Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı

Çaresizlik

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyaki müzikle dinleye bilirsiniz
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Hayat bir gök kuşağı gibiydi. İçinde kaç tane renk barındırıyordu.
Bakınca içini açan veya içine hüzün bırakan. Renkler aslında çok şey anlatırdı. Kırmızı aşkın tutkunun,siyah asaletin rengiydi.
Yeşil huzurun ,mavi ferahlığın, sarı ayrılık ve hasretin .Konuşamazlarsa da aslında çok şey anlatırlardı.

Metehan'ının o kara gözleri de bir o kadar asil ve mağrur bakarken, ta en derinlerinde çaresizlik hissetti Zehra, kendine biraz geldikten sonra.
Yüzü solgundu yiğidinin, yavrusunun babası koca yürekli yiğit Metehan'ıydı Zehra'nın.
Anladı Zehra kocası çaresizdi .Nasıl olmasın dı ki koskocaman ailenin yükü omuzlarındaydı.

Biliyordu bebeklerini stresin etkilemesi de üzüyordu onu.
Ama bilmiyordu ki Zehra kocasının omuzlarında her şeyden daha ağırı vardı.
Vatan görevi millet aşkı.
Yakalanması, deşifre edilmesi gereken bir sürü kansız pislik vardı.

Düşündü içinden Zehra "birde ben böyle yaparsam kocam iyice üzülüp kendini harap edecek o yüzden içimdeki kuşkulara rağmen metanetli olmam lazım "dedi.
Kıyamıyordu kocasına Zehra ama biliyordu kocasıda ona kıyamıyordu.
Kocasının yüzünü elleri arasına şefkatle alıp.
"Tamam Metehan'ım sen nasıl istersen öyle olsun. Yoksa sadece hem bebeğimizi hem kendimizi harap edeceğiz....
Ama bir gün anlatmak istersen her ne olursa olsun ben burdayım. Dinlerim seni ,yargılamam, kınamam, suçlamam biliyorum bir derdin var ama anlatamıyorsun.

Ama adım kadar emin olduğum şey senin yüz kızartıcı yada utanç verici bir olayın içinde olmayacağın.
Ben senin gibi bir yiğidin karısı olduğum için onur duyuyorum. Şükür sebebimsin benim.
Unutma bu kadın her zaman ömrü yettiği sürece senin yanında ve ardında onurla durmaktan gurur duyar....

Anlat bana her şeyi gönlümün rızkı kocam".
Metehan karısının bu sözünü duyunca irkildi .
Durumu fark etmişti Zehra.
"Sakin ol koca adamım şimdi demedim zamanı gelince anlat.Bil ki seni her zaman dinleyip destekleyecek bir kadın var .Hemde sana deli gibi tutkun ve aşık"...dedi.

Metehan karısının bu konuşmalarına hayran olarak " Zehra'm küçük karım sana bakınca bilemezsin neler hissediyorum.
Yaşın küçük aklın büyük, davranışların olgun. Akıl yaşta değil baştadır sözünün en güzel örneğinin vücut bulmuş halisin sen.

Zehra'm( Erkek devlettir. Korur ,kollar,yönetir, sahip çıkar. Kadın millettir devleti yalnızca o ayakta tutar )derler.
Sen gerçekten benim hayatıma girdiğin günden beri ayakta durma sebebim hayata daha iyi tutunma sebebimsin .Çok şükür Rabbim senin gibi bir kadınla rızıklandır dı şu aciz kulu Metehan'ı..."

"Öyle derler yiğidim çok doğru. Ama birde şu var( Erkeğin devlet olmadığı yerde kadın millet olamaz) yani kadın erkek bir birine muhtaç.
Sende benim hayatıma girdiğin günden beri ayakta durma sebebim hayata daha iyi tutunma sebebimsin.
Rahmetli babaannem, yavrum bir kadın evlendikten sonra kocasının yanından başka bir yere sığamaz derdi hep. Çok doğruymuş.

Senin olmadığın yere sığamıyorum. Senin olmadığın yerde yarımım.
Sensiz garibim yiğidim.
El üstünde tutulsam da bu böyle.
Elbette ailelerimiz benim için çok değerli hepsinin yeri doldurulamaz.
Ama bu eş durumu karı koca arasında ki şey bambaşkaymış.
Metehan'ım bu bizim sevgimiz korkutuyor beni."

"Niye gülüm korkun nedendir ?"
"Korkum yarım kalmasındandır yiğidim. Kader kısmet herşey ama gönlüm acıyor bunu düşününce. Zaten içinde bulunduğum korkum endişem de bu yüzden.
Elbet yoktan var eden Rabbim ölümüde biz canlılara verdi.
Elbette ölüm bir yok oluş değil.
Aksine gerçek dünyamıza dönüş.