Bölüm 24

1.9K 314 58
                                    

Bartu, Sidem'in yanından ayrıldıktan sonra genç kızın anlattıklarını düşündükçe öfkesi daha da artıyordu. Onların nerede yaşadığını bilmiyordu ama Doruk'un nerede olabileceğine dair bir tahmin yürüteceğine inanıyordu. Bu yüzden arkadaşını aradı.

Doruk telefonu cevapladığında "Neredesin?" diye sordu.

"Spor salonundan çıkıyorum. Sen neredesin? Bir şey mi oldu?" diye soran Doruk arkadaşının sesi tonundan öfkeli olduğunu anlamıştı.

"Bursluları bulmam gerekiyor. Nerede olabileceklerini biliyor musun?" diye sorduğunda Doruk bir süre sessiz kaldıktan sonra "Neler oluyor?" diye sordu.

"Doruk biliyor musun? Bilmiyor musun?" diyen Bartu telefonda ona bir şey anlatmak istemiyordu.

"Takıldıkları bir yer var. Orayı biliyorum ama bu saatte orada olurlar mı emin değilim" diye cevap veren arkadaşına "Yeri söyle" diye karşılık verdi.

"Önce benimle buluş Bartu. Neler olduğunu anlatmadan sana hiçbir şey söylemeyeceğim. Seni Kırmızı Kedi de bekliyorum" diyerek telefonu kapattı. Kırmızı Kedi genelde takıldıkları kafeteryalardan biriydi. İkisi sakinlik istediğinde buraya giderlerdi. Gözlerden uzak ve sessiz bir yerdeydi.

Bartu, Kırmızı Kedi'ye geldiğinde Doruk'un arabası çoktan park yerindeydi. Arabayı park edip dışarı çıktı. Ceketinin fermuarını kapatıp ellerini cebine atarak hızlı adımlarla kafeteryaya ilerledi. İçeri girdiğinde garsonlardan biri ona başıyla selam verip alt katı işaret etti.

Merdivenlere inip loş ışıklarla aydınlatılmış bodrum kata ulaştı. Doruk'un sol taraftaki her zaman oturdukları masada olduğunu görerek yanına gitti.

Arkadaşının karşısındaki koltuğa geçer geçmez Doruk "Ne oldu?" diye sordu.

Bartu ellerini masanın üstüne koyup yumruk yaparken "Sidem ile aynı derslere giren çocuk" diyerek sustu. Aldığı derin nefesle burun delikleri genişlerken "Sidem'i taciz etmiş" dediğin Doruk'un duruşu değişmiş ve "Ne?" diye bağırmıştı.

"Bugün Sidem'i sıkıştırdım. İlk başta hiçbir şey söylemedi ama daha sonra her şeyi anlattı. O piç Sidem'i taciz etmiş abi" diyen Bartu yerinde duramaz olmuştu. Ayağa kalkarak "Bana göster şu yeri, biran önce o piçi gebertmezsem durmayacağım" dedi.

Doruk da ayağa kalktı. "Gidelim hadi" diyerek cebinden çıkarttığı parayı masaya bırakıp Bartu'ya eşlik etti. Dışarı çıktıklarında "Benim arabayla gidelim" dediğinde Bartu itiraz etmemişti.

Yolda giderken Doruk "Nasıl olmuş bu olay bana baştan anlatsana" dediğinde Bartu, Sidem'in anlattıklarını arkadaşına aktardı. Onu dikkatle dinleyen Doruk "Bartu, Sidem'e bu konuda güvenebilir miyiz?" dediğinde Bartu hayretle arkadaşına dönüp "Ne diyorsun sen Doruk? Bursluların tarafını mı tutuyorsun?" diye sordu.

Kafasını iki yana sallayan Doruk "Hayır, onları sevmediğimi ikimizde biliyoruz ama karşımızdaki de Sidem. Olayları kendi istediği şekilde aktarmayı sevdiğini biliyoruz. Yani bilmiyorum..." diyerek sustu. Devam etse arkadaşına açıkça seni aldatmış olabilir demiş olacaktı ki demesine gerek kalmadı. Bartu ne demek istediğini çok iyi anlamıştı.

"Sidem'in beni aldattığını ve sonrasında olayı istediği şekilde kapattığını mı söylemeye çalışıyorsun" diyen Bartu'nun ses tonu hayal kırıklığını ortaya koyuyordu.

"Hayır ama..." diyen Doruk tekrar sustuktan sonra "Bilmiyorum" diye mırıldandığında Bartu "Sidem'in çok iyi bir insan olmadığını biliyorum. İnsanları birbirine düşürüp izlemekten keyif aldığını biliyorum. Çok kıskanç olduğunu biliyorum. Yıllarımı onunla geçirdim Doruk. Sevgilimi çok iyi tanıyorum. Her şeyi yapar ama beni aldatmaz. Böyle bir şey yapmayacağını biliyorum" diyerek kafasını diğer tarafa çevirdi.

GENÇLİK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin