4. BÖLÜM: BEKLENMEYEN AN

9 5 0
                                    

Gözlerimi açtığımda bedenimde büyük bir ağrı olduğunu hissettim. Neden her yerim ağrıyor anlam veremiyordum. Önce lavaboya gittim. Sonra ellerimi ve yüzümü yıkadım. Dünden beri açtım ama bir şeyler yemek aklıma bile gelmemişti. Odamdan çıktım ve merdivenlerden indim. Sonra salondan mutfağa girdim. Harika burası da berbattı. İşte sinirlenmeye başlıyordum. Sakin olup dolabı açtım ve hiçbir şey yoktu. Markete gidip alışveriş yapmalıydım. Önce merdivenlerden çıktım. Sonra odama girdim ve dolabımın kapağını açtım. Siyah şortumu alıp yatağımın üzerine koydum. Sonrada sade beyaz tişörtümü aldım ve şortumun yanına koydum. Üzerimdekileri çıkardım ve şortumu ve tişörtümü giydim. Sonra saçlarımı taradım ve salık bıraktım. Çantamı alıp odadan çıktım. Merdivenlerden indim ve ayakkabılarımı giydim. Sonra kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Garaja doğru yürüyordum ama sonra fark ettim ki arabamın anahtarı nerde olduğunu bilmediğimi fark ettim. Bu yüzden geri dönüp bahçenin kapısını açtım ve sonra kapattım. Yürüyerek de gidebilirdim. Gayet yakındı. 10 dakika sonra markete girmiştim. Alışveriş arabasını aldım ve reyonlara bakarak ne ihtiyacım varsa doldurmaya başladım. Kahvaltılık ürünler, bakliyatlar, makarnalar, içecekler... Aldım ve kasaya doğru gittim. Aldıklarımı teker teker koymaya başladım. Bir yandan da kasiyer aldıklarımı geçiriyordu. Tamamlandıktan sonra fiyatını söyledi ve ödememi yaptıktan sonra poşetlere aldıklarımı koydum. Çok şey almıştım ve bunları nasıl eve götüreceğim diye dert yanıyordum. Yapacak bir şey yoktu. 5 poşeti elime aldım ve marketten çıktım. Zor da olsa yürümeye başladım. Sonra aniden yanımda bir araba durdu.

''Hey güzellik yardım lazımsa yardım edelim.'' dedi arabanın içindeki çocuklar. Gündüz vakti olmasa yapacağımı bilirdim onlara. Sakin oldum ve yürümeye devam ettim. Onlarda peşimden geldiler.

''Naz yapma işte kızım bırakalım seni eve.'' dediler ve kendimi durduramadım. Ellerimde ki poşetleri yere bıraktım ve ellerimi havaya kaldırdım. Ama sonra vazgeçtim.

''Bana bakın kendinizi bir şey sanan şahıslar. Gerçekten bu kadar kolay mı bir kadına bu şekilde yaklaşıp onu böyle sözlü tacizlerde bulunmanız? Ya da bir kadına neden böyle yaklaşırsınız? Ya da bir kadına karşı bu şekilde davranarak gerçekten onu etkilediğinizi mi düşünüyorsunuz? Yoksa böyle davranarak isteklerinizi yerine mi getireceğinizi düşünüyorsunuz? Ya da her şeye geçtim kendinizi biraz, ya biraz kadınların yerine koyar mısınız? Bu durumda benim ve diğer kadınların ne hissettiklerini anlayabilir misiniz? Lütfen biraz ama biraz bizi kendinizin yerine koyun. Bir başkası sizin davrandığınız gibi size davransalar ne hissederdiniz? Ya da sizin kardeşiniz, kuzeniniz ya da ablanız ve anneniz yok mu? Onlara böyle davransalar siz ne hissederdiniz? Düşünün bunları düşünün. Her gün yüzlerce kadın şuan benim gibi ya da farklı olaylardan dolayı bazı erkekler yüzünden bu duruma ve bu tarz duruma düşüyor. Biz size ne yaptık da siz bize böyle davranıyorsunuz?'' dedim ve gözlerine baktım. Anlıyorum ki biraz konuşmam etkilemişti.

''Ya kızım amma konuştun ya.'' dedi ve arabadan indi ve yanıma geldi. Kollarımı tuttu ve arabaya doğru götürmeye başladı.

''Ne yapıyorsun? Bırak kolumu. Bırak dedim sana.''

''Bin arabaya konuşma.'' dedi ve gerçekten korkmaya başladım. Etrafta kimse yoktu. Bir kişi bile. Ağzımı açtım ve tam bağıracakken birisi geldi ve onu yumruklamaya başladı. Geçirdiğim şok çok kötüydü. Gözlerimi açtım ve beni kurtaran kişiye baktım. Bu Uzaydı. Onu yumruklamaya devam etti. Sonra diğer çocuklarda indi ve Uzay'ı arkasından yakalayacakken ona seslendim.

''Uzay dikkat et.'' dedim ve önce bana sonra diğer çocuğa yumruğuyla karnına vurup kafa attı. Diğerine de ayağını kaldırıp dönerek yüzüne ayağıyla vurdu. Burnuna isabet etmiş ki burnunu tutarak sızlanmaya başladı. Ayağa kalkıp arabaya bindiler ve gittiler. Uzay'ın yanına gittim.

KURUCUNUN YILDIZLARIWhere stories live. Discover now