GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 26

Oy sayısı yeterli değil ama yorumlardan gördüğüm kadarıyla yeterli oy toplanması için savaşan birkaç okurum vardı. Bu bölüm onlara ve yeni bölüm için oy veren herkese gelsin. Sizi seviyorum. 

BÖLÜM 26

Civan arabayı sürerken genç kızı nereye götüreceğini bilemedi. Eve götürse günlerdir uğramadığı evin ne halde olduğunu bilmiyordu. Üstelik babasının nasıl bir tepki vereceğinden de emin değildi. Bu yüzden biraz önce sohbet ettikleri sahile doğru sürdü.

Yan tarafında sessizce oturan Sıla'ya kısa bir bakış attı. Genç kız şokta gibiydi. Civan "Sıla iyi misin?" diye sordu.

Sıla sanki bir düşten ayıkır gibi gözlerini kırpıştırıp ona baktı. Göz kapakları hızla açılıp kapanırken dudakları sanki sessiz bir çığlıkla ayrıldı. Elini kalbinin üstüne atarken "Ozan!" dedi.

"Beni Ozan'a götürmelisin!" diye telaşla bağırdığında Civan "Tamam seni Ozan'a götürürüm yolu bana tarif et yeter" dedi.

"Dön! Buradan dön!" diyen Sıla yolu tarif ederken sesi korku dolu çıkıyordu.

Civan ise neler olduğunu ve bu Ozan'ın kim olduğunu çok merak ediyordu.

Sıla'nın tarif ettiği sokağa geldiklerinde Civan'ın dikkatini çeken tek yer yıkık dökük bir binanın altındaki gece kulübüydü. Genç kızın evinden birkaç sokak ilerideydiler.

Araba durur durmaz Sıla arabadan inip kulübe doğru koşmaya başladığında Civan da hızla onu takip etti. Kulübün kapısına yaklaştıklarında "Sıla burada ne işimiz var?" diye sordu. Kapıda bekleyen güvenliğe tedirgin bir bakış attı.

Genç kız ona aldırmadan güvenliğe kafasıyla selam verip içeri yönelirken adamın kapıyı açarak "Hoş geldiniz Sıla Hanım" demesi Civan'ın dikkatini çekti.

Civan, Sıla'yı takip edecekken adam onu durduracak oldu ancak Sıla "Benimle" diyerek içeri yöneldiğinde adam geçmesine izin verdi.

İçeri girdiklerinde çalan sert rock müzik Civan'ın yüzünü buruşturmasına sebep olmuştu. Sıla gibi bir kızı böyle bir kulüpte hayal etmek zordu. Çılgınlar gibi hoplayıp zıplayan sarhoş kalabalığın arasından geçerken burnuna gelen alkol kokusu Civan'ın bastırdığı arzularını tetiklemişti.

Sıla'nın hemen arkasından bara ulaştığında barın arkasında daha önce okulda ve Derin'in partisinde gördüğü kızla oğlanı gördü. Bunun adı Ozan mıydı? Diye düşünürken Sıla karşılarına gelen kıza bağırarak "Ozan nerede?" diye sorunca onun olmadığını anlamıştı.

Gözlerinin etrafı siyaha boyanmış, dudaklarına da siyaha yakın bordo bir ruj sürmüş olan kız çalan müziğe ve ortama fazlasıyla uyuyordu. Sıla'ya bakan gözlerinde ise endişe vardı. Bakışları Civan'a kaydı ve kaşlarını çattı. Tekrar Sıla'ya döndüğünde öne eğilip "Ne oldu!" diye bağırdı.

"Ozan'ı görmeliyim" diye karşılık verdi Sıla.

Kız Civan'a tekrar baktıktan sonra çenesiyle sol tarafını işaret ettiğinde Sıla kafasını onaylarcasına sallayıp kızın işaret ettiği tarafa ilerledi. Civan da hemen arkasından gidecekken Sıla onu hatırlamış gibi arkasına döndü.

Elini Civan'ın göğsüne koyup onu durdurarak "Sen burada bekle" dediğinde Civan onun yüzünü daha net inceleyebilmişti. Genç kızın yanağında kızarıklık vardı. Bir darbe almış gibiydi.

Civan onun çenesini kavrayıp parmağıyla yanağını okşarken Sıla'nın gözlerine bakıp "Ne oldu sana?" diye sordu.

Yüksek seste kısık çıkan sesi genç kıza ulaşmamıştı ancak Sıla ne dediğini tahmin etmiş olmalıydı. Sorma dercesine gözlerini kaçırıp kafasını iki yana salladıktan sonra arkasını dönüp kalabalığın arasına karıştı.