Bölüm 34

1.7K 326 68
                                    

Sidem odasının penceresinin önünde durmuş dalgın gözlerle dışarıyı izliyordu. Elini ensesine atıp sıktı. Dün gece hırsına yenik düşerek yaptığı hata gözlerini sıkıca kapatmasına sebep oldu. Bir aptal gibi davranmıştı. Bartu'nun yüzüne bakmaması, Doruk'un can sıkıcı sözleriyle hırs yapmış ve gidip o sefille yatmıştı. Ardından ne kadar büyük bir hata yaptığını fark ederek hiçbir şey demeden Korkut'un onu durdurma çabalarını umursamadan genç adamı orada bırakıp gitmişti.

Elini ensesinden çekip gözlerini açtı. Kafasını iki yana salladıktan sonra arkasını dönüp banyoya ilerledi. Duş alıp sakince düşünecek ve gidip bursluyla konuşacaktı. Bu sefer ne öfkelenecek ne de o çocuğun çekimine kapılacaktı. Sakince konuşup aralarında hiçbir şey olmayacağını ona anlatacaktı.

Duştan çıkıp üstünü giyinirken Adel'in dün geceki partiyi neden verdiğini düşündü. Bu parti fikri bir anda ortaya atılmıştı. Sidem partinin bir amacı olduğunu tahmin etmiş, aslında bütün gece Adel'i izlemeyi düşünmüştü ama istediği hiçbir şeyi yerine getirememişti.

Makyaj masasının önüne geçerken, Adel'in odaların boş olduğunu söylerken takındığı yüz ifadesini hatırladı ve kaşları çatıldı. Odalar güvenli miydi? Bu soru aklından geçer geçmez bakışları aynadaki yansımasına takıldı. Odalarda kamera olabilir miydi? Sidem'in omuriliğinden aşağı bir ürperti yayılırken Adel öyle bir şey yapmaz diyerek kendini rahatlatmaya çalıştı ama hemen aklından başka bir fikir ben olsam yapardım dedi. Aynadaki yansımasını dikkatle izledi.

"Ben olsam yapardım" diye fısıldadı.

İşte bu düşünce tüylerini diken diken etti. Geldiği günden beri Adel'e güvenmiyordu. Göründüğü kadar masum değildi. Hiç kimse onun kadar kusursuz olamazdı. Çünkü Sidem onun kusurlu olduğunu biliyordu. Çocukluğunu biliyordu. Çocukluğundaki kusurlarını biliyordu. Adel onların her yaptığına katlanıyormuş gibi yapıyordu ama arkalarını döndükleri her an yaptıklarının acısını çıkarttığını biliyordu. Adel onu bakıcısına defalarca şikayet etmiş, bakıcısı da annesine anlatmış ve Sidem her seferinde cezalandırılmıştı. Diğerlerinin arkasından da işler çevirdiğini biliyordu. Ama Adel her zaman bir korkak gibi davranmış onların yüzüne gülerken arkalarından başka şeyler planlamıştı. Evet ona çok acımasız davranmışlardı bunu inkar etmiyordu ama Adel de hiç sesini çıkartmamıştı.

Adel ile sonra ilgilenmesi gerekecekti. Şu an önünde daha ciddi bir problem vardı.

Makyajını tamamlayıp ayağa kalktı. Eteğini düzelttikten sonra masadaki çantasını alıp odadan çıktı. Aşağı indiğinde karşısından gelen çalışana "Arabamı kapıya getirin" diyerek çıkışa ilerledi.

Girişte arabasını beklerken çantasındaki telefonunu çıkartmış bursluyu arayıp aramamayı düşünüyordu. Aslında çocuk onu şaşırtmıştı. Partideki yaşadıklarından sonra hiç durmadan onu arayıp rahatsız edeceğini düşünmüştü ama çocuktan ses çıkmamıştı. Yine de Sidem işini şansa bırakamazdı. Bugün gidip onunla konuşması gerekiyordu.

Arkasından gelen topuk seslerini duyduğunda kafasını çevirdi. Annesinin kapıdan çıktığını görünce telefonunu çantasına atıp duruşunu dikleştirdi.

Asistanıyla konuşan annesi kafasını kaldırıp ona baktı. Sidem'in kıyafetini dikkatle inceledikten sonra "Günaydın" dedi.

Sidem gülümseyerek "Günaydın anne, nasılsın?" dediğinde yanına gelen annesi "İyiyim kızım sen nasılsın?" dedi ve elini onun koluna koyup yavaşça okşadı.

Bu yakın davranışla mutlu olan Sidem "İyiyim, arkadaşlarla gezeceğiz bugün" dedi.

Kafasını onaylarcasına sallayan annesi "İyi eğlenceler tatlım" diyerek eğilip onun yanağını öptü.

GENÇLİK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin