Kalp Kırıklığı

3.7K 412 59
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿


"İnsan odun değil ki; kırıldığı zaman ses çıkarsın.Demiş Mevlana bende öyle oldum kırıldım hemde çok...Kalbim kırıldı ama sesi duyulmadı...

Nur içinde yat kalbim, ben katilini çok sevdim.Hemde çok seviyorum..."dedi ağlayarak merdivenden inen Zehra.

Koluna çantasını taktı...
Oğlunun montunu ve kendinin pardüsesini alıp aşağıya indi...
Salonda görümcesi Hatice,Zeynep, eltisi,kaynanası ve halası oturuyordu.
Aslında görümcesine ve eltisine "bunu niye yaptınız ?"demek istemişti ama kaynanası bilmiyorsa olay farklı bir boyuta ulaşa bilirdi...
Konuşsa ağlayacaktı onların karşısında ve şu anda bağıra bağıra ağlamak istiyordu sadece...

Tam kapıdan çıkacakken halası Meryem fark etmişti "nereye Zehra?" demişti gülümseyerek...
Sonra hepsi birlikte Zehra'ya baktı...
Fark etmişlerdi Zehra'nın gözleri kıpkırmızıydı...

"Çocuk durmadı biraz hava almak istiyorum müsadenizle "diyerek hızla çıkmıştı...
Şaşırmıştı Ayşe anne gelinini öyle görünce ve korkmuştu...
Hemen peşinden gitmişti ama gelini hızla uzaklaşmıştı...

Oğluna sormak için yukarı çıkmakla çıkmamak arasında bocalıyordu...
Metehan karısının gidişiyle yaptığı hatayı fark etmişti ama iş işten geçmişti...
Koltuğa oturup ellerinin arasına başını almıştı ki...
Odaya elinde bastonuyla ve sinirle babaannesi girmişti.
Fadime nine sabah torununu öpmek için çıkmıştı buraya ...

Torunuyla biraz oynadıktan sonra salonda yorgun düşmüştü.
Zehra sıcak bir bardak süt içirmiş.
Üzerini örtüp "nine burada yat dinlen öğleye kadar" demişti...
Fadime ninede öyle yapmıştı...
Sonra uykusunun arasında torununun bağırış seslerini duymuştu...
Herşeyi duymuştu hatta odadan torununa bağırmıştı ama sesten duymamışlardı bile...

Gelininin karnı burnunda ağlayışı içini yakmıştı...
Hele bebeğin ağlama sesi kahretmişti.
Ama yaşlı haliyle ancak toparlana bilmişti...
Yattığı yerden kendi başına kalkması beş dakikasını alıyordu romatizma yüzünden eklemleri donup kalınca ancak toparlana bilmişti...
Birde olayı tam olarak anlaya bilmek için beklemişti...

Metehan şaşkınca babaannesine bakıyordu gözyaşlarıyla üstelik.

Babaannesi "varya Metehan senin hakkın iyi bir dayak" diyerek
bastonunu vurmuştu peşpeşe iki defa sırtına...
Ama gücü ne kadar yetiyorsa
o haliyle.
"Sen ne yaptın dedin karına öyle?
O kızın suçu günahı ne?

İki yıllık karını tanıyamadın mı sen?
O kız sana fazla Metehan...Duyuyormusun beni?
Yazık neler yaşadı kızcağız. İnan bana karnı burnunda ağlayışı halen aklımda ... Seni öldü sandığımız zaman, haberin bu eve geldiğinde, sonrasında neler yaşadı.
Sızım sızım ağladı.
Kocamda kocam dilinden düşürmedi.
Bir tek eşyanı bile kıymetli bir şey gibi korudu kolladı...

Kapının yanındaki dolaba ceketini astı. Cebine para koydu...
Niye çünkü senin her şekilde bu evde anılıp hatırlanman için...daha neler neler yaptı...
Kocası yanında yok çocuk doğurdu...
Sen ne yaptın ödül olarak...?"dedi ağlayarak.

Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı Where stories live. Discover now