3. BÖLÜM: DAVETSİZ MİSAFİR

9 5 0
                                    

Evden gelen seslerin yüzünden gözlerimi açtım. Sinirlenerek yataktan çıktım. Önce lavaboya girdim. Sonra ellerimi ve yüzümü yıkadım. Yıkadıktan sonra ellerimi ve yüzümü havluyla kuruladım ve banyodan çıktım. Odamın kapısını açtım ve merdivenlerden indim. Duvardaki saatte baktım ve saat 15.00 olmuştu. Çok uyuduğumu fark ettim ve mutfağa girdim. Keşke girmez olaydım. Herkes toplaşmış ve kimse beni çağırmamıştı. Üstüne üstlük bir de evine bıraktığımız kız gelmişti. Herkes susmuş bana bakıyordu. Canımı yakan beni çağırmış olmamaları değildi, Doruk'u unutmuş olmalarıydı. Sinirlendim ve odama tekrar döndüm.

''Melis bekle. Nereye gidiyorsun?'' dedi Yağmur.

Sonra arkama döndüm ve sinirle Yağmur'a baktım.

''Sizden ve ondan uzak bir yere.'' dedim. Sonrada hızlıca merdivenlerden çıktım. Odama girdim ve sinirle pijamalarımı çıkardım. Dolabın kapağını açıp siyah eşofman takımını giydim. Sonra saçlarımı tarayıp topuz yaptım. Siyah nike sporları giydim ve odadan çıktım. Hızlıca merdivenlerden indim ve mutfağa girdim.

''Hep böyle devam edin. Hiçbir şey olmamış gibi devam edin. Eğer sizden birine bir şey olsaydı Doruk asla sizin yaptığınızı yapmazdı. Şurada oturmuş bir de gülüyorsunuz. Şu kız hayatımıza girdiğinden beri tuhafsınız. Ne yapmak istiyorsanız onu yapın. Ama asla peşimden gelmeyin.'' dedim ve mutfaktan çıktım.

''Melis nereye gidiyorsun? Dur bekle?'' dedi Kayra.

''Herkesten beklerdim ama senden beklemezdim Kayra. Peşimden gelmeyin.'' dedim ve kapıyı açıp çıktım evden. Nereye gideceğimi biliyordum. Zor da olsa eve dönmeliydim. En son Dorukla gitmiştik. Ve şimdi tek başıma girecektim eve. Canım yanıyordu ama güçlü olmalıydım. Ormanın için de yürüyüp anayola doğru koşmaya başladım. Sonra arkamdan birilerinin geldiğini fark ettim. Kaan ve Kayra geliyordu. Koşmaya devam ettim.

''Melis bekle. Koşmasana. Bekle dedim sana.'' dedi Kaan. Sonra koşmayı bıraktım ve nefes nefese kalmıştım. Sonra sinirle Kaan'a ve Kayraya bakıyordum.

''Bana böyle emir kipiyle konuşamazsın Kaan.''

''Sende bizi bekle. Nereye gidiyorsun hem? Ayrıca bu tavırlar ne?'' dedi Kaan.

''Ben mi tavırlıyım? Cidden mi?'' dedim ve gülmeye başladım.

''Neden gülüyorsun Melis?'' dedi Kayra.

''Melis kendine gel. Hiç iyi değilsin.'' dedi Kaan.

''Umurunuzda olduğumu bilmiyordum. Ayrıca çok iyiyim. İnsanlar her şeyin farkına vardıktan sonra bulunmak istemedikleri ortamı terk ederler. Bu yüzden eve dönün. Ben artık gelmiyorum o eve.'' dedim ve koşmaya başladım.

''Melis geri dön hemen.'' dedi Kaan. Sonra büyük bir sinirle geriye dönüp iki elimi ona doğru kaldırdım ve onu ittim.

''Bir daha bana asla emir verme.'' dedim ve koşmaya başladım. Arkamdan Kayra ve Kaan bir şeyler söylüyordu ama umursamadım. Böyle yapmaları ve böyle hiçbir şey olmamış gibi davranmaları çok korkunçtu. Bir de o kız vardı. Onda bir şey vardı. Onu ilk görüşte sevmemiştim. Neyse bunu sonra düşünecektim. Yola çıktım ve bir umutla arabaların durmasını bekledim. Arabanın anahtarını almadım diye kendime kızıyordum. Sonra bir araba durdu önümde. 26 yaşlarında bir erkek durmuştu. Saçları kumral, gözleri ise yeşildi. Açıkçası böyle bir erkeğin duracağını bilmiyordum.

''Merhaba. Sanırım yolda kaldınız?'' dedi.

''Evet, öyle de diyebiliriz.'' dedim.

''İsterseniz ben bırakabilirim sizi?'' dedi.

KURUCUNUN YILDIZLARIWhere stories live. Discover now