Bölüm 65

1.2K 252 77
                                    

"Hala rahatça dışarı bile çıkamıyoruz" diyen Sidem'in sözleriyle Derin daldığı düşüncelerden sıyrılarak bakışlarını ona çevirdi.

Genç kız elindeki tabletten magazin haberlerine bakıyor, insanların yaptıklarıyla ilgili yorumlarda bulunuyordu. Bunların hiçbiri Derin'i ilgilendirmiyordu çünkü iki ay önce yaşanan olayların kara bulutlarını hala üstünde hissediyordu. Son zamanlarda daha çok hissetmeye başlamıştı çünkü aklı sürekli yaşananlardaydı. Üstelik evde de anlamlandıramadığı garip bir enerji vardı. Özellikle amcası son günlerde biraz öfkeli ve sabırsız görünüyordu. Derin kötü bir şeyin yaklaştığını hissederek korkuyordu.

İç çekerek yanındaki sehpadan içeceğini alıp yudumladı. Kafasını geriye atıp gözlerini kapatarak güneşin tadını çıkartmaya çalıştı. Bedeni sıcak güneşin altında gevşerken aklı bir türlü düşüncelerden arınamıyor ve gevşemiyordu. Sürekli hala aydınlanmamış Nilay ve Adel'in ölümünü düşünüyordu. Genç kızlar toprağa verileli iki ay olmuştu ama katilleri hala netleşmediği gibi Ozan baş şüpheli olarak tutuklanmıştı. Genç adam bir aydır tutuklu yargılanmak üzere hapisteydi.

"Hala o katili mi düşünüyorsun?" diyen Sidem'in sesiyle gözlerini açıp kafasını kaldırdı.

Güneş gözlüklerini saçlarına kaldırırken umursamazca içkisini yudumlayan arkadaşına "Ozan katil değil" dedi.

"Neden tutuklu o zaman?" diyen Sidem'e "Unutma sen de tutuklanmıştın Sidem" dedi.

"Evet ama ben suçsuz bulunarak serbest bırakıldım. O ise o gece nerede olduğunu ispatlayamadı üstelik Nilay'ın kıyafetlerinde dnası bulundu"

"Arkadaşlardı, Nilay günlerdir aynı kıyafetlerle Bartu'nun evinde hapisti. Ozan'ın saç telinin kızın üstünden çıkması normal"

"Keşke avukatı sen olsaydın tatlım belki sevgilini kurtarabilirdin" diyen Sidem'in sözleriyle Derin uzandığı yerden doğrularak "Yaşananlardan sonra biraz olsun değiştiğini sanmıştım" dedi.

Sidem sonunda bir tepki vererek içeceğini dudaklarından çekip kafasını öne eğdi.

"Hala aynı Sidemsin hiç değişmedin değil mi? Keşke bu yaşananlar biraz olsun seni değiştirebilseydi Sidem"

Derin sinirle ayağa kalktığında Sidem hızla kafasını kaldırıp gözlüklerini çıkartarak "Lütfen gitme" dedi.

Kaşlarını şüpheyle çatan genç kız Sidem'e bakarken "Tek arkadaşın ben kaldım değil mi? Diğerleri sana sırtını döndüğü için sürekli beni çağırıyorsun" dedi.

Sidem'in gözleri dolarken "Sen her zaman benim tek arkadaşımdın" dedi.

"Civan, Bartu, Doruk, artık hiçbiri seninle konuşmuyor. Kötü mizacından dolayı yeni bir arkadaşta edinemiyorsun. Çünkü kimse senin kötülüklerini çekmek istemiyor Sidem. Bu yüzden seni affettiğim için sürekli beni çağırıyorsun. Ama artık bende katlanamıyorum. Benim bana destek olacak bir arkadaşa ihtiyacım var. Benim sana yapmaya çalıştığım gibi bana destek olacak birine. Yaptıklarının hiçbirini yüzüne vurmadım. Buna rağmen sen benim üstüme geliyorsun. Bunu neden yapıyorsun Sidem? Onu ne kadar çok sevdiğimi bildiğin halde neden yüzüme katil diyorsun?"

"Çünkü onu düşünüp acı çekmeni istemiyorum" diyen Sidem de ayağa kalktı. "Her şeyi yanlış yapıyorum Derin, özür dilerim. Niyetim sana kötü hissettirmek değildi. Onun seni hak etmediğini söyleyerek ona karşı olan hislerini biraz olsun azaltmak istedim. Acı çekmeni istemedim."

Derin kollarını göğsünde bağlayıp ona alayla bakarken "Sen kendine bunu mu yapıyorsun?" diye sordu.

Sidem dudaklarını büzerken kafasını onaylarcasına salladı. "Korkut varoştu, Bartu salak" diyerek genç kız hafifçe omzu silktiğinde Derin gülerek kafasını iki yana sallayıp "İşe yarıyor mu bari" dedi.

GENÇLİK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin