5. BÖLÜM: AKŞAM YEMEĞİ

61 9 0
                                    

Uyandığımda her yerim ağrıyordu. Demek balkonda uyuyakalmıştım. Üzerimi örttüğümü hatırlamıyordum ama. Neyse bunun bir önemi yoktu. Balkondan çıktım odama girdim. Banyoya gitmek istedim ama pek hareket edemiyordum. Yavaş yavaş banyoya doğru gittim. Ellerimi ve yüzümü yıkadım. Sonra aynada kendime baktım.

''Bu sen değilsin.'' Dedim.

Yüzümü kuruladıktan sonra banyonun kapısını kapattım. Yavaş yavaş merdivenlerden indim. Annemi mutfakta görebiliyordum. Baya erken uyanmıştı demek. Mutfağa girdim.

''Günaydın anne.''

''Günaydın kızım. Sonunda erken uyandığını görebildik.''

''Ya anne başlama lütfen. Ne yapıyoruz. Yapalım hadi.''

''Yayla çorbası, pirinç pilavı, karnı yarık, fırında tavuk, ve yanına da güzel hafif tatlı olarak irmik tatlısı düşündüm. Salatayı unuttuk. Çoban salatası ve havuç tarator olsun.''

Annemin saydığı yemekleri duyunca çok sevinmiştim. Hatta midem bile heyecanlanmıştı.

''İşte ben buna akşam yemeği derim. Babam çok sevinecek.'' Dedim ve hemen annemle yemekleri yapmaya başladık. Çorba, fırında tavuk, irmik tatlısı ve salatalar bendeydi. Annem ise pilavı ve karnıyarığı yapacaktı. Çoğunu ben aldım çünkü annemin yorulmasını istemiyordum. Annem karnıyarığı yapmakla başladı. Bende yayla çorbasını yapmaya başladım. Bir yandan annemle sohbet ediyor, bir yandan da yemekleri hazırlıyorduk. Sanırım annemle bayadır böyle bir şey yapmamıştık. İyi olmuştu.

Sonra annem karnıyarığı yaptıktan sonra pilava geçti. Bende çorbayı yapmıştım. Şimdi tavuğu temizleyip doğradıktan sonra sosla beklettikten sonra fırına atacaktım. Önce tavuğu yıkadım. Sonra tavuğu parçalara ayırdıktan sonra sosladım ve birkaç dakika öyle beklettim. Fırından tepsiyi aldım. Sonra yağlı kağıdı içine koyduktan sonra tavukları yerleştirdim ve fırına koydum.

Bunları yatıktan sonra irmiği kavurdum. İçine su ve süt ekledikten sonra biraz daha karıştırdım. Sonra ocaktan alıp soğumasını bekledim. Şimdi sıra üzerine koyacağım çikolata sosundaydı. İrmik biraz soğuduktan sonra borcama döktüm ve onu bir güzel yaydım. Sonra onu tezgaha koyup çikolata sosunu yapmaya başladım. Annemde pilavı pişirmişti. İçeri geçip dinlenmesini söyledim. On dakika içinde çikolata sosumuz hazırdı. Ocaktan alıp irmiğin üzerine döktüm. Çikolata sosunu yaydıktan sonra buzdolabına koyacaktım ama biraz soğumasını bekledim. Bende salata için sebzeleri yıkadım. Arkama döndüğümde annemin havuç tarator yaptığını gördüm. O kadar dalgınım ki bunu bile fark edememişim. Gülümsedim sadece. Ve çok yorulmuştum. Sadece çoban salatam kalmıştı. Önce tatlıyı buzdolabına koydum. Sonra salatayı yapmaya başladım. Domatesi ince ince doğradım. Aynı şekilde salatalığı da doğradım. Sonra yeşil biberleri, kuru soğan ve maydanozu doğradım. Sonunda her şey bitmişti. Etrafımı toparlamaya başladım. Sonra kapı sesi duydum. Babam gelmişti. Koşarak mutfaktan çıktım.

''Baba sonunda gelebildin.'' Dedim ve koşarak sarıldım. Babamda bana sarıldı.

''Kusura bakma kızım trafik yoğundu. Anca gelebildim. Bu güzel koku nerden geliyormuş acaba?''

''Güzel kızın yaptı.'' Dedi annem gülümseyerek.

''Ya... anne utandırma beni. Tamam yaptım ama hepsini değil. Annem de yardım etti.'' Dedim anneme gülümseyerek.

''Güzel o zaman ben üzerimi değiştireyim. Misafirlerimiz de gelir birazdan.''

''Baba hiç sormadım. Kim geliyor?''

''Volkan amcan ve oğlu Doruk geliyor canım.''

''Aa... öylemi çok sevindim. Bayadır görüşemedik Volkan amcayla.''

KURUCUNUN YILDIZLARIWhere stories live. Discover now