16

3.7K 299 258
                                    

"Kahretsin, bu da ne şimdi?"

Baekhyun ağzını kapattığı kutuya bakarken korkudan titriyordu, öyle dikkatsiz bir şekilde açmıştı ki akrep onu sokabilirdi. Kore'de akreplerin yaşadığını bile bilmezdi, şimdi o korkunç hayvan elindeki kutunun içindeydi. Yanlış bir hareket yaparsa onu öldürebilirdi de. Akrepler, yılanlar, böcekler ve sürüngenlerden tiksinirdi, bu yüzden yüzü kanı çekilmiş gibi bembeyazdı.

"Bu kadarı fazla artık!"

Kutuyu dikkatli bir şekilde tutarak külüstür arabasına götürdü ve ön koltuğa koydu, artık elinde bir delil vardı. Arabasını öfkeyle soluyarak polis merkezine doğru sürdü, işte şimdi sapığın işinin bittiğine emindi.


"Yani bir sapığın seni takip ettiğini söylüyorsun."

Karşısındaki orta yaşlı polis memuru ona tek kaşını kaldırarak bakarken Baekhyun bıkkınlıkla iç geçirdi. Daha önce bu odada elleri kelepçeli tutulup dayak yemişti, bu yüzden içi hiç rahat değildi. Kutuyu kucağında tutmaya devam ediyordu, onu tamamen unutmuştu çünkü adam ortada gerçekten bir sapık olduğu konusunda ona inanamamakta direniyordu.

"Evet, şantaj mesajları alıyorum. Ayrıca pek çok kez evime girdi. Eşyaların yerinin değiştiğini fark ettim! Ve daha önce..." Baekhyun düşündü, heyecanla konuşurken sesi fazla yüksek çıkıyordu. Karşısındaki adama kendini kanıtlayabilmek için adeta can çekişiyordu. "Daha önce arabamı da kurcaladı, ben alışveriş yaparken arabama köpek mamaları falan dökmüştü. Ciddiyim!"

Polis memuru cevap vermediğinde aralarında tuhaf bir sessizlik oluştu, sadece telsizin sesi gürültü yapıyordu. Baekhyun yutkundu, adamın ona bakışları yüzünden kendini deli gibi hissetti.

Adam önündeki bilgisayarına döndü ve tekrar ona baktı. "Komşunun camını kırmışsın ve seni şikâyet etmiş."

"Ne alakası var şimdi? Adam köpeğimi öldürmüştü, bu konu çoktan kapandı."

Baekhyun sinirle iç geçirdi, bir türlü adam onun istediği konuya girmiyordu.

"Burada öz babanı bıçakladığın yazıyor, iki ay sonra da ölmüş."

Baekhyun duraksadı, çok kısa bir süre nefes alamadığını hissetti ve öz babasını düşündü, bu sadece iki saniye sürdü. Hayatında yaptığı en acımasızca şeydi belki, o kimseye zarar vermezdi ama yapmıştı işte. Çok fazla üstünde durmadı bile, babası onun için bu kadar değersizdi.

"Orada o aşağılık herifin bana tecavüz etmeye çalıştığı da yazıyor mu peki? Ayrıca onu bıçakladığım için ölmedi, hastanede bile sadece bir gece kaldı o gün. Adam alkolikti, organları iflas ettiği için öldü." Genç olan iyice gerilmişti, sinirden elindeki kutuyu tırnaklıyordu. "Bakın, tehdit ediliyorum. Sapığın teki banyoma kadar girdi. Aynaya tuhaf şeyler yazmış üstelik!"

Polis memuru boğazını temizledi ve hiçbir şey olmamış gibi önündeki kahveyi yudumladı. Karşısındaki genç boşuna dil döktüğünü hissediyordu.

"Telefonunuzu alabilir miyim?"

"Tabii." Baekhyun telefonunu çıkartıp adama uzattı. "Yalnız bütün mesajların kendiliğinden sildiğini de belirtmeliyim."

Adam ayağa kalkıp odadan çıktı, biraz sonra ilgisiz bir tavırla yerine geri oturdu. "Telefonunuzu incelenmesi için ilgili birime götürdüm, bir saat içinde getirecekler."

Baekhyun başını salladı ve umutsuz bir şekilde orada oturmaya devam etti, huzursuz bir şekilde bacaklarını sallıyor ve arada kutunun kapağını çok az kaldırıp akrebin ölüp ölmediğini kontrol ediyordu. O bir saat hayatının en uzun saati gibi geçmişti. Polis memurunun ikram ettiği plastik bardaktaki kahve zehir gibiydi ama sesini çıkarmadı, sadece bu işi halledip hayatına huzurla devam edebilmek istiyordu. Bunu hallederse bir daha polis merkezine adım atmayacaktı.

Got YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin