Bölüm 17

2K 289 31
                                    

Hayatı nasıl anlamlandırır insan? Hayata anlam katan nedir? Yaşadıklarımız mı? Yaşadıklarımızın bize hissettirdikleri mi?

Derin sahneye çıkmasına son beş dakika kala düşünceleri arasında kaybolmuştu. Hayatını düşünüyordu. Bu yaşına kadar yaşadıklarını ve yaşananlardaki duygularını düşünüyordu. Ve farkına varmıştı ki ona yaşadığını hissettiren, hayatı anlamlandırmasına yardımcı olan şey, danstı.

Sonunda Paris'teydi. Adel'in kurduğu planla ailesine yalan söylemeyi göze alarak buraya kadar gelmişlerdi. Arkadaşları sahnenin diğer tarafında birazdan sergileyeceği gösteriyi izlemek için onu bekliyordu. Ve beş kişiden oluşan jüri de oradaydı.

Genç kız gözlerini usulca kapattı. Sakinleşmek için üç derin nefes aldıktan sonra gözlerini açtı. Onun sahnesi için hazırlıklar tamamlanmıştı. Derin durduğu yerden sahne ışıklarının karartıldığını gördü. Yanına gelen bir görevli ona giriş yapacağı yere kadar eşlik etti. Derin toz pembe kostümünün eteğini son kez düzelttikten sonra duruşunu dikleştirdi ve sahneye çıkmak için bekledi.

Sahneye çıkana kadar geçen o birkaç saniyede Derin kalp atışlarındaki artışla yeniden yaşadığını hissetti. Perdeler onun için açılırken kafasını kaldırdı ve hissettiği duyguların büyüsüyle gülümsedi. Yüzündeki ifade mutluluğun resmiydi.

Müziğin başlamasıyla perdeler açılmış ve Derin sahnede görünmüştü. Yüzündeki ifadeyi fark eden Adel "Şuna bak nasıl mutlu!" diye fısıldadı. Sesinde Derin'in o anki görüntüsüne karşı duyduğu hayranlık vardı.

Aynı duygularla karşılık veren Sidem "Onu dans ederken izlemeyi özlemişim" diye fısıldadı.

Kızlar arkadaşlarının sahnede sergilediği gösteriyi hayranlıkla izlerken jüri üyeleri de büyülenmişti. Derin başka bir dünyanın içindeymişçesine dans ederken etrafına yaydığı enerjiden ve güçten haberdar değildi. Genç kız bedeniyle değil, kalbi ve ruhuyla dans ediyordu.

Müzik bittiğinde Derin onu izleyenleri selamladı ve jüri dahil onu izleyen küçük seyirci grubundan alkış sesleri yükseldi. Yarısı boş olan salonda yankılan alkış sesleriyle Derin gözlerini kırpıştırıp daldığı dünyadan sıyrıldı. Bakışları odaklanıp önündeki manzarayı gördüğünde seyircilerin onu ayakta alkışladığını gördü. En arka sıralarda olan arkadaşları ise ıslık çalıyor ve sevinçle zıplayarak hissettiği coşkuya ortak oluyorlardı.

Derin gülümsedi, yüzündeki şaşkın gülümsemeyle tekrar selam verdi ve perde kapanırken arkasını dönüp sahnenin çıkışına ilerledi.

Üstünü değiştirmek için soyunma odasına gittiğinde kapıyı arkasından kapatır kapatmaz kapı tekrar açıldı. Biraz önce jüri üyelerinin arasında gördüğü kadın ile daha önce hiç görmediği bir adam içeri girdi. Kadın ellerini önünde birleştirip heyecanla konuşmaya başladığında Derin kaşlarını kaldırıp ona baktı. Kadın sustuğunda yanındaki adam İngilizce konuşamaya başlayınca Derin onun tercüman olduğunu anlamıştı.

Adam konuştukça genç kızın nefesi kesildi. Dizleri titremeye başladığında aynı şekilde titreyen elini kaldırıp duvardan destek almaya çalıştı. Derin adamın söylediklerini dinlerken kadın da gülümseyerek onu izliyordu. Genç kızın ayakta durmakta zorlandığını fark edince elini tutup Fransızca konuşarak onu odadaki koltuğa yönlendirdi. Kadın da hemen yanında oturup elini tutmaya devam ederken ayaktaki adam konuşmaya devam ediyordu. Bir süre sonra Derin'in kulakları çınlamaya başladı. Hissettikleri o kadar yoğundu ki gözleri doldu. Kadın ona okula kabul edildiğini söylemekle kalmamış, yılsonunda Amerika da yapılacak gösteride baş balerin seçmelerine katılmasını istemişti. Gösteri ile ilgili o kadar çok ayrıntı paylaşıyordu ki Derin duyduklarının kendi hayal ürünü olup olmadığını düşünmeye başlamıştı. Ancak hiçbiri hayal değildi. Tercüman "Ne düşünüyorsunuz? Kabul edecek misiniz?" diye sorduğunda Derin anlamsız birkaç kelime kekelemiş ve yutkunarak kendini toparlamaya çalışmıştı.

GENÇLİK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin