GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 64

Ozan günlerdir araştırma yapıyordu ancak hiçbir şey bulamıyordu. Nilay'ın ölümünün ardındaki sır perde bir türlü aydınlanmıyordu.

Güvenlik kameralarının yansıtıldığı ekrana dalmış gözlerle bakarken Korkut "Yine Derin geliyor" dediğinde gözlerini kırpıştırarak ekrana odaklandı. Dış kapının üstündeki kameradan içeri giren genç kızı gördüğünde "Burada olmadığımı söyle" dedi.

Korkut oturduğu yerden kalkıp kararsız bir şekilde durakladığında "Dışarıda olduğumu söyle Korkut" diye tekrar etti.

Genç adam "Lanet olsun tamam" diyerek odadan çıktığında Ozan iç çekerek ekrandan onları izlemeye başladı.

Derin günlerdir kapalı olan kulübe girdiğinde içerisi tamamen boştu. Ortada kare şeklindeki bar kısmının ışıkları açılmış kalan yerler karanlığa gömülmüştü. Oraya doğru ilerlerken Nilay'ı orada içki servis ederken gördüğü akşamı hatırladı. Ozan ile gizli saklı buluştukları zamanlarda Ozan'ın işinin bitmesini beklerken barda oturup genç kızı defalarca izlemişti. Bazı müşterilere gülümseyerek hizmet ederken bazılarının kafasını kırdığı bile oluyordu. Nilay birçok şey yapmıştı ama ölmeyi hak etmemişti. Aynı Adel gibi...

"Hey hoş geldin" diyen sesle kafasını çevirdiğinde Korkut'un arka taraftan çıktığını gördü.

Gülümseyerek "Hoş bulduk, Ozan'a geldiğimi söyler misin?" dedi.

El çantasını bar tezgâhının üstüne bırakıp tabureye otururken Korkut yanına geldi.

"Üzgünüm söyleyemem çünkü burada değil" dediğinde Derin kaşlarını çatarak ona bakıp "Nerede?" diye sordu.

Hafifçe omuz silken Korkut "Bilmiyorum, sanırım biraz hava almaya çıktı" dedi.

"Tamam dönmesini beklerim" diyen Derin önüne baktı. Parmakları minik çantasını kavradı ve hafifçe parmaklarıyla ritim tuttu. Sakin kalmaya çalışıyordu. Doruk ve Civan ile birlikte buraya gelip bildiklerini Ozan'a anlattıktan sonra her fırsatta Ozan'a mesaj atmıştı ancak genç adam mesajlarının hiçbirine cevap vermemişti. Hatta mesajlarını görmemişti bile. Onu aramaya çalıştığında ise telefonun sürekli meşgul çalmasından engellendiğini anlamıştı. Birkaç defada buraya gelmiş ve her seferinde aynı cevabı almıştı. Önceki seferlerde pes edip gitmişti ancak o gün pes etmeye niyeti yoktu.

Korkut "Ne zaman döneceğini bilmiyorum Derin, bence sen şimdi git ben ona geldiğini söylerim" dediğinde çantasını sıkıca kavrayan Derin ona döndü.

"Burada ve benimle görüşmek istemiyor değil mi?" diye sorduğunda Korkut'un cevap vermesine gerek yoktu. Genç kız gerçeği anlamıştı.

Korkut "Gerçekten burada değil" derken genç kız oturduğu yerden kalkıp hızlı adımlarla biraz önce onun çıktığı kapıya doğru ilerlemeye başladı.

Yanından geçen Derin'in arkasından bakan Korkut "Lanet olsun" diye fısıldadı. Arkasından gidip kıza engel olmak istedi ancak sonra durdu. Kameraya bakıp Ozan'a hareket çektikten sonra "Kendin uğraş" diyerek bar tezgâhının arkasına geçip kendine bir bardak içki doldurdu.

Derin kapıdan geçip koridor boyunca ilerledi. Ozan'ın odasının önüne geldiğinde hiç tereddüt etmeden içeri girdi. Genç adam tam da düşündüğü gibi çalışma masasının arkasından ona bakıyordu.

İçeri giren Derin kapıyı arkasından kapatıp ona doğru yürüdü. "Beni kovmaya kendin gelemeyecek kadar korkak mısın?" derken sinirden titriyordu.

Elindeki çantayı boş koltuğa atıp kollarını göğsünde bağlayarak "Neden bunu yapıyorsun?" diye sordu.

Ozan elini sertçe masaya vurup "Bir de bunu soruyor musun?" diye bağırdı.