bul beni sokaklarımda, kendime yalanlarımdan kurtulmak zor olsa da

5.4K 447 275
                                    

Bir kaç saniye arkası dönük vaziyette sessizce durdu koridorda. Ettiğim teklifi ben bile beklemezken onun tepkisini hoş görüyordum. Sonra bana döndüğünde, gözlerime yoğun bir şaşkınlık ve ne olduğunu bilmediğim diğer hissiyatla bakmıştı.

Adımlayarak tam önüme geldi, aramızdaki mesafe epey kısayken gözlerini kapattı. "Neden bunu yapıyorsun?"

Neden ne yapıyordum bilmediğim için yanıt verememiştim, zaten hemen yanıt beklemiyor olmalıydı ve ekledi.

"Ben kimim de sen bana böyle bir yardım da bulunuyorsun Chanyeol?" Gözlerini açtığında onların dolmuş olduğunu görmüştüm, bugün ikinci kez ağlasın istemiyordum.

"Ben tam olarak buyum, beni neden olmadığım bir masumlukta hissettiriyorsun?" Sesi titreyerek konuşmuştu, gözyaşları yine yanaklarına değmeye cüret ettiğinde kendime kızıyordum. Dindirememiştim ya bir türlü ağlamasını.

Gözyaşlarından hiç çekinmeden, cesurca yüzümde gezdirdi bakışlarını, cevap bekliyor gibiydi.

"Sadece karşıma çıktın ve ben kırık dökük ruhunu hissettim. Yaptığın hiçbir şeyden memnun değilsin, sen bu pisliğe ait değilsin Baekhyun."

Kendiyle dalga geçercesine gülmüştü. "Tenim çok beyaz diye mi böyle düşünüyorsun? Melek falanımdır kesin ben. Söylesene bu kirli bedenin ruhunu nasıl temiz görebiliyorsun?"

Yüzünü ellerim arasında bırakarak, ıslak yanaklarını baş parmaklarımla silmeye çalıştım. Tenine sunulan her türlü kibar dokunuştan çok hoşlanmasının nedeninin, aslında onlara muhtaç olması olduğunu öğrendiğim için ona bolca bunlardan sunmak istiyordum.

"Bedenin kiri ruha bulaşmaz Baekhyun, ruh çok başka kirlenir. İnan bana seninkinde o kirlerden hiç yok."

Bedeninin titrediğini hissettiğimde çok güçsüz düştüğünü anlamıştım. Kendi kurallarını, kendi duvarlarını yıkmaya çalışıyordu.

Kollarımı etrafına sararak yüzümü boynuna gömdüm. "Bedenini de temizleriz hem, unuttun mu benim çok sabunum var?"

Hıçkırdığında onu çok fena ağlattığımı anlamıştım. Bu istediğim şey değildi ama neden beceremiyordum ki?

Beni kendinden kibarca ayırarak yüzümü elleri arasına aldı. Öpmek istiyor gibi bakmasına rağmen hiç yaklaşmıyordu.

"Bedenim kirli." dedi. "O heriflerin dokunduğu yerlere koyma yüzünü."

Hayatım boyunca kalbime etki eden çok az cümle olmuştu. Tam o noktaya acı çektiren ya da tam orayı hızla çarptıran. Az önce duyduklarım ise her iki anlamda aynı yere oynamıştı. Baekhyun'un acısını ilk defa kalbimde bir yerde hissederken, yine aynı yerde onun için bir çiçek açmıştı.

Onu belinden kendime çekerek bir anda dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Öpüşüme karşılık veremeyeceği kadar hızlı geliştirip, ellerimden kaçmaya çalışamadan da geri çekilmiştim. Yüzü hâlâ tam olarak yüzümün önündeyken burnumu hafifçe sağ yanağı üzerine sürttüm.

"Senin kirin umurumda değil Byun, arınmak istemen yeterli."

Onu öptüğüm sırada kapatmış olduğu gözlerini açmadan başını salladı. Burnu burnuma değdiğinde gülümsemiştim ama o bunu hissetmeyecek kadar dağılmışken kendine bir şans vermeyi tercih etmişti. "Size katılmak istiyorum, nasıl alacaksın beni çetemden?"

Teklifimi kabul etmesinin verdiği sevinçle onu yeniden öptüm. "Ben zengin bir adamım ve Namjoon epey paragözdür."

Yanaklarındaki yaşlarla kıkırdadığında işte demiştim. Bugünü güzel kılacak tek şey bu.

Yaktınsa Bile Beni, Küllerimi Affet ♤ChanbaekWhere stories live. Discover now