ne istersem yaparım."

"Baekhyun üzerimden kalka-.."

"Chanyeol sesini keser misin?" Yüzünü yeniden televizyonu görmek amacıyla eğdiğinde eklemişti. "Film başladı."

Ne diyeceğimi bilmediğimden aralık kalmış dudaklarımı kapattım. Kucağımda olması sorun değildi. Yarı çıplak bedenini boydan boya bana yaslamış olması hiç sorun değildi. Hatta ona kızgın davranıyor olmasam çoktan sevişmeye başlamış bile olurduk.

♤♤♤

Konuşmadığımız anlar epey ilerlemişken, film de heyecanlı anlarındaydı.

Daha önce izlemediğim film, ciddi bir biçimde ilgimi çektiğinden izliyordum. Hatta ara ara filme dalıp kucağımdaki Baekhyun'u unuttuğum bile oluyordu, tabi sonra Baekhyun kıpırdıyordu ve kasıklarıma sürtünen kalçası inleme gereksinimi duymama neden oluyordu. Biraz da bilerek yapıyordu çünkü filmdeki çift ne zaman öpüşse ya da cinsel bir çekimde bulunsa, kasıklarımda sıcak temaslar hissediyordum. Etkileniyor muydu?

Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤ChanbaekWhere stories live. Discover now