GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 62

Derin, Bartu ile Sidem'in elleri kelepçeli halde evlerinden alınıp karakola götürülmelerini izlerken ağlıyordu. Biraz önce onlar da karakoldan gelmişti. Nilay ile ilgili ifadeleri alınmış ve onları işaret eden herhangi bir delil bulunmadığı için serbest bırakılmışlardı.

Amcası televizyonu kapatıp onlara döndü. "Bundan sonrasını Bartu ile Sidem düşünsün. Sadece Nilay'ın cinayetinden değil, Adel'in ölümünde de baş şüpheli olarak yargılanacaklarına eminim" dediğinde Derin "Amca bu imkansız. Bartu ile Sidem masum" diye itiraz etti.

"Masum veya değiller bu bizi ilgilendirmiyor Derin." Diyen amcasının sözleriyle ayağa kalktı.

"Telefonumu artık alabilir miyim?" dediğinde amcası bir süre yüzüne baktı ve kitaplığın altındaki dolaba ilerledi.

Çekmeceden telefonunu alıp yanına gelerek telefonu ona uzattığında "Biriyle konuşursan polise verdiğin ifadeden başka bir şey söyleme" diye uyardı.

"Tamam" diye mırıldanan Derin, Doruk'a kısa bir bakış attıktan sonra çalışma odasından çıkmak için arkasını dönmüştü ki kapı hızla açıldı.

Sidem'in anne ve babası ile Bartu'nun babası içeri bir hışımla girerken arkalarından gelen çalışanları mahcup bir şekilde "Engel olamadım efendim" dedi.

Derin karşısındaki insanların öfkeli yüzüne korkuyla baktı ancak onların bakışlarının hedefi amcalarıydı.

Doruk da ayağa kalkıp diğerlerine bakarken Harun Bey "Hadi çocuklar siz dışarı çıkın. Bizim konuşmamız gerekenler var" dedi.

Derin karşısındaki insanlara ürkerek bakıyordu. Zümrüt Hanım'ın ellerini yumruk yaptığını, dişlerini sıktığını gördü. Bartu'nun babası ise amcasına saldıracakmış gibi duruyordu.

Doruk ve Derin kararsızca oldukları yerde durduklarında Harun Bey "Hadi çocuklar dışarı!" diye bağırdığında Derin irkildi.

Topallayarak diğerlerinin yanlarından geçip kapıya ilerlerken Zümrüt Hanım "Senden beklemezdim Derin" dediğinde genç kız, kadına baktı.

Zümrüt Hanım ona tiksinircesine bakarken Derin "Ben ne biliyorsam onu söyledim" dediğinde kadın alayla gülüp "Amcan ne söylediyse onu söyledin. Onun maşası olduğunuzun farkında bile değilsiniz" dedi.

Amcası "Zümrüt!" diye bağırdığında kadın öfkeyle ona baktı.

"Yalan mı? Bizi yok etmek için yaptığını biliyoruz! Çocuklarımızla bizden intikam aldığını biliyoruz! Her şey senin planın değil mi?" diyen kadın ağır adımlarla amcasına doğru yaklaşırken amcası onlara bakarak "Dışarı çıkın!" dedi.

Doruk arkasından gelip elini onun sırtına koyarak "Hadi Derin" dediğinde genç kız topallayarak kapıya ilerlemeye devam etti.

Kapıyı kapatırlarken amcasının "Bir daha çocukların yanında benimle böyle konuşma!" dediğini duydu.

Koridorda ağır adımlarla ilerlerken Derin "Neler oluyor Doruk?" diye sorduğunda genç adam düşünceli bir halde "Bilmiyorum" diye fısıldadı.

Odalarına gitmek için hole çıktıklarında Civan ile karşılaştılar. Genç adam dağılmış bir halde karşılarında duruyordu. Arkalarında duran evin çalışanı "Civan Bey sizinle görüşmek istedi" dediğinde Doruk kafasını onaylarcasına sallayıp "Gidebilirsin" dedi.

Derin abisi ile Civan'a baktıktan sonra "Benim odama gidelim" diyerek merdivenlere yöneldi.

Topallayarak ilerleyişi Civan'ın dikkatini çekerek "Bacağına ne oldu?" diye sorduğunda Derin buruk bir şekilde "Dans etmeye çalıştım" dedi. Bunun üstüne Civan bir şey söylemedi.