GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 30

Merhaba arkadaşlar, okuyanlar ayda 1 bölüm gelmesinden memnun sanırım. En aşağı 600 kişi okumasına rağmen hala 300 oy olamıyoruz. 

Bu da beni düşündürüyor. Bölümler 300 oy alamayacak kadar kötü mü? Hikaye beğenilmiyor mu? Öyleyse lütfen yorumlarınızda belirtin ki ben de ona göre bir yol belirleyeyim. 

Oy veren herkese sonsuz teşekkürler. 

Yeni bölüm için 300 OY ve 150 YORUM sınırı devam ediyor.

Bölüm 30

"Neden telefonlarımı açmadın?" diye soran Derin'in sesi kırgın geliyordu. Adel arabanın içinde oturmuş genç kızla konuşurken telefonu bir an önce kapatmak istiyordu ama Derin'in hemen kapatacak hali yoktu. Oysaki Adel acele etmeliydi.

"Derin dediğim gibi meşguldüm. Şimdi kapatmalıyım birkaç gün burada olamayacağım. Amerika da halletmem gereken işler var."

Adel'in söyledikleriyle Derin "Ne? Amerika'ya mı gidiyorsun?" diye bağırdı.

"Evet, aslında şu an havalimanının otoparkındayım. Birazdan gitmem gerekiyor yoksa uçağı kaçıracağım."

"Anladım, Adel. İyi yolculuklar" diyen Derin cevap beklemeden telefonu kapattığında Adel telefonu kulağından çekip ekrana baktı. Kaşlarını çatılırken Derin'in ani değişimine neyin sebep olduğunu merak etti. Bir şeye sinirlenmişti ama neye sinirlendiğini anlayamadı.

İç çekerek yan koltuktan çantasını alıp arabadan indi. Şu an onunla uğraşacak zamanı yoktu. Pilotu yarım saat önce onu arayıp uçuşa hazır olduklarını bildirdiği andan itibaren bir şey düşünecek hali yoktu. Bir an önce bu lanet yerden gitmek istiyordu. Kısa bir süre de olsa uzaklaşmak istiyordu.

Derin telefonu kapattığında Doruk "Ne oldu?" diye sordu.

"Amerika'ya gidiyormuş" cevabını aldığında genç adamın kaşları şaşkınlıkla kalktı. "Neden?" diye sorduğunda Derin "Bilmiyorum Doruk, hiçbir şey açıklamadı" dedikten sonra abisine dikkatle bakıp devam etti.

"Biliyor musun dünden beri Sidem'in söylediklerini düşünüyorum. Adel ile birlikte geçirdiğimiz zamanları düşündüm. Sidem haklı, her buluşmamızda biz hayatımızla ilgili bazı şeyleri onunla paylaşırken o hiçbir zaman hayatıyla ilgili konuşmadı. Kendisiyle ilgili en ayrıntılı konuştuğu gün bize yemeğe geldiği gündü. Sidem'i suçluyoruz ama haklı olduğu noktalar var"

"Yapma Derin, Sidem'in deliliğinin seni ele geçirmesine izin verme. Herkesin hayatında gizlediği noktalar var. Adel senden bir şey gizlemek istese evinde kalmana izin verir miydi? Günlerce onunla kaldın, sence davranışları hayatını gizlemek isteyen biri gibi miydi?"

"Evinde kaldım ama kaldığım odanın dışına çıkamadım ki! Adel yanıma gelir günün çoğu saatini birlikte geçirirdik ama ortadan kaybolduğu zamanlar da olurdu ve nereye gittiğini bilmezdim."

"Ben söyleyeyim çünkü çoğunda spor salonunda birlikteydik" diyerek ona karşılık verdi Doruk.

Derin oflayarak yanaklarını şişirdi. "Bilmiyorum, yine de bazı şeyler yanlış geliyor. Adel'in büyük bir gizem olduğunu inkâr edemezsin" dediğinde Doruk hafifçe omuz silkip "Dediğim gibi herkesin sırları var. Bir insan senden sır saklıyor diye kötü biri olmaz. Bazen başkalarını korumak içinde bazı şeyleri gizleriz" dedi.

"Senin gibi mi?" diye sordu Derin.

Doruk bakışlarını kardeşinden kaçırdı. "Her neyse benim artık şirkete gitmem gerekiyor" diyen Doruk ayağa kalktığında Derin uzanarak onun elini tutup "Benden kaçıyorsun" dedi.