19. BÖLÜM: YOK OLUŞ

20 6 0
                                    

Sonunda Teo'nun şirketine geldik. Dışarıya bile adam koymuştu. Ne kadar korkaktı bu çocuk. Ama az kaldı. Dersini vereceğim onun.

''Gittiniz mi?'' Dedi Kayra.

''Evet geldik. Şimdi Yağmurla gidiyoruz. Sonra Teo aşağıya inince Kaan sen içeriye giriyorsun ve Dorukta bombayı yerleştirip onları öldürüyoruz.'' Dedim.

''Tamam. Hadi yapalım şu işi.'' Dedi Yağmur ve arabadan indik.

''Dikkatli olun. Seni seviyorum Yıldızım.''

''Ben de seni seviyorum Gökyüzüm. Dikkatli olacağız merak etmeyin.'' Dedik ve şirketin arkasına geçtik. Kameralara el salladık ve sistem öttü. Adamlar dışarıya çıktı ve sonra Can'ı gördüm. Orada öldüğünü düşünüyordum.

''Oo... kimler gelmiş. Güzelim ve Yağmur gelmiş.''

''Bana güzelim demeyi kes. Ayrıca sen benim için öldün. Hem de o gün beni öldürürken öldün.''

''Aaa... çok duygusal demi çocuklar? Ağlayacağım şimdi.''

''Neden bunu yaptın Can? Neden beni öldürmek istedin. Ve Neden Teoylasın?''

''Seni öldürmemin sebebi güzellik, ailene karşı bir kozdu aslında. Seni yaralayıp ailene haber verecektik ve böylelikle onlarda bize tüpleri getirecekti. Diğer sorunun cevabı ise özel güçlere sahip olmak kim istemez ki? Bende istedim ve bu yüzden Teoylayım.''

''Sırf özel güçlere sahip olabilmek için benden vazgeçebildin. Bu kadar kolay mıydı Can? Koca yılları bir çöpe atıp özel güçlere sahip olacağım diye en yakın arkadaşını öldürmek bu kadar kolay mıydı?''

''Güzellik uzatmayalım. Neden buradasınız?''

''Neden mi buradayız? Al bakalım.'' Dedim ve bağırmaya başladım. Şirketin camları kırıldı ve teker teker yere düşerken onları elimde tuttum ve onlara attım. Korumaların çoğuna cam işlemişti. Sızlayarak içeri girdiler. Ama Can'a bir şey olmamıştı.

''Şaşırdın de mi? Bana bir şey olmadı diye. Haklısın. O zaman çok şaşırtmayalım sizi. Hiçbir şey işlemiyor dışıma. Yani buna bir nevi süper güçlü adam diyebiliriz.''

''Duydunuz mu çocuklar? Şimdi ne yapacağız? Ve ortada Teo da yok.'' Dedim ve Yağmur zihin gücüyle arabaları büktü ve Can'ın üstüne attı ama hiçbir şey olmadı.

''Demiştim size.'' Dedi ve gülmeye başladı.

''Melis özel bir kimyasal silahım var. Ama oraya gelemem. Doruk'un gelip alması çok iyi olur. Böylelikle zaman kaybı olmaz. O silahı üzerine ateş ettiğinde eriyecek. Hiç yaşama şansı yok.'' Dedi Kayra.

''Tamam, ben bir koşu gidip alıyorum silahı.'' Dedi Doruk ve Kayra'nın yanına gitti.

''Demek öyle. Yağmur kayalar.'' Dedim ve Yağmur kayaları kaldırdı ve bende onları Can'ın üzerine ittim. Sonra Can sarsılarak yere düştü. Sonra diğer korumaları Yağmur teker teker arabaları büktü ve onlara doğru atacakken bende onların üzerine fırlattım. Tüm korumaları alt etmiştik. Bunu gören Can sinirlendi ve üzerimize koşmaya başladı. O koşarken tekrar bağırdım ve ses dalgalarımla onu ittim. Ama pek bir şey olmadı ve Yağmur dükkanda ki tabakları alıp üzerine doğru fırlattı. Doruk'un hemen gelmesi gerekiyordu. Canla ne kadar baş edebilirdik bilmiyordum. Sonra Yağmur'un kolundan tuttu ve havaya kaldırıp ileriye doğru fırlattı.

''Hayırr...'' Dedim ve üzerine doğru koşmaya başladım. Can'ın kolundan tuttum ve yere yatırdım. Sağ elimi kaldırdım ve ağacın kökünden koparttım ve kafasına doğru gelecek şekilde fırlatmadan önce kalktım ve üzerine attım ama kaçmıştı.

KURUCUNUN YILDIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin