Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı

Bebeğimin Adı

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

"Ben seni sevdim.Nasibime yokluğun düştü. Vuslat dedim payıma hasretin düştü....Ayrılık düştü.
Senin gözyaşlarıyla kıpkırmızı gözlerini görmek düştü...
Günlerdir kendini kahredip, ağlamanı görmek düştü.
Acıyla dilinden hep adımı anmanı izlemek düştü...
Elim kolum bağlı....sadece izlemek yaktı beni...

Senden ayrı kalmak beni aciz kıldı. Seni yaralı kıldı....
Olsun be gülüm bende seni ve yavrumu seni bana sevdirene kaderini kaderime yazana, yavrumu bana ihsan eden Rabbim'e emanet ettim...
Benim üzülmem umrumda değil dayanmaya çalışıyorum.
Ama seni üzgün görmek yakıyor beni.
Anamı üzgün görmek yakıyor beni. "
Dedi doktor Arzu hanımın odasında ağlayan Metehan....

Doktor Arzu Metehan'ı yalnız bırakmamak için "Zehra çok üzülüp yıpratma kendini zor günler geçirdiğini biliyorum ama unutma sen bir annesin ve o bebek şu anda her şekilde sana muhtaç....
Kim bakarsa baksın en güzel şekilde baksada kimse senin yerini tutamaz .
Sütüne ihtiyacı var o minicik kuzunun.
Zaten erken doğdu....
Ben şimdi gideyim bir şey olursa hemen çağır beni yada kadın doğum doktorunu ,hemşireyi falan..."diyerek müsade isteyip çıktı....

Zehra'nın gözünün yaşını sildi babası "ben varım kızım, iki tane dayısı var,bir tane baba yarısı amcası var,üç tane de manevi amcası var Yusuf,Ömer, Sedat biz en güzel şekilde ilgileniriz torunumla.
Biliyorum babasının yerini tutamayız ama onu boynu bükük
bırakmayız. "Dedi yutkunarak...

Zehra baktı herkes ona bakıyordu.
Hemşire "lütfen bu kadar görüş yeter.Hastamız biraz dinlensin sonra yine görürsünüz bir tane refakatçi kalsın yeterli..."dedi.
Kızlar hep bir "biz kalalım "dediler.
Hemşire tekrardan "ama ben bir kişi kalabilir demiştim "dedi.
Ayşe anne "kızım Hatice,Zeynep zaten üç dört gün hastanede kalacak Zehra.
Hem siz bebek bakımından anlamazsınız yani daha önce küçük bebekle ilgilenmediniz .
O yüzden bu gün Seher kızım kalsın. O yeğenlerinden dolayı biliyor.

Hem siz evde lâzımsınız biliyorsunuz ki halen baş sağlığına gelen oluyordu şimdi birde bebeğin doğduğunu duyanlar gelir.
Ben yetemem şu halimde...
Fatma sende Mustafa bey şu haldeyken kalamazsın adam kolunun birini haraket ettiremiyor birde sağ kolu.Sende kalma...
Ali ve Ayla kızım sizde evde bir sürü eksik birikti bir alış veriş yapın.
Ali oğlum hemen o kırılan kapıyı bir yaptır sen zaten sabah oldu neredeyse...."dedi.

Herkes kabul etti.
Yusuf Seher'in kalacağını duyunca heyecanlandı.
Hemen Ömer'i kolundan sürükledi köşeye "Ömer canım dostum .Burada Zehra yengeyi yalnız mı bırakacağız?
Metehan rahat haraket edemiyor.
Allah muhafaza bir şey olsa tek Seher yetemeye bilir...."dedi..

Ömer kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu...
"Anladım dostum ve haklısın..."dedi.
Ve Yusuf'u denemek için "tamam Sedat buralarda olsun söyleyim. Benim eve gitmem lazım.
Biliyorsun Zeliha anne hasta.
Dedemde bu ara biraz hasta yaşlılık işte...Hem geceden beri kaç defa aradı Zehra'yı sordu...
Biliyorsun ev o halde olunca Zahide de gelemedi hele o defalarca aradı mesaj attı merak ediyorlar.
O yüzden bir gideyim "dedi...

"Olmaz Ömer, Sedat'ın misafirleri gidecekti bugün o gitsin ayıp olur.
İlgilensin onlarla ben kalırım "dedi.
Yusuf'un kulağına eğilen Ömer sessizce sadece Yusuf'un duyacağı şekilde "tamam git söyle bende kalayım de"dedi.
Yusuf sessizce "ben diyemiyorum ki sana söylüyorum dostum.Sonuçta bekar adamım.
Oda bir bekar kız benim demem yakışmaz...
Yap şu kardeşine bir güzellik...
Sen söyle lütfen Ömer..."