8

4.4K 324 242
                                    

"Vay canına..." dedi titrek bir sesle. "İşe yaradı."

Büyüğü onun tepkisine kıkırdarken Baekhyun ona doğru eğildiğinde şaşırma sırası Chanyeol'deydi. Baekhyun onun yüzünü kavradı nazikçe, dudaklarını kızarmış elmacık kemiğine bastırdı. Uzun bir süre ayırmadı dudaklarını oradan, geri çekildiğinde ikisi de birbirine heyecanla bakıyordu. Kısa olan kendini daha fazla tutamayacağını hissetti. Ellerini Chanyeol'ün yüzünden çekmedi ve küçük dokunuşlarla yanağını okşadı, büyüğünün gürültülü bir şekilde yutkunduğunu fark ettiğinde gülümsedi. Chanyeol'ün de en az onun kadar heyecanlı olduğunu görmek onu rahatlatmıştı.

Chanyeol geri çekilmedi, Baekhyun'un istediğini yapmasına izin verdi. Küçüğünün dudakları kendininkileri bulduğunda gözlerini kapatıp ona karşılık verdi, Baekhyun'u korkutmak istemediği için fazlasıyla yavaştan alıyordu.

Onun küçük narin yüzünü elleri arasına aldı, kokusunu korkusuzca içine çekti. Öpüşmeleri yavaş ve tedirgindi, birbirlerini incitmekten korkuyorlar gibiydi. İkisi de bunun doğru olup olmadığından emin değildi.

Baekhyun kesik nefeslerle Chanyeol'ün dudaklarını öperken yanlış bir hareket yapmamak için son derece dikkatliydi, geri çekildiğinde alnını onunkine yasladı. Gözleri hâlâ kapalıydı, heyecandan çarpan kalp atışları normale dönebilmiş değildi. Onunla göz göze gelmekten kaçınıyordu, yüzü kızarmıştı ve kim bilir patronu ona nasıl bakıyordu. Yutkundu, neredeyse onu öpmekten pişman olacaktı. O birlikte çalıştığı, her gün gördüğü işvereniydi. Bu onları çok tuhaf bir duruma düşürecekti.

Geri çekildiğinde bütün korkularından kurtuldu çünkü Chanyeol ona sevgi dolu bir tebessümle bakıyordu. Bütün bu duygular Baekhyun için çok fazlaydı, daha önce hiç böyle hissetmemişti. Ne yapacağını şaşırmış durumdaydı, bu hissi çok sevmişti ama onu ürkütüyordu da. Daha önce hiç kimseye böyle bağlanmamış, kimseye dokunurken ya da öperken böyle korkmamıştı. Chanyeol tek gecelik ilişkilerinden çok farklıydı, onun karşısında her zamanki kendinden emin tavrı kaybolup gidiyordu.


"Aman tanrım, aman tanrım, aman tanrım..."

Baekhyun evine girdiğinde utançtan yerinde zıplıyordu, montunu salona fırlatıp kendini sert kanepesine attığında vücudu kıpır kıpırdı. Oyun sahasından ayrılırken Chanyeol'e verdiği iyi geceler öpücüğü yüzünden kendine küfrediyordu. Demek ki onu gerçekten de bir randevu için çağırmıştı, Chanyeol beyzbol oynamayı bile bilmiyordu!

Mesaj sesiyle kendine geldiğinde mesajın patronundan geldiği düşüncesiyle ağzı kulaklarına vardı.

"Sen kahrolası bir fahişesin. Kim olduğunu sakın unutma, Byun Baekhyun."

Baekhyun her şeyi unutup dikkatini gelen mesaja verdiğinde kaşları çatıldı, etrafına bakındı güvende olduğundan emin olabilmek için. Evinde birinin olduğu düşüncesi onu bir anda korkuttu.

Bir mesaj daha geldi, fotoğraf yüklenirken korkudan gözleri dolmaya başladı. Geçen gün internette görüntülü konuşurkenki çıplak haliydi, o gün parmaklarıyla kendini becerirken zevkten dört köşeydi hâlbuki.

Mesaja cevap verebilmek için her şeyi denedi ama beceremedi, yabancı numaraya hiçbir şey yazamıyordu. Yutkundu, dudaklarını dişledi. Ne kadar iğrenç bir insan olduğunu hatırladığında Chanyeol'ü öptüğü için pişman oldu, büyüğünün saf sevgisini hak etmiyordu. Ne kadar iğrenç bir insan olduğunu bilse onu işten çıkarırdı, adamın arkadaşıyla bile yatmıştı.

"Bu gece dikkatli ol, güzelim. Çünkü henüz sana doyamadım."

Baekhyun kalkıp dış kapıyı iki kez kilitledi, arkasına mutfaktan getirdiği ahşap sandalyeyi koydu. Bütün pencereleri kontrol edip perdeleri kapattı, gerçi biri eve girmek istese hiç zorlanmazdı çünkü tahta pervazlı pencereler bir itişte açılabiliyordu. Bu düşünce Baekhyun'u daha çok korkuttu, mutfaktaki en büyük bıçağı yanına alıp yatağına girdi. Tofu'nun havladığını duyarsa bıçağına sarılacaktı ama korkudan ancak kendini öldürebilirdi. Sapık bile olsa kimseye zarar verebilecek kabiliyeti yoktu.

Got YouWhere stories live. Discover now