10. BÖLÜM: YILDIZLAR EVİ

11 5 0
                                    

İki saatin sonunda yıldızlar evine varabilmiştik. Geldiğimiz yer büyük bir bahçesi olan, iki katlı bir villaydı. Arabanın kapısını açtım ve indim. Uzay ve Jasper arabadan indikten sonra Doruk'u dikkatli bir şekilde tutup eve taşıdılar.

''Melis arabayı kilitle eşyaları sonra alırız.'' dedi Uzay.

''Tamam.'' dedim ve arabayı kilitleyip bahçeye girdik.

Onları takip ettim. Burası çok güzel bir yerdi. Büyük bir yeşillik alanı vardı. Kafamı sola çevirdiğimde denizi görebiliyordum. İşte burayı sevmemin bir nedeni oldu diyebiliriz. Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Jasper ve Uzay, Doruk'u odasına çıkarıyorlardı. Bende arkalarından girdim eve ve kapıyı kapattım. Merdivenlerden çıktım hızlı adımlarla. Doruk önemliydi. Umarım iyi olurdu. Sola döndükten sonra merdivenlerden çıkmaya devam ettim ve sağdaki odaya götürmüşlerdi. Bende koridorda yürüdüm ve odaya girdim. Doruk'u makineye bağladılar ve yatağına yerleştirdiler. Odaya baktığımda sade siyah bir odaydı. Bir rafta kitaplık küçük bir dolap ve masa vardı. Doruk'u yatarken gördüğümde ve kanlar içinde gördüğümde bir kez daha canım yandı. Ona bunu yaptığım için kendimden nefret ettim ve kendime kızdım.

''Melis istersen yanda ki odaya geçebilirsin. Orası senin odan, en azından Doruk iyi olana kadar Melis orada kalsın dedi.'' dedi Uzay.

''Teşekkürler Uzay ama burada kalacağım şimdi. Doruk'un yanında kalmalıyım.'' dedim ve kenarda ki sandalyeyi alıp onu görecek şekilde yanına oturdum.

''Peki, nasıl istersen öyle olsun.'' dedi Uzay.

''Şimdi makineye bağladım onu. Sonra iğne yapacağım.'' dedi Jasper.

''Peki, iyi olacak mı?'' dedim Jasper'ın yüzüne bakarak.

''Bunu söylemek için erken Melis. İyi olacak elbet ama zamana ihtiyacı var. Bu yüzden ona elimden gelen her şeyi yapıyorum. Senin de iyi bakmanı istiyorum.'' dedi Jasper.

''Tabi ki de bakacağım. Onun yanındayım ve gitmeyi düşünmüyorum.'' dedim ve Doruk'a baktım. Bedeni yorgun düşmüştü. Acı içindeydi. Gözlerim doldu.

''Tamam, güzel o zaman. Ben şimdi aşağıya iniyorum. Bir saat sonra gelip iğnesini yapıyorum. Eğer bir şey olursa seslenmen yeter.'' dedi Jasper.

''Tamam. Seslenirim bir şey olursa. Teşekkür ederim.''

''Önemli değil. Sen yeter ki Doruk'un yanında ol, hemen toparlayacağına inanıyorum.'' dedi ve odadan çıktı. Uzay kalmıştı.

''Bende inim o zaman. Senin eşyalarını alırım. Bırakırım odana.''

''Tamam. Teşekkür ederim.'' dedim ve Uzay kafasını sallayıp odadan çıktı.

Doruk ve ben kalmıştık odada. Yaralarına baktım. Biraz iyi gibiydi ama daha iyi olması gerekiyordu. Anlıyorum ki bu yaralar uçurumdan düştüğünde ki yaralardı. Onu bulamamızın sebebi ise burada olmasıydı. Şimdi anlıyordum. Ama bize söylememesini anlamıyordum. İyi olduğunda soracaktım. Derin bir nefes aldım ve ellerini tuttum.

''İyi olacaksın sevdiğim adam. Eskisi gibi olacaksın. Hem de eskisinden daha iyi olacaksın. Ben yanındayım ve hep olacağım.'' dedim ve onu izlemeye devam ettim.

Sonra gözlerim kapanmaya başladı. Uykum vardı. Çok uykusuzdum. Kendime gelmeye çalıştım ve aklıma telefonumun şarjı olmadığı geldi. Doruk'un ellerini yavaşça bıraktım ve sandalyeden kalktım. Çantamın yanına gittim ve çantamı açıp telefonumu ve şarj aletimi aldım. Çantamı kenarda bıraktım ve prize telefonumu şarja taktım. Arayan olabilirdi. Hatta lazım bile olabilirdi. Bu yüzden dolması gerekiyordu. Tekrar Doruk'un yanına gittim ve sandalyemi çekip oturdum. Tekrar gözlerim kapanıyordu. Uyumamam gerekiyordu. Yüzümü tokatladım.

KURUCUNUN YILDIZLARIWhere stories live. Discover now