19. BÖLÜM: SON SAVAŞ

8 4 0
                                    

Doruk helikopteri evinin bahçesine indirmişti. Hepimiz teker teker indik. Arkadaşlarıma baktığımda gözlerinde korkuyu görmüştüm. Onları anlıyordum. Sevdiğim insanların kaybetme korkusunu biliyorum ve yaşadım. Benim gözümde korku yoktu. Sadece nefret ve intikam vardı. Bu gece her şey bitecekti. Sonra Doruk'un sesiyle kendime geldim.

''Herkes girmiyor içeri. Siz burada kalacaksınız. Arel ve ben giriyorum.'' dedi Doruk.

''Hayır Doruk. Arelle içeriye ben giriyorum.'' dedim ve Doruk'un bu duruma bir şey dememesini umdum.

''Çok tehlikeli Melis ve bu yüzden buna izin veremem.'' dedi Doruk.

''Zaten dünya tehlikeli bir dünya değil mi? Tehlikeli insanlarla dolu ama aralarında iyi insanlarda var tabi. Anlıyorum ama en uygun benim içeri girmem.'' dedim ve yüzüne baktım.

''Melis haklı Doruk ve bu yüzden ikisi gitse daha iyi olacak. Senin gitmen sorun olabilir.'' dedi Jasper.

''Jasper'a katılıyorum.'' dedi Uzay.

''Aynen Doruk, Melis ve ben gitsek daha iyi olacak.'' dedi Arel ve görüntüsü eski haline döndü.

''Bagajı aç Arel arkada Rüzgar.'' dedi Doruk. Sonra Yaşam ve Arel ikisi bagajı açtılar. Arel Rüzgara dokundu ve tekrar onun görüntüsünü aldı.

''Tamam giriyorsunuz. Ama en küçük bir şey de içeri giriyoruz.'' dedi Doruk ve bana gelip sarıldı.

''Tamam.'' dedim ve ona sımsıkı sarıldım. Kokusunu içime çektim. Umarım onu son görüşüm olmazdı. Bunu söylediğim için gözlerim dolmuştu ve akmaya başladı. Kendimi toparladım ve Doruk'a baktım.

''Her şey yolunda olacak. Yağmur'u alacağız.'' dedim ve herkes bana bakıp kafasıyla onayladı. Sadece Kayra biraz kötü baktı.

''Artık gidin. Çok geç olmadan.'' dedi Kayra.

''Tamam.'' dedim ve Arelle gidecektik ki Yaşam Arel'i durdu. Birbirlerine sımsıkı sarıldılar.

''Dikkat et.'' dedi Yaşam.

''Tamam. Sen de dikkat et.'' dedi Arel.

Sonra Arel ve ben evimin bahçesine girdik. Kapı açıktı ve ikimiz etrafımıza bakarak içeri girdik.

''Patron geldik.'' dedi Arel ve içeriye Teo girdi. Onu görür görmez öldürmemek için zor tutmuştum kendimi.

''O... kimler gelmiş ya. Rüzgar hiç söylemiyorsun...'' dedi Teo ve sözünü kestim.

''Teo boş yapma. Yağmur nerde? Al işte dosyaları." dedim ve dosyayı gösterdim. Sonra üzerime gelirken onu durdurdum.

''Önce Yağmur.'' dedim öfkeli bir şekilde.

''Sakin ol Melis. Mia Yağmur'u getir.'' dedi Ve Miayı gördüm. Sonra Mia alt kata indi.

''Çabuk olsun.'' dedim ve sinirle yüzüne bakmaya devam ettim.

''Miacım duydun mu? Melis çabuk olmanı söylüyor. Ayakta kaldınız ama otursanıza. Kendi eviniz gibi.'' dedi Teo ve üzerine doğru yürüdüm.

''Sen ne yapmaya çalışıyorsun? Yaptıkların yetmedi mi? Öldürdüğün ailem ve arkadaşım yetmedi mi? Bir de gelmişsin evime girmişsin. Nasıl girebiliyorsun? Neden burayı seçtin?'' dedim nefes nefese kalmıştım. Bütün bedenimi öfke sarmıştı.

''Hiçbir şey yapmıyorum sadece seçtiğim yerin özel olmasını istedim. Ve bende bu evde olmasını istedim. Her şeyin başladığı yerde ve her şeyin biteceği yerde...'' dedi ve gülmeye başladı.

KURUCUNUN YILDIZLARIWhere stories live. Discover now