Bölüm 33

1.8K 331 92
                                    

Sıla "Bu doğru değil" dediğinde Adel "Peki doğru olan ne?" diye sordu.

"Korkut asla öyle bir şey yapmaz. Kimseyi taciz etmez, onu çocukluğumdan beri tanıyorum Adel. Sidem yalan söylüyor"

"Olayın aslını sen de bilmiyorsun değil mi?" diye soran Adel nefesini bıraktı. Yatağına sırt üstü uzanarak bakışlarını tavana dikti.

Telefondaki Sıla "Bilmiyorum ama Korkut'un böyle bir şey yapmadığına eminim. İnan bana Korkut öyle bir insan değil. Bir yanlış anlaşılma var veya bir iftira" dedi.

"Aksini düşünmüyorum Sıla. Sidem işin içindeyse onun masum olmadığına eminim ama bana gerçekler lazım. Bu yüzden Korkut'u akşamki partiye gelmesi için ikna etmelisin. Bu akşam bu işi çözmek istiyorum"

"Bu imkansız. Bir şeyler oluyor. Neler olduğunu bilmiyorum ama geçen gün Ozan'ın Korkut'a bağırdığını duydum. Bartu ve Doruk'tan uzak durması gerektiği konusunda onu uyarıyordu. Korkut'ta hiçbir şey yapmadığını ama Bartu ve Doruk'un her fırsatta ona sataştığını söyledi. Yani araları çok gergin, Ozan da Korkut da onların olduğu bir partiye gelmek istemez."

İç çeken Adel "Pekala, bunu başka yöntemlerle halledeceğim" dedikten sonra Sıla'ya veda edip telefonu kapattı.

Telefonu göğsüne bastırıp tavanı izlemeye devam ederken düşündü. Gözleri hafifçe kısılıp satranç tahtasındaki yeni hamlesini planlamaya çalıştı. Tavanda kendince kurduğu hayali bir satranç tahtası vardı ancak taşların yerinde arkadaşlarının ve diğerlerinin yüzleri vardı. Her birini tek tek ezecekti. Ve asla vazgeçmeyecekti.

Bakışları odaklandı ve gözünün önünde tek bir yüz belirdi. Derin.

Yüzünde oluşan gülümsemeyle telefonunu kaldırıp rehbere girerek Derin'in adına dokundu.

Telefonu kulağına götürüp Derin'in cevaplamasını beklerken tavanda Ozan'ın yüzü belirmişti.

"Efendim Adel" diyerek telefonu cevaplayan Derin'in sesi nefes nefeseydi.

"Ne yapıyorsun?" diye soran Adel'e Derin, "Yürüyüş egzersizi, terapistim biraz önce gitti ama ben çalışmaya devam ediyorum" diye cevap verdi.

Adel genç kızı sessizce dinledikten sonra "Kendini çok yorma akşama büyük bir parti var unutma" dedi.

"Ah unutmam mümkün değil. Partiyi duyurduğundan beri tüm okul bundan konuşuyor. Şimdiden hastag açmışlar gördün mü? Adel'in Partisi"

Adel memnun bir şekilde kıkırdadıktan sonra "Evet, evet gördüm. Seni Ozan için aradım" dediğinde Derin sessizce "Anlamadım" dedi.

"Onun da partiye gelmesini istiyorum ama benim davetim çok ikna edici olmadı. Sen davet edersen belki gelir"

"Bilmiyorum Adel. Bu iyi bir fikir mi? Doruk ve Bartu da olacak ve geçen günkü anlattıklarından sonra onların bir araya gelmesi hoş olmaz"

"Onu görmek istemiyor musun?"

"Açıkçası daha fazla kavga etmelerini istemiyorum"

"Derin kocaman insanlar aynı ortamda bir süre kalacak kadar medenidirler diye düşünüyorum"

"Neden ısrarla gelmesini istiyorsun?"

"Çünkü Doruk ve Bartu'nun onlara karşı olan tutumu hoşuma gitmiyor. En başta sırf burslular diye o grubu dışladılar. Bu doğru değil. Yıllarca param olmadan yaşadım Derin. İnsanların seni hor görmesini ve seni dışlamasının ne demek olduğunu biliyorum. Onlara aynı şeyi yaşatmak istemiyorum. Bu partinin sadece zenginler için olmadığını herkesin bilmesini istiyorum. Akşamki partide herkes eşit olacak ve sadece üniversiteli genç insanlar olacağız"

GENÇLİK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin