GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 47

Derin kapının açılmasını beklerken iç çekti. Karşısındaki cam kapıya kaşlarını çatarak bakıyordu. Yansımasındaki kız o kadar öfkeli görünüyordu ki aylar önceki halinden eser yoktu. Derin artık kendini bile tanıyamaz olmuştu. Karşısında gördüğü kişi o değildi.

Kapı açıldığında karşısına çıkan kadına "Adel evde mi?" diye sordu.

"Evde Derin Hanım, buyurun geldiğinizi haber vereyim" diyen kadın kapıyı açıp onu içeri davet etti.

Koltuk değneğinden destek alarak ağır adımlarla ilerledi Derin.

Salona girdiğinde Sıla oradaydı. Büyük koltukların birinde uzanmış kitap okuyan kız onu gördüğünde gözlüklerini saçlarına kaldırıp doğruldu.

"Hoş geldin" diye mırıldandıktan sonra yerinden kalkıp kapıya yönelen kızı "Ben geldim diye mi gidiyorsun?" diyerek durdu.

Kız kitabı iki eliyle tutup göğsüne doğru kaldırırken "Adel'i görmeye gelmiş olmalısın, o yüzden sizi yalnız bırakmak istedim" dedi.

"Gitmene gerek yok" diyen Derin az önce Sıla'nın kalktığı koltuğa gidip yavaşça oturdu.

Sıla olduğu yerde kararsızca durduktan sonra genç kızın karşısındaki tekli koltuğa ilerledi.

Derin "Adel nasıl?" diye sorduğunda genç kız koltuğa oturmuş sıkıntıyla kucağına bıraktığı kitaba bakıyordu.

Kafasını kaldıran Sıla, Derin'in mavi gözlerine bakarken "İyi" diye kısaca cevapladı.

O sıra içeri giren Civan, Derin'i görünce kocaman gülümseyip "Vay canına prenses gelmiş" diyerek genç kızın yanına gitti ve eğilerek onu öptü.

Civan'ın sıcak karşılamasıyla biraz olsun gülümseyen Derin "Merhaba Civan nasılsın?" dediğinde onun yan tarafına oturan Civan "İyiyim güzellik sen nasılsın?" dedi.

İkili konuşurken Sıla onları dişlerini sıkarak izliyordu. Kucağındaki kitabı iki eliyle serçe kavradı. Civan ve Derin o hiç yokmuş gibi sohbet etmeye başladığında oturduğu yerden sinirle kalkıp hızlı adımlarla odadan çıktı. Az kalsın Adel'e çarpıyordu. Ağzının içinde bir özür mırıldanıp merdivenlere yöneldiğinde Adel arkasından seslendi ancak durmadı.

Genç kız öfkeyle odadan çıkar çıkmaz Derin "Sanırım kıskandı" dediğinde Sıla'nın arkasından şaşkınca bakan Civan ona döndü.

Gülerek "Saçmalama" dediğinde Derin kafasını iki yana sallayıp "Bence kıskandı" diye ısrar etti.

Kapıya tekrar bakan Civan "Gerçekten mi?" diye sorduğunda Derin neşeyle gülüp "Civan gerçekten çok safsın" dedi.

Onun sözleriyle Civan da sırıttı. "Gidip bir baksam iyi olacak" diyerek ayağa kalkıp, eğilerek Derin'i öptü. Kapıya giderken Adel de içeri giriyordu.

Genç kız kapıyı işaret ederek "Sıla'nın nesi var?" dediğinde Civan sırıtarak "Beni kıskanmış" dedi.

Adel anlamayarak kaşlarını çattığında genç adam kıkırdayarak "Derin'den" diye ekledi.

Gülerek kafasını iki yana sallayan Adel "İkinizde safsınız" derken Civan kapıya ilerlemiş, Adel de misafirinin yanına gitmişti.

"Hoş geldin" diyerek Derin'in karşısına geçtiğinde Derin "Hoş bulduk" diye karşılık verdi. Az önceki gülümseyen yüzünden iz bile kalmamıştı. Ciddi bir şekilde Adel'e bakıyordu.