Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı

Şerden Çıkan Hayır

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

"Kıymet bilmiyorsan girmeyeceksin kimsenin yüreğine.
Ne dost, ne sevgili,ne yar ve yaren,
ne ana baba ....olmakta yoksa yüreğin.
Ve yüreğine alamayacaksan şefkatinle, sen yanındayken bile sana hasret olacaksa yürekler...
Sen dibindeyken bile aranızda kilometrelerce mesafe varmış gibi hissettireceksen....bir insanın yüreğine yara gözüne yaş olacaksan girme kimsenin hayatına...."dedi Feride gözyaşlarıyla.

Hamileydi ve kocasıyla çok mutluydu.
Oğuz adeta deyim yerinde ise gözünden sakınıyordu.
Ama ne annesi nede kız kardeşleri yine bir hal hatır etmemişlerdi.
O gün sabah hastaneye Zahide ve yeni doğan torunlarını görmek için gelen Hatun ninesi ve dedesi çifte mutluluk yaşamıştı...
Küçük kızları Feride büyümüş ve anne olacaktı....
Hacıoğulları ve Yılmaz ailesi mutluydu....
Tabiki dostları Metehan ve Zehra'da mutluydu...

Anneannesi halen daha Feride'nin yokluğuna ağlasada...
Alışmaya çalışıyordu...Zorda olsa Oğuz'u kabullenmeye çalışıyordu.
Ve Oğuz şefkatli, yüce gönüllü biri olarak onunda sevgisini yavaş yavaş kazanıyordu.
Zaten Ömer dede çok seviyordu damadı Oğuz'u...

********

Zahide iki gün kaldığı hastaneden taburcu olmuş ve evindeydi...
Ömer dede daha hastanede koymak istemişti torununun ismini...
Ve Zahide kocasına bir süpriz yapmıştı...
Hamileyken ismini Burçin olarak kararlaştırmışlardı...
Ama Zahide'nin fikri başkaydı ve kocasına son ana kadar söylemeyecekti ve öylede yapmıştı...
Ömer dede torununa baktı "Ömer oğlum kızımın ismini ne
koyacağım ?"dedi...

Zahide kocasına bakarak "Sare dede.Kızımızın ismi kocamın annesinin yani rahmetli kayınvalidemin ismi olan Sare olacak..."dedi.
Herkes bu söz üzerine duygulanmıştı.
Ömer aşkla ve gözyaşlarıyla karısına bakıyordu...
Karısı ona dünyaları vermişti.

Sare gelini Hacıoğulları çok seviyordu .
Naif ve asil bir kadındı.
Saygılı ve çocuklarına herşeye rağmen düşkün biriydi...
Sadece kocasıyla mutlu bir evlilikleri olmamıştı. Halbuki ikiside iyi insanlardı...
Ama büyüklerin yaptığı bir anlaşmanın kurbanı olmuştu Sare'de Harun'da...
Ömer dede ve Hatun nine pişman olmuştu ama iş işten geçmişti.

Sonrada iki tarafta soylu olduğu için mecburen devam ettirmişlerdi evliliklerini...Ama aynı yatakta iki yabancı gibi...
Ailelerin baskısı üzerine Ömer ve Belinay olmuştu...Ama Harun'da Sare'de  çocuklarını çok sevmişlerdi...
Ama çocuklar ister istemez anne ve babalarının arasındaki o ulaşılmaz mesafeleri hep hissetmişlerdi...
Ve içlerinde kanayan yaraları olmuştu...
Belinay ve Ömer anne ve babasına düşkünlerdi hemde çok...
Ve iki yıldır onların yokluğu içlerinde yanan bir ateşti adeta...

Sare bebek evin neşesi olmuştu artık.
Hatun nine hatta Zahide'ye "artık bana nine veya babaanne dersen mutlu olurum gelinim..." bile demişti...
Zahide geçmişteki olayların acısını içinde hissediyordu ama kötülüğe kötülükle cevap veren birisi olmadığı için önce Allah rızası için, sonrada kızının ve kocasının hatrına birde Ömer dedesi gibi yüce gönüllü birinin hatrına herşeyi bir kenara bırakıp aile sadetleri için artık" nine" diye hitap ediyordu...
Ve Ömer karısının yüce gönlüne birkez daha hayran olmuştu.

Zahide ve Zeliha anne herşeye rağmen bu aileye çok şey borçlu olduğunu düşünüyorlardı.
Bu aile olmasa hallerinin nasıl olacağı meçhuldü...
Artık yaşadığı mutlu günlerin ve damadının ilgisi ve şefkati kızının mutluluğu birde torununun gelmesiyle günden güne dahada iyleşen Zeliha anne mutfağa bile girip kızı için sevdiği şeyleri yapar olmuştu...