Evlilik Nasıl Bir Şey

3.8K 428 117
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz....Oğuz Feride'ye söylüyor galiba🤭🤭🤭

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

"Hani rahmetli Neşet Ertaş demiş ya. İki büyük nimetim var...
Biri anam biri yarim diye..."dedi Metehan anasına ve karısına bakarak...
Metehan evine gelmişti artık...
Evdeki herkes çok mutluydu.
Ama annesi ve karısı adeta kanatlanmış uçmuştu...

Metehan aylardır bu manzaranın bu ortamın hasretini çekmişti....
Oğlu kucağındaydı ağlayarakda olsa...
Annesi ,babaannesi ve halası yanında oturuyordu...
Babaannesi ve halası" kuzum benim" diyerek Metehan'ı öpüyordu...
Annesi özlemle ve dilinde dualar şükürler ile oğluna bakıyordu...
Ana yüreği işte mutluydu oğlununun yaşadığına çok çok mutluydu.
Ama oğlunun dört ay öncesine göre daha çökmüş ve saçlarına aklar düşmüş ,gözünün yanında çizgiler belirginleşmiş olduğuna içi yanmıştı.

"Ama oğlum dahada heybetli....
Olgun ve dahada ağır olmuş...
Yakışıklı hemde çok aynı rahmetli babası gibi" dedi içinden göz yaşlarıyla baktı bunca yıl en büyük destekçisi olmuş oğluna...
"19 yaşında kucağıma almıştım oğlum Metehan'ı...
Ali'mi 17 yaşında evlendiğim yıl almıştım ne güzel günlerdi. Birlikte büyümüştüm çocuklarımla...
Kızlar doğduğunda biraz daha büyüktüm ve tecrübeliydim...."diye iç çekerek mutlulukla kahvaltı masasını kuran gelinine baktı.

Gelininin gözünün içinde adeta ışıklar parlıyordu...
Masayı çeşit çeşit kahvaltılıklarla donatmıştı.
Hepside oğlunun sevdiği şeylerdi...
Kızlarda mutluydu yardım etmişlerdi yengelerine...
Metehan karısının haline bakıp tuttuğu nefesini dışına vermişti...
Böyle keklik gibi sekişi aklını başından alıyordu...
Ali abisi işlerini ayarlayıp tekrar dönmek için mecburen yurt dışına çıkmıştı...
Haberi alınca ağlaya ağlaya ağlamıştı mutluluktan...
Görüntülü konuşma esnasında ekrana elini dokunup dokunup duruyordu.
"Canım kardeşim çok şükür bu sensin..."diye...
Zehra'nın aileside yola çıkmıştı damatlarının yaşadığını duyunca.
Onlarda çok mutlu olmuştu...

Metehan'ın yaşadığını ve evine geldiğini duyan....
Zahide ve Hancıoğlu ailesi,Serpil ve Sedat,Münir baba gelmişti...
Sedat ve Ömer,Yusuf el mecbur gelmişlerdi.
Ömer dede onuda çağırmıştı mutlulukla çünkü Yusuf'u o ev alma olayından sonra torunundan ayırmıyordu...Bir kelamıyla "sen nasıl istersen öyle olsun Ömer dede"demişti.Ve üstelik yakın zaman sonra tamamen komşu oluyorlardı...
Metehan'ı ailesiyle hasret gidersin istemişlerdi ama aileleri ısrar edince birşey diyememişlerdi üçüde...
"Ne diyeceğizki biz Metehan'ın yaşadığını biliyorduk mu
diyeceğiz "diyerek gelmişlerdi...

Ama gördükleri manzara hepsini gülümsetmiş ve duygulandırmıştı....
Nasıl duygulanmazdı insan...
Dört ay önce bu aile yıkılmıştı. Neler yaşamıştı...
Ailenin ağıtları,Zehra'nın hamile haliyle yaşadıkları...
İçler yakmıştı...
Ömer ve Sedat, Yusuf bildikleri halde bile gözyaşlarını tutamamışlardı...
Acı çeken bu aileyi gördükçe...
İnsan taş olsa dayanamazdı.
O manzaraya...

Hepsi mutluklarını dile getirdi...
Kahvaltı sofrasının başı cümbür cemaat olmuştu...
Ama bu kahvaltı damakta unutulmaz tatlar bırakıyordu hepsi için...
Metehan oğlunu kucağından hiç bırakmıyordu...
Oğluda bayağı alışmıştı babasına.
Arada Zehra ve Metehan birbirine bakıyordu...
Bu manzarayı Feride gizlice takip ediyordu...

Metehan ve Sedat'ı, Yusuf'u, rahmetli Bekir'i hepsini tanıyordu Feride...
Ömer'le dost oldukları için.
Hatta kaç defa Nevşehir'e bile gelmişlerdi...
Ailece piknik bile yapıyorlardı...
Feride hepsini bir abi gibi görüyordu.
Çünkü öyleydiler her şekilde...

Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı Where stories live. Discover now