İnsanları Anlamak

4.1K 412 139
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz....

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Metehan dertliydi hemde çok.
Kırmayı asla istemediği gülünü kırmıştı...
Hemde hiç hak etmediği halde.
Onun bir gülüşüne bile dünyanın en mutlu adamlarından biri olan kocası ağlatmıştı hemde...
Kucağındaki bebeğini bile korkutmuştu...

"Kendimi kötü kocalar, babalar gibi hissediyorum...
Ben nasıl yaptım bunu Allah'ım?
Halbuki görevim icabı genellikle hep dağılmış ailelerin çocuklarının ve sevgi görmemiş şiddetle büyüyen çocukların suça daha çok bulaştığını gördüm...
Avcılar,kötü zalim pislikler hazır bekliyor böyle çocukları gençleri. Avlıyorlar zavallıları...
Ve sonra bataklığa sürüklüyorlar.
Yavrumu nasılda ağlattım ben.
Karımı o eşsiz güzelliğimi nasıl incittim...."diyerek kendine kızıyordu.

Aklına karısının abisi Mehmet'in evine gidebileceği gelmişti.
Yada Seher'in yanında olabileceği gelince "yok ben karımı tanıyorum. Asla gitmez böyle bir durumda.
O şu anda bana kırıldı biraz yalnız kalmak istiyor...
Evde kalabalık olduğu için rahat ağlayamadı dökemedi o incilerini..."dedi...
Gecekonduya gittiğine adım kadar eminim..."diyerek arabasına bindi.

Aklına sabah karısının" kaymaklı ekmek kadayıfı çekti canım.
Akşama yapsak yada güzel yapan bir yerden alsak..."dediği geldi...
Tatlıcıdan koca bir kutu kaymaklı ekmek kadayıfı aldı...
Markete gidip alış verişte yaptı.
Oğlunada her ihtimale karşı bez...."aldı.
Doğruca yola koyuldu...

Zehra yatakta oğluyla konuşuyordu.
Çocukta annesi ağladıkça dudaklarını büzüp ağlamaya başlamıştı...
Zehra dayanamıyordu oğlunun ağlamasına ama elindense hiç bir şey gelmiyordu. İçinden devamlı olarak ağlamak geliyordu...
"Ah oğlum o baban varya o baban...
Beni kendine fena halde aşık etti.
O yüzden bu kadar kırıldım ağlıyorum..."dedi iç çekerek.

Sanki çocuk anlıyor gibi annesi baba kelimesini kullandığı için sürekli "babababa "diyordu.
Yeni 11. ayına girmiş çocuk anlıyordu doğal olarak herşeyi...
Zehra gülümseyerek kucağında aldı oğlunu ve "oğlum sendemi özledin babanı...?Bende özledim ama bu sefer işi zor olacak..."diyerek camdan dışarı baktı....
Yeni girmiş Mart aynın soğuğu ve yağmuru cama vuruyordu...Ve dışarda dondurucu bir hava vardı...

"Boşuna dememişler oğlum. Mart kapıdan baktırır,kazma kürek yaktırır...diye ...
Allah'ım bu havada dışarda kalana yardım etsin..."demiş dışarıya tekrar bakmıştı ki bahçe kapısından ellerinde poşetlerle giren kocasını gördü...
Tabiki Metehan'da camdaki oğlunu ve karısını gördü...
Yüzü gülmüştü onları görünce...
Zehra'nın yüzüde gülmüştü...
Ama sonra hemen kendine gelmişti.
Oğlu gülücükler saçıp"babababa" diyordu çünkü karşında babası oğluna el sallıyordu.
Zehra şaşkındı "nereden buldu beni?
Şimdi kapıyı açmasam kırar yada banyodaki camdan yine girer bu..."diye söylenmişti...

Ve kocası uzun uzun zile basıp kapıya vurmaya başlamıştı...
"Açmayacağım evet evet açmayacağım..."demişti ki...
Dışardan "Zehra açsana
kapıyı " diyordu...
" Allah'ım şimdi mahalleyi başımıza toplayacak..."diyerek kapıya gitti.
"Ben sana mesaj attım. Bizi merak etme. Biraz yalnız kalmak istiyorum..diye tamam şimdi gördün bizi ve lütfen biraz yalnız bırak "dedi.

Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin