Bölüm 10

2.6K 335 47
                                    

Uyarı: +18 sahneler mevcuttur. Rahatsız olacaklar lütfen okumasın ;)

Genç kızın telefonu sabahın erken saatlerinde çalmaya başladığında şaşırmadı. Bunu zaten bekliyordu. Hatta genç adam aramakta geç bile kalmıştı. Adel onun gece yokluğunu fark eder etmez aramasını beklemişti.

Telefon uzun süre çaldıktan sonra "Efendim Doruk" diyerek telefonu açtı.

"Neredesin?" diye soran genç adamın sesi hislerini belli etmeyecek kadar düzdü.

"Evdeyim" diyen Adel, kısa bir duraksamanın ardından "Akşam acil bir işim çıktığı için eve gelmek zorunda kaldım. Üzgünüm" diye açıklama gereği duydu.

"Anladım, bugün bir programın var mı?" diye soran genç adamın sesi hala ifadesizdi. Adel kararsızlıkla "Yok" dediğinde Doruk "Seni limanda bekliyorum" diyerek telefonu kapattı.

Genç kız telefonun ekranına bir süre baktıktan sonra gözlerini odasının penceresinden dışarı çevirdi, bakışları düşündükleriyle donuklaşmıştı. Doruk'un ne istediğini biliyordu. Peki ya kendisi gerçekten bunu istiyor muydu? Bir yıla yakın bir süredir sevgilisi yoktu. Uzun zamandır kimseyle cinsel bir ilişki de kurmamıştı. Doruk ile sevgili olabilir miydi? Bunu düşünmek bile genç kızı heyecanlandırmıştı ama Doruk'un onunla gerçekten sevgili olmak isteyip istemediğinden emin olamıyordu. Bunu anlamanın tek yolu da bugün aralarında yaşanacaklardı.

Önce banyoya gitti. En sevdiği vücut losyonuyla ılık duşunu aldıktan sonra giyinme odasına geçip mürdüm rengi dantel iç çamaşırlarını giydi. Beyaz tenine en çok yakıştırdığı renk buydu. Günün ne getireceğini kestiremediği için her şeye hazırlıklı olmak istemişti.

Kot pantolonu ile beyaz tişörtünü giydikten sonra aynadaki yansımasına baktı. İçindeki çamaşır tişörtünün ince kumaşından hafifçe belli olmuştu. Siyah deri ceketini ve beyaz spor ayakkabılarını giyerek kıyafetini tamamladı.

Giyinme odasından çıktığında telefonunu ve anahtarını çantasına atıp odadan çıktı. Alt kata indiğinde annesinin evde olduğunu gösteren hiçbir belirti yoktu. Koridora dönünce dışarıdan gelen yardımcılarıyla karşılaştı. İki kız Adel'in biranda karşılarına çıkmasıyla irkilmişti. Adel onların ellerindeki market poşetlerini süzdükten sonra "Annem evde yok mu?" diye sordu.

Biri kafasını iki yana sallarken diğeri "Bir saat önce çıktı Adel Hanım" diye cevap verdi.

"Anladım. Ben de çıkıyorum, kolay gelsin" diyen Adel yanlarından geçip evden dışarı çıktı. Hemen karşıda park halinde duran arabasına giderken annesinin son zamanlarda evde hiç durmadığını düşündü. Son iki hafta içinde belki de iki defa görüşmüşlerdi. Bir belaya bulaşmayacağını umuyordu.

Adel trafiğe karışıp limana doğru giderken müziği son ses açtı. Kafasını arkaya yaslayıp şarkıya eşlik ederken gününün güzel geçmesini umuyordu.

Limana geldiğinde güvenliğe Doruk'un adını söyledi. Adel arabasını otoparktaki boş yere park ettikten sonra liman görevlisinin yardımıyla Doruk'un teknesini buldu. O sıra teknenin içinden çıkan genç adam onu görünce gülümsedi.

Adel iskelede durup beklerken Doruk ona doğru yaklaştı. Genç kız, Doruk'u çıplak ayaklarından, paçası kıvrılmış kot pantolonundan, beyaz tişörtüne kadar süzdükten sonra gülümseyerek yüzüne bakıp "Bu benim tanıdığım Doruk Baran mı?" diye sordu.

Doruk o sıra öne doğru eğilmiş genç kıza elini uzatmıştı. Adel elini onun avucuna bırakırken Doruk "Beni tam olarak tanıdığını mı düşünüyorsun?" diye karşılık verdi. Genç kızı elinden tutmuş ve yukarı çekmişti. Sert çekişiyle göğüsleri birbirine çarptığında Adel onun gözlerine baktı. Doruk'un gözleri genç kızın aralık dudaklarına kaydıktan sonra gözlerini buldu. "Beni ne kadar tanıyorsun Adel?" diye sorduğunda genç kız gülümsedi.

GENÇLİK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin