GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 3

Doruk alnında biriken teri koluna sildi. Eldiveninin bandını ağzıyla açtıktan sonra boks eldivenlerinden kurtuldu. Olduğu yerde bir iki defa zıpladıktan sonra köşedeki rafları düzenleyen spor hocasına döndü. "Hocam bir şeyler içmeye gidelim mi?" diye sorduğunda adam kafasını kaldırıp ona baktı. Yıllardır Fuat hocadan ders alıyordu. Doruk'un stres atıp kendine geldiği tek yer o ringin ortasıydı. Çoğu dersten sonra da Fuat hocayla bir yerlere gidip içerlerdi. Otuz sekiz yaşındaki adam Doruk'un her zaman fikir danıştığı sevip saydığı bir insandı.

Fuat Hoca "Birazdan bir dersim daha var" dediğinde şaşırdı. Kolundaki saati kontrol etti. "Bugün son dersin ben olduğumu sanıyordum" dediğinde adam ona doğru gelip "Artık yeni bir öğrencim var" diye karşılık verdi.

Doruk bir şey demeden "İşte, o da geldi" diyen adamın çenesiyle işareti üzerine arkasına döndü.

Adel ellerine sardığı bantları sıkıştırarak onlara doğru yaklaşıyordu. Üstünde siyah bir sporcu atleti altında kısa şortu vardı. Atkuyruğu şeklinde bağladığı uzun saçları o yürüdükçe iki yana sallanıyordu. Kafası öne doğru eğik elindeki bantla uğraşan genç kız henüz onu fark etmemişti.

"Geç kaldım kusura bakmayın hocam" derken kafasını kaldırdı. Doruk ile göz göze geldiği an şaşkınca gülümsedi. "Merhaba Doruk" dedikten sonra adımları hızlandı. Yanına geldiğinde elini uzatınca Doruk da "Merhaba" diyerek elini sıktı.

Yanlarında duran Fuat hoca "Tanışıyor musunuz?" diye sorduğunda Adel adama dönerek " Çocukluk arkadaşım" dedi.

Doruk kafasını onaylarcasına salladı. Bakışlarını Adel'in ince ve kaslı bedeninden alamıyordu. Bacak kaslarını dün gece fark etmişti ancak genç kızın karnı da bacakları kadar şekilliydi.

Fuat hocanın "Bu çok iyi oldu" demesiyle Doruk'un dikkati adama kaydı. Bakışları Adel'in üstünde olan Fuat hoca "Bugün önemli bir işim var Adel. İlk günün olduğu için dersi iptal etmek istemedim. Bugünlük çalışmaya Doruk ile başlasan olur mu?" dedi.

Adel şüpheli bir ifadeyle Doruk'a baktığında "Doruk yıllardır benim öğrencim. Üstelik sen de üç yıldır ders aldığını söylemiştin" diye ekledi.

Genç kız Doruk'a "Sen ne diyorsun?" dediğinde Doruk omzu silkti. "Benim için fazladan antrenman olur. Sorun yok" dediğinde Adel, Fuat hocaya dönüp onaylarcasına kafasını salladı. "Tamam sorun değil. Siz işlerinizi halledin"

Fuat hoca keyifle ellerini çırptı. "Teşekkürler Adel, merak etme bir daha olmayacak" dedikten sonra genç kıza uygun eldiven seçmek için malzemelerin yanına ilerledi. Adel onu takip ederken Doruk ringe doğru ilerledi.

Ringe çıkıp birkaç ısınma hareketi yaptı. Adel eldivenleri giyip karşısına geçtiğinde "Gelmeden salonda ısındın mı?" diye sordu. Adel onaylarcasına kafasını salladığında "Ne kadar ileridesin?" diye sordu. Genç kızın yüzünde ukala bir gülümseme oluşurken "Seni nakavt edebilecek kadar" dedi. Doruk'un kaşları havalanırken yüzünde geniş bir gülümseme oluştu. "Bu bir maç teklifi mi?" diye sorduğunda Fuat hoca elinde kask ve dişliklerle ringin kenarında durmuştu.

Doruk şaşkınca adama bakarken "Hocam ciddi misiniz?" dedi. Fuat Hoca kafasını iki yana salladıktan sonra "Adel basit hareketlerle zaman kaybetmek istemiyormuş" diye karşılık verdi.

Genç kız adamın yanına gelip kask ile dişliğini aldı. Ambalajı açıp dişliği ağzına yerleştirdikten sonra kaskını taktı. Açıkça belirtmişti ki daha fazla konuşmak istemiyordu. Doruk kafasını iki yana sallayarak Fuat hocadan kendi malzemelerini almaya gitti. Eğilip kaskı almıştı ki Fuat hoca gülerek "Dikkat et dayak yeme" diyerek ona takıldı. Doruk da alayla gülüp dişliğini ve kaskını takarak Adel'in karşısına geçti.