IX - ❝Seni Kaybettim❞

21K 2.2K 1K
                                    

"Ruhumun kırıntıları kaldı teninin üzerinde.

İstesen bile silkeleyemezsin onları..."

IX - "Seni Kaybettim"

Gözlerimi acıtan farın ışıkları azalmaya başladı, elimi yüzümden çekerek gördüğüm yabancı arabaya baktım. Ela harelerimi kısarak yanımda duran arabayı izledim, içimi kaplayan korku her an girdabını büyütüyordu. Arabanın kapısı açıldı. Ardından içinden tanıdık bir beden dışarı çıktı.

Turan.

Turan'ı gördüğüm an kendi çocukluğumu görmüş gibi içim tuhaf olmuş, gözlerim yaşarmıştı. İçimdeki o korku kaybolmuştu ansızın.

"Turan?" İsmini telaffuz ederken ona duyduğum özlemi hissettiğinden emindim.

Gülümsedi ve bana kollarını açtı. "Senin geleceğin yoktu, kuzen. Ben geldim."

Bahçemizin demir kapısı aralandı, heyecanla başımı kaldırdım ve Havva halanın yanında bana doğru gelen Turan ile Leyla'ya baktım. Turan hızlı adımlarla bana doğru koştuğunda onun boynuna atlamıştım.

"Kuzen!"

Turan bana sarılınca saçlarımı çekiştirmeyi de ihmal etmemişti. O her zaman böyleydi zaten. Sevecen, ukala ve yaramaz. Fakat her şeye rağmen benim en yakınımdı.

"Futbol oynayacağız. Ertan Bey fileler getirdi benim için."

Kaşlarımı çatarak kollarımı birleştirdim ve dudak büktüm. "Hayır!" Dik dik ona baktım. "Evcilik oynayacaktık. Söz vermiştin."

Turan başını şiddetle iki yana salladı. "Futbol!"

"Evcilik!"

Benden yaşça küçük olan Leyla elimden tuttu, başımı eğerek ona baktım. "Abla, benimle oynayabilirsin evcilik."

Elimi sertçe elinden çektim. "Hayır!" Turan'a döndüm. "Sen baba olacaksın, ben de anne. Anlaşmıştık."

Leyla, "Ben baba olurum?" dedi. Kararlı bir ifadeyle yerimde durdum. Turan bana söz vermişti ve sözünü tutacaktı!

Halam gelip önümde eğildi, "Tuttu mu inadın yine?" diye sordu yanağımı sıkarak. "Leyla ile oynasan olmaz mı?"

İnatla, "Olmaz!" dedim halama. "Turan söz vermişti, hala. Söyle, sözünü tutsun. Yoksa dedeme şikâyet ederim onu."

Halam elimden tuttu yavaşça. "Her problemin olduğunda bunu dedenle halledemezsin."

Elimi çektim ters bir şekilde. "Dedem benim kahramanım."

Leyla, "O benim de dedem!" diyerek şirince yerinde zıpladı, sinirden âdeta nevrim dönmüştü.

Onun üzerine yürüdüm. "O sadece benim dedem!" Leyla'yı yumuşak çimenlerin üzerine ittiğimde halam beni zorlukla tutmuş ve odama götürmüştü. O gün ağlamıştım deli gibi. Çünkü dedemi birileriyle paylaşmak sekiz yaşında, benim gibi bir çocuk için dünyanın en berbat olayıydı.

Ben yatağımın üzerinde tepinip ağladığım zaman Turan gelmişti odama. Elinde ise evcilik için gerekli oyuncakların olduğu bir torba vardı. Onu gördüğümde gözümdeki yaşları temizledim.

Turan gülümsedi. "Gel, haydi."

Naz yaparak kafamı iki yana salladım. "Küstüm sana ben."

"Oyun gereği kocanım. Kocaya küsülmez."

HALEFWhere stories live. Discover now