18. BÖLÜM: PLAN

13 4 0
                                    

Hepimiz bahçeye çıktık ve oturduk. Herkes benim konuşmamı bekliyordu. Kafamda birkaç şey vardı ve onları toparlamaya çalışıyordum. Dalgın bir halimi görünce Doruk bana seslendi.

''Güzelim iyi misin? Bak hiç iyi görünmüyorsun.'' dedi Doruk.

''Evet, Melis hiç iyi değilsin.'' dedi Yaşam.

''Uzun zamandır iyi değilim. Bu yüzden artık şu saçma soruyu bana sormayın.'' dedim ve sakin kalmaya çalıştım.

''Planını anlatacak mısın Melis? Geçen her dakika Yağmur için tehlikeli oluyor.'' dedi Kayra ve Doruk bunu duyar duymaz yerinden kalkacaktı ki kolundan tuttum.

''Lütfen Doruk yapma.'' dedim.

''Melis sinir ediyor beni. Biliyoruz Yağmur'un tehlike de olduğunu...'' dedi Doruk ve sözümü kesti.

''Beyler sakin olun da Melis anlatsın planını.'' dedi Uzay.

''Aynen susun artık.'' dedi Yaşam.

''Tamam, tamam susun artık. Anlatıyorum.'' dedim ve anlatmaya başladım.

''Teo öldüğünü bilmiyor Rüzgarın ve bu yüzden devreye Arel giriyor. Ona dokunuyor ve onun görüntüsünü alıyor. Böylelikle Rüzgar sorununu çözüyoruz. Sonra dosya geliyor. Dosya nerede Doruk?''

''Sırf bunların olacağı için yakmıştım.''

''Yaktın mı?'' dedi Kayra ayağa kalkarak.

''Evet, yaktım aptal. Neden yaktım? Bizi korumak için. Seninle bir ilgisi yok yani.'' dedi Doruk ve tekrar kavga etmeye başlayacakken onları durdum.

''Yeter! Susun artık. Böyle yaparak vaktimizi boşa harcıyoruz. Dosyaların yanması sorun değil. Teo bilmiyor. Bu yüzden farklı bir dosya hazırlayacağız. Yani dışı dosya olan ve içi boş olan kağıtlar koyacağız.'' dedim.

''Aynen, güzel fikir olur bu iş.'' dedi Arel.

''Ya Teo anlarsa? Sonuçta bunu getireceğiz ki içine bakacak. Bakma ihtimali de yüksek.'' dedi Jasper.

''Merak etmeyin. O dosya ya baktığı an onu duvara yapıştıracağım. Siz de Yağmur'u kurtaracaksınız.'' dedim.

''Tamam, bu güzel fikir olabilir.'' dedi Jasper.

''Her şeyi düşündüm. Tekrar ve tekrar düşünüyorum arkadaşlar. Tekrar ediyorum şimdi. Arel Rüzgara dokunuyor ve onun görüntüsünü alıyor. Sonra dosyayı ona veriyoruz. Ben ve Arel ikimiz gidiyoruz. Sonra gittiğimiz de...'' dedim ve Rüzgarın cebinden telefon çaldı. Uzay eğildi ve telefonu aldı.

''Teo arıyor.'' dedi Uzay.

''Ver bana.'' dedi Doruk.

''Hayır, Doruk saçmalama. Arel çabuk Rüzgara dokun. Arel konuşacak.''

''Tamam, ama ne diyeceğim?'' dedi Arel.

''Sevgilim aç telefonu ve ne duymak istiyorsa duymasına izin ver.'' dedi Yaşam.

Sonra Arel Yaşamın yanına gelip dudaklarından öptü ve Rüzgarın yanına gitti. Arel eğildi ve Rüzgara dokundu. Artık Arel Rüzgar olmuştu. Hepimiz Arel'e bakıyorduk. O artık Rüzgar olmuştu. Sonra telefonu açtı.

''Rüzgar halletin mi?'' dedi Teo.

''Hallettim. Yola çıkıyoruz şimdi.'' dedi Arel.

''Güzel. Melis'i getirmeyi unutma.'' dedi Teo.

''Unutmam. Bu arada nereye geliyoruz?''

''Unuttun mu Rüzgar? Melis'in evine geliyorsunuz.'' dedi Teo ve olduğum yerde bir adım attım ama Doruk kolumu tuttu.

KURUCUNUN YILDIZLARIWhere stories live. Discover now