12. BÖLÜM: YILDIZLI BİR GECE

13 4 0
                                    

Doruk uykuya dalınca sandalyemden kalktım ve oda da yürümeye başladım. Camın kenarına özenle dizilmiş kitaplığın yanına gittim. Kitaplara bakarken öyle kendimi kaybettim ki Uzay'ın geldiğini bile duymadım ve elimde ki kitap yere düştü.

''Melis yemek hazır gelin diyecektim...''

''Of Uzay korkuttun beni.''

''Hiç şaşırmadım.'' dedi Doruk bana gülerek.

''Üzgünüm Melis. Bir daha olmaz.'' dedi Uzay da gülerek.

''Cidden çok mu komik?''

''Evet.'' Dedi Uzay.

''Evet.'' Dedi Doruk.

İkisi de aynı anda evet diyince sinirlenmiştim ama sonra kendimi toparladım.

''Uzay demin ne demiştin?''

''Yemek hazır. Bunu haber vermek için gelmiştim.''

''Ah bu duyduğum en güzel haber.'' dedim ve gülümsedim ikisine. Onlarda bana gülümsediler.

''Tamam, Uzay biz geliyoruz şimdi.'' dedi Doruk ve yatağından kalktı. Sonra Uzay odadan çıktı ve kapıyı kapattı.

''Doruk yavaş ol biraz, canını yakacaksın.'' dedim ve yataktan kalkmasına yardımcı olmak için yanına gittim.

''Merak etme. O kadar da kötü değilim.''

''Olsun yine de dikkat etmen gerekiyor.'' dedim. Sonra ellerinden tuttum ve yataktan kalkmasına yardımcı oldum.

''Sen hep böyleydin.''

''Nasıl yani?'' dedim anlamayarak.

''Yani güzelim çok düşünceli bir insansın. Kalbin güzel ve bunu çok iyi görüyorum. Ve de kitap kurdu oluşun ayrı bir güzel. Sen kalktığında seni izledim ve kitaplara bakışın ve dalgın oluşun beni mutlu ediyor. Kitaplara karşı çok farklısın. Ve bu seni özel kılıyor. '' dedi ve onu hayranlıkla dinledim. Bu güzel şeyleri bana demiş olması beni çok mutlu etmişti.

''Doruk bu güzel sözleri bana söylediğin için teşekkür ederim. Tabi ki de seni düşüneceğim ve her anında yanında olacağım. Her şey o kadar üst üste geldi ki seninle oturup konuşamadık. Hala konuşmamız gerekenler şeyler var...'' dedim ve Doruk sözümü kesti.

''Hayatımın anlamı biliyorum haklısın. Çok konuşmamız gereken şeyler var. Merak etme hepsini konuşacağız. Ve her şeyin vakti var. Yemekten sonra kaldığımız yerden yarım kalan konuşmamıza devam edeceğiz. Şimdi yemek yiyoruz ve gece sana bir sürprizim var.'' dedi ve gülümsedi.

''Sürpriz mi? Doruk lütfen söyle. Ben dayanamam ki geceye kadar. Lütfen, lütfen... Söyle Doruk.''

''Olmaz güzelim. Gece olduğunda öğreneceksin.'' dedi ve gülümsedi.

''Peki, öyle olsun bakalım Gökyüzüm.'' dedim ve Doruk'un elinden tuttum ve odadan çıktık. Merdivenlerden indik. Sonra Mutfağa geçtik. Baya kalabalıktı. Herkes buradaydı. Kayra ve Yağmur beni gördüler ve yanıma geldiler.

''Ben içeri geçiyorum güzelim sizin konuşacaklarınız vardır.'' dedi Doruk ve içeriye geçti.

''Melis konuşabilir miyiz?'' dedi Yağmur.

''Tabi konuşalım.'' dedim.

''Bahçeye çıkalım mı? Orada konuşsak iyi olur.'' dedi Kayra.

''Olur.'' dedim ve mutfaktan geçip bahçeye çıktık.

''Bence yürüyelim.'' dedi Yağmur.

''Sizin neyiniz var böyle? Bir garipsiniz.'' dedim ikisine şaşkın bir halde bakarak.

KURUCUNUN YILDIZLARIWhere stories live. Discover now