Sabrı Sükût 1.Seri (Sükut-u Aşkın Gözyaşları) Tamamlandı

Metehan'ın kararı

🌼🌼🌼Medyadaki müzikle dinleyin bölüme gayet uygundur...🌼🌼🌼

Raporun şaşkınlığıyla hava almak için camdan dışarı bakarken Metehan düşündü "neler oluyor? Ortada çözülmeyi bekleyen bir sürü olay var..."diye.

Fatma hanımda kızı için yine dualar ediyordu anne yüreğiyle gözyaşları içinde.
Kızının o kırılgan, naif halleri ve davranışları aklına gelirken geçmişe gitti.

"Kızım küçücükken bile yalan söylemezdi ucunda annesinden yiyeceği azar bile olsa"dedi içinden. Yanında oturan üzgün ve yıkılmış kocasına bakarak;

" Mustafam" dedi derince bir
nefes alıp ;
"Hatırlarmısın ? Zehra'mız ,ya 5.sınıftaydı yada 6.sınıftaydı birgün  ağlayarak eve gelince sorduk, çok korkmuştuk.

O da bize utanarak okulda ki Veli bana mektup yazmış. Herkese benimle evleneceğini söylüyormuş diye ağladı. Hatta ben o okulada, sınıfada gitmek istemiyorum diye kaç gün diretmiştide ,zorla ikna etmiştik..."

"Hatırlamazmıyım Fatmam. Elbette hatırlarım yavrularımın hiç birşeyini unutmadım. İki oğuldan sonra Rabbim bana kız evlat sevgiside tattırdı. Kızlarım olduğu için mutlu oldum.Sen Zehra'ya yeni hamile kaldığın zamanlarda camide hoca bir  sohbet anlatmıştı.

Konusu dinimizin kadınlara verdiği önemdi.Hocanın şu sözü (Kız çocuğu cennetin müjdecisidir. Kız çocuğu doğduğu zaman babasına cennetin kapıları açılır.Evlendiği zaman eşine imanının yarısı verilir.Anne olduğu zaman Cennet ayaklarının altına verilir.)
Bu söz çok hoşuma gitti düşündüm ve namaz sonrası camide uzun bir dua ettim.

Allah'ım bana hayırlısıyla Cennet müjdecisi bir kız evlat nasip et,sağlıklı ,sıhhatli, senin yolunda yetiştire bileceğim.Sana layık kul ,Efendimize layık ümmet, kocasına yuva ve göz nuru,göz ışığı olacak ,evlatlarını yetiştirmesiylede Cenneti ayaklarının altına vereceğin bir kız... Diye kalpten istemiştim. Çok şükür Rabbim duama icabet etti .

Bize bir kız evlat verdi.İsminide Hz Fatıma validenizin lakabı olan Zehra koydum.Ay yüzlü, parlak yüzlü, Hz Fatıma validenizin karakteri ve edebi yansısın kızıma diye.

Çok kalpten istemiştim ki peşinden bir yıl sonra Seher'im doğdu. Sonra Ayşenur'um. Allah bana birbirinden değerli pırlanta gibi üç kız verdi.Efendimiz demiş ya ;
Bazıları üç diyor bazıları dört diyor ama üç tane kızı olup terbiyeli ,edepli yetiştirip evlendire bilen için Cennete girme sebebidir diye .Ne çok dua ettim üç kızımıda öyle yetiştirip,dünya gözüyle yuvalarını kurduklarını görebilmek için. Bak şu olanlara."

"Sakın Mustafa'm sakın, kızımızdan şüphe etme.Bizim kızımız tertemiz ben inanıyorum. Onu ben doğurdum ben yetiştirdim...Hiç şüphem yok ama kızım bir hata yapmış olsa bile ona sırtmı döneceğiz?
Daha da bataklığa mı sürüklenmesine yol açacağız ?

Evlât Rabbim'in en güzel emanetidir anaya babaya.Emanete ihanet etmek yakışır mı bir mümine?
Sağ olduğum sürece kızımın arkasındayım.

Evlât bir mücevherdir değerlidir. Altının olsa tuvalete veya herhangi bir pisliğin içine düşse alıp temizlemezmisin?
Değerinden birşey kaybedermi ?
Hayır Mustafa'm değerinden hiç bir şey kaybetmez. Çünkü
altındır o.

Evlatlarımızda öyle değerli.Şu anda kızımada bizede ağır bir imtihan verildi.Sabredip imtihanı kazanıp kulluğumuzu ispatlayacağız.
Fırtınanın bizi yıkmasına izin vermeyeceğiz.

Hani Mustafa'm bahçelerimize yeni diktiğimiz fidanları kış gelmeden sarıp sarmalardık gövdelerini, korumaya alırdık. Soğuk, kar, fırtına ve yabani hayvanlar fidanlarımızı kırmasın, zarar vermesin diye  destekler dayardın yanlarına.