Veda

4K 424 172
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz....

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

İnsan bazen düğüm düğüm olurdu.
Yutkunamazdı. Boğazı düğüm düğüm ve bu düğümü çözmek zor olurdu bazen....
Elin kolun bağlı olarak kalmak ...
Zordu Metehan tamda paravanın arkasından bunu düşünüyordu.
Allah'tan üzerinde doktor önlüğü ve kocaman çerçeveli büyük ayar gözlüğü vardı...
Ve hemen panik yapmadan paravana yürümüştü.
Zehra gördüyse bile anlamazdı.
Doktor sanırdı...Zaten o bildiği Metehan'dan çok farklıydı görünüş olarak ama yinede yüreğini hoplatmıştı karısını görmek sesini duymak.
Zehra"özür dilerim doktor hanım telefonum düşmüş cebimden buraya girerken cebimdeydi. Onu almaya gelmiştim "dedi...

"Dur ben bakayım Zehra koltuğun etrafına kısmış bak orada..."dedi.
Telefonu alan doktor Arzu "al bakalım küçük anne "dedi gülümseyerek...
"Tekrar teşekkür ederim..."diyerek zarif hareketlerle kuğu gibi süzüldü kapıdan...
Metehan paravanın ardından çıktı.
Gülümsedi kuğu gibi süzülen karısına.
"Metehan elini çabuk tut ve bitir şu görevini. Dumanın tütüyor yakında alev alev yanacaksın.
Hoş haklısın böyle güzel karısı olana zor "dedi gülerek .

Metehan" aman abla "diyerek güldü.
Ama bu mutluluk gülüşü değildi, hasretin verdiği acının sevdiğini böyle görmenin acı gülmesiydi.
İnsanın mutlu olunca bazen duygu patlamasıyla ağladığı gibi ve bu ağlamanın mutluluk göz yaşı olduğu gibi.
Bu gülme sinir, üzüntü, özlem, acı, aşk, evlat kokusu özlemi,ana,yâr,bacı, kardeş...gibi özlemin acının gülüşüydü.

Ve bu gülüş Metehan'a aslında güç veriyordu. Ateşi intikam almak için gücünü harlıyordu...
Bu ateşin harına kapılanlar fena yanacaktı.
Metehan'ın bu duruma girmesine sebep olanlar. Yaptıkları pis işler yetmezmiş gibi birde bu Vatanın güvenliğini korumak zorunda olan kahramanlara yaptıkları veya onları mecbur bıraktıkları durumların ızdırabını burunlarından fitil fitil getirecekti ve diğer yiğitlerle birlikte yapacaklardı bunu.

Metehan böyle bir çok arkadaşının zor durumuna şahit olmuş ve duymuştu.
Onlarda çok zor günler geçirmişti.
Hatta deşifre olup şehit olanlar bile olmuştu.
Karısı gibi ,anası gibi çok insanın yüreği yanmıştı...
"Ben ölmeden karım, anam, ailem acımı yaşadı.
Beni diri diri toprağa gömdürttünüz mecbur bıraktınız.
Ama siz ölümden beter olacaksınız.
Ölmek için adeta
yalvaracaksınız. "Dedi içinden.

"Haklısın abla zaten yarın yurt dışına çıkış yapıyorum. Uluslar arası bir araştırma yapacağız ve bu çok önemli.
Bu araştırma bayağı hızlandıracak operasyonları "dedi...
"Karım ve oğlum sana emanet abla onları sık sık kontrol et bir doktor olarak..."dedi korkuyla.
"Merak etme Demirpençe emanetin Allah'ın izniyle emin ellerde ..."dedi.

Ömer elinde simit, börekler evine gelmişti...
Camdan kocasını görünce koştu Zahide...
İçinde anlamlandıramadığı bir duygu patlaması vardı.
Hele Metehan'ın öldüğünü duyduğu andan beri dahada artmıştı bu duygu.
Bu gece kocası eve gelmemişti. Zehra hastanede olduğu için.
Hem Zehra'yı merak ettiği için hemde kocasını merak ettiği için devamlı arayıp mesaj atmıştı.

Ama her seferinde sesini duymak huzur vermişti.
Ama utandığı için nasılsın diyemiyordu...
Sadece Zehra diyordu...Ve kocası biraz önce geliyorum bir eksik varmı?Diye arayınca hemen üzerini değiştirmek istedi...
Halbuki gece Zehra'ya üzüldüğü için ve kocasının yokluğuna olan anlamlandıramadığı özlemden dolayı üzerine gecelik bile giymemişti eteği ve buluzu halen duruyordu.
Halbuki annesi hastaneden çıktığından beri ayrı odalarda kalıyorlardı...
Ama onun evde olmadığını bilmek üzmüştü...

Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı Where stories live. Discover now