7

4.8K 339 225
                                    

Kafenin temizliğini bitirip arabasına bindiğinde saat on iki buçuğu geçiyordu. Avukatın ona gönderdiği adresi açıp telefonunun yol tarifine güvenerek ilerledi. Bürosunun birkaç sokak ilerisinde, yeni yapılmış üç katlı bir apartmanın önünde durdu. Eski model arabası modern binanın önünde çok komik görünüyordu. Derin bir nefes alıp arabasından indi ve apartmanın ziline bastı. Düğmelerin yanındaki kameraya zorla gülümseyerek baktığında kapı açılmıştı, üçüncü kattaki dairesinin kapısında Jongin onu sabırsızlıkla bekliyordu.

"Avukat Kim!" dedi neşeli rolünü takınıp, ne olursa olsun şehre ilk geldiğinde adam ona çok yardımcı olmuştu. "Üzgünüm, biraz geciktim."

"Sorun değil, içeriye gel. Günün nasıldı?"

Bu, avukatı takım elbisesi olmadan ilk kez görüşüydü. Rahat giysiler giydiği halde iyi görünüyordu, yüzünde hoş bir gülümseme vardı. İçeriye girmek üzereyken kapının önünde hırlayan büyük korkutucu köpeği gördüğünde tereddüt etti, taba renginde yaşlı bir pitbull idi. Beyaza çalan gözleri Baekhyun'a onu yiyecek gibi bakıyordu.

"Zor bir gündü," dedi, hâlen kapının önünde bekliyordu. Jongin onun neden içeri girmediğini anladığında gülerek köpeğe geri çekilmesini söyledi.

"Korkma, evime ilk kez geldiğin için böyle davranıyor. Jashik sana zarar vermez."

Köpeğinin adını "çocuk" koymasına neredeyse gülecekti, hayvanın vahşi olduğuna yüzde yüz emindi. İçeriye girerken köpek onu arkasından takip etti, hırıltılı nefes seslerini duymak tüylerini ürpertiyordu. Jongin onun ceketini alıp asarken Baekhyun etrafını inceledi. Koyu renklerin hâkim olduğu, pahalı mobilyalarla döşenmiş güzel, geniş bir dairesi vardı.

"Yemek yedin mi?"

Baekhyun etrafını incelemekten vazgeçip dikkatini avukata verdi. "Evet." Sonra salondaki geniş siyah koltuğa oturdu.

"Şaraba ne dersin?"

"Harika olur." Baekhyun zorlukla gülümsedi, avukat mutfağa girdiğinde köpekle salonda yalnız kalmıştı. Büyük televizyonun önünde oturan Jashik'e "Merhaba," derken kafayı sıyırmış gibi hissetti.

Jongin ona mutfaktan "Kırmızı mı beyaz mı?"diye seslendiğinde kararsızlıkla köpeğe baktı.

"Kırmızı," dedi emin olamayarak, hemen sarhoş olup sızmayı ve Jongin'in yatağına girmekten kurtulabilmeyi diliyordu. Köpekten çok korktuğunu bahane edip oradan kaçabilir ya da Sehun'la olanları sebep gösterip bunalımda numarası yapabilirdi. Tek isteği onunla yatmamaktı. Sadece arkadaş, diye iç geçirdi. Jongin sadece bir arkadaş.

Jongin mutfaktan iki kadeh ve kaliteli bir şarap şişesiyle çıkageldiğinde düşündüklerini unutuverdi, adam çok nazik biriydi ve onu kırmak istemiyordu. Kadehleri doldururken "Bugün gerçekten saçma bir gündü," dediğinde Baekhyun "Kesinlikle," diye onayladı.

"Müvekkilim kocasına boşanma davası açmak istiyor, sebebi adamın internette Victoria's Secret hesabını takip etmesiymiş." Jongin güldü, şarabından bir yudum alırken küçüğünü seyretti.

"Onu ben de takip ediyorum," dediğinde Baekhyun'a inanamayarak baktı. "Benim günüm daha kötüydü. Bugün kafede düştüm, hem de elimdeki kahvelerle!"

"Ciddi misin? Yaralandın mı?"

Baekhyun başını iki yana sallarken "Hayır," dedi. "Ama çok utanç vericiydi."

Kadehini tek dikişte bitirdiğinde avukat ona şaşkınlıkla baktı. "Senin günün daha kötüymüş öyleyse." Küçüğünün kadehini tekrar doldurup filmi başlattı ve ışıkları kapattı, az önce onu korkutan köpek televizyonun önünde mışıl mışıl uyuyordu. Ondan hiç hoşlanmamıştı.

Got YouWhere stories live. Discover now