1

8.9K 403 189
                                    

Geceyi geçirebileceği ucuz bir pansiyon aradı, nasıl olsa ertesi gün artık kendi evinde yaşıyor olacaktı. Harcayacağı parayı çok fazla düşünmedi. Gözlerini kapattı bir süre, gece hiç uyuyamadığından bu kısa yolculuk onun için güzel bir şekerleme olmuştu.

Otogar şehrin içindeydi, oradan çıktıktan sonra kalacağı pansiyonu kolayca buldu. Pek iç açıcı görünmüyordu ama bir geceliğine katlanacaktı, eşyalarını bırakıp etrafı dolaşmaya karar verdi. Sokaklar da evler kadar küçüktü, Seul'deki gibi trafik yoktu, kaldırımlarda yürümek o kadar da zor değildi. Deniz kenarına doğru yürüdü, havayı içine çekerken mutluluktan sarhoş olmuş gibiydi. Teknelerle dolu iskelenin önünde ucuz balık restoranları ve onun arkasında da kocaman bir dağ vardı. Şehir mavi ve yeşilin bir birleşimiydi. Dağ yürüyüşleri yapmak için sabırsızlanıyordu, dışarıda yapılan her türlü aktiviteyi severdi. Son enerjisini kullanana dek spor yapmak onun için rahatlamak demekti, bu, saatler süren bir yürüyüş, kilometrelerce koşmak ya da kolları ağrıyıncaya dek beyzbol atışı yapmak olabilirdi.

Bütün şehri hiç sıkılmadan gezdi, yorulmasının imkânı yoktu ama hava çok soğuk olduğundan bir yere oturmalıydı. Marketlerden birine girip ramen ve ddeokbokki aldı, hava kararıyordu. Zaman çok çabuk geçmişti, titreyen telefonundan üvey babasının aradığını görünce güldü. Parasını aldığını fark etmiş olmalıydı, rehberde ismini "Yaşlı Domuz" diye değiştirdi. Yemeğini bitirince bugünü kutlaması gerektiğini düşünüp pansiyona döndü ve kıyafetlerini karıştırdı. Altındaki eşofmanı çıkarıp yırtık kotunu giydi, bu en dar olanıydı ve içinde kendini daha çekici hissediyordu. Aynada saçlarını düzeltip biraz göz kalemi ve renkli bir dudak nemlendiricisi kullandı. Parfümünü sıktıktan sonra deri ceketini giydi, pansiyona girdiği paspal halinden oldukça farklı görünüyordu ki resepsiyondaki kadın onu gözleriyle yemişti.

Şehrin tek kulübüne yöneldi, küçük bir şehirden daha fazlasını beklemiyordu elbette. Bugün bir kadın mı yoksa bir erkek mi avlayacağını tahmin edemiyordu, Baekhyun tek gecelik ilişkilerden kaçınmazdı, onun kaçındığı ciddi ilişkilerdi. Şu ana dek duygusal ilişkilere kafa yoracak vakti olmamıştı.

Bu gece kendini çok enerjik hissediyordu, önce ceketini çıkardı ve soğuk bir bardak bira alıp bar sandalyelerine oturdu. Büyük yudumlarla içerken etrafı kolaçan etti, gördüğü en büyük kulüp değildi ama idare ederdi. Kalabalık sayılırdı, müzik son ses çalarken insanlar fütursuzca dans ediyordu. İlk içkisi çabuk bitti, bugün sarhoş olup deli gibi dans edecekti. İnsanların arasına karıştı ve vücudunu ritme kaptırdı. Güzel ve oranlı bir yüzü vardı, vücudu biçimliydi. Dar kotunun altındaki kalçaları şekilli, bacakları kaslıydı. İnce bir beli vardı ama vücudu sağlıklıydı, bu hareketli yaşayışından kaynaklanıyordu. Fiziksel olarak hiçbir kusuru yoktu, aynı anda hem narin hem de seksi görünmeyi başarabiliyordu ve bunun farkındaydı. Bir biseksüel için harika bir yaratılışı vardı. Kızların gözü üstündeydi, oradaki birkaç erkeğin de öyle. Kızlarda küçük yapılı olanları tercih ederdi çünkü bir erkek için çok da uzun değildi, erkeklerde ise kaslı olanları. Dans ettiği kız tam da istediği türdendi, 1.60 metre boylarında ve beyaz tenliydi. Dalgalı kızıl kahverengi saçları beline kadar geliyordu, giydiği elbisenin kısalığı, topuklu ayakkabıları ve dolgun vücudu onu etkilemişti. Dudaklarını ısırarak baktı Baekhyun'a, mesajı yerine ulaşmıştı. Baekhyun barmene gidip iki bira sipariş etti, kafasını çevirdiğinde kız başka biriyle yiyişiyordu. Hayal kırıklığıyla göz devirip içeceğini yudumlarken yanına bir yabancı oturdu, Baekhyun'un önündeki kalan bardağı alıp fondip yaptı. Adama şaşkınlıkla baktı, sonra enerjisinin geri geldiğini hissetti ve adamı taklit ederek içkisini tek seferde bitirdi. Kolundan sürüklenerek dans pistine götürülmüştü, kahkahalarla karşısındaki adama ayak uydurdu. Ortam kalabalıklaştıkça birbirlerine daha çok temas ediyorlardı, karşısındaki adamdan etkilenmişti. Adamın kendinden emin tavrı Baekhyun'u kışkırtıyor ve daha da hareketlendiriyordu. Adama iyice yaklaşıp vücudunu ritme verdi, onu nasıl da gözleriyle yediğini hissedebiliyordu. Arkasını dönüp sırtını adamın göğsüne yasladı, dolgun kalçalar kabarık çadırı daha kötü hale getiriyordu. Baekhyun adamı kışkırtmaya devam etti, kalçalarını sertliğe sürterken dans etmeye devam ediyordu. Kendisi de sertleşmişti, sıkı pantolonu yüzünden penisi zonkluyordu.

Got YouWhere stories live. Discover now