GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 4

Hukuk fakültesinin koridorunda ilerlerken Derin etrafına meraklı bakışlar atıyordu. O gece Ozan'a hangi bölümde olduğunu sormadığı için pişmandı. Keşke daha fazla sohbet edecek zamanları olsaydı.

Yüksek topuklu ayakkabılarından çıkan seslerle yanında ilerleyen Sidem "Hala anlamıyorum. Senin burada ne işin var? Sen balerinsin!" dedi. Derin göğsünü şişiren derin bir nefes aldı. "Bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum Sidem. Benim babam senin baban kadar anlayışlı değil" Derin susarak dişlerini sıktı. Dans eğitimi alması gerekirken hukuk fakültesinde olmaktan o da memnun değildi. Bu yüzden Sidem'i kıskanmadığını söylese yalan söylemiş olurdu. Sidem özgürce kendi bölümünü seçerek güzel sanatlara gitmişti. Ailesi ise hiçbir tepki vermemiş tam aksine onu desteklemişti. Derin biliyordu ki o da kendi seçimini yapsa annesi arkasında dururdu. Ancak ailesinde yaşanacak bir soruna sebep olmak istememişti.

İlk dersinin olduğu salona geldiklerinde içeri baktı. Henüz çok fazla öğrenci gelmemişti ve içerideki birkaç kişi açıkça görülüyordu. Derin onu gördüğünde kalbi heyecanla çarptı. Ozan kafasını kaldırdığında hızla arkasını döndü. Sidem ile göz göze geldiğinde genç kız kaşlarını kaldırarak "Ne oldu?" diye sordu.

Derin kafasını iki yana sallarken "Yok bir şey. Sen artık kendi dersine gitsene" dedi. Sidem tabi ki onun dediklerini görmezden gelerek salona baktı. Derin onun Ozan'ı ve arkadaşını gördüğü anı yüzünden anladı. Dudakları O şeklini alırken "Yok artık! Hukuk mu okuyorlar?" dedi. Ardından Derin'e bakarak "Bu çocuktan gerçekten hoşlanıyor musun?" diye sordu. Derin daha cevap veremeden Sidem onun elini tutup "Tamam o zaman. Sana karşı çıkmayacağım. Hadi gidip seni onun yanına oturtalım" dedi.

Derin onu durdurmaya çalışarak "Sidem ne yapıyorsun?" dese de genç kıza engel olamadı. Basamakları hızla çıkan Sidem yanında Derin'i sürüklüyordu. Derin kafasını kaldırdığında Ozan ile göz göze geldi. Üst sıraların en ucunda partideki Nilay ile birlikte oturuyorlardı. Kız da onları görmüş, Ozan'a bakarak bir şeyler demişti. Genç adam ne dediyse kızın yüzü asıldı.

Yanlarında durduklarında Sidem "Merhaba" diyerek onları selamladı. İkili onlara soru sorarcasına bakarak sessiz kaldı. Derin, Sidem'in ne yapacağından emin olamadığı için sessizdi. Ozan ona kısa bir bakış attığında gülümsemeye çalıştı.

Sidem, Nilay'a bakarken elini ileri doğru sallayarak "Biraz yana kaysana" dedi. Kız aksi bir sesle "Neden?" diye sorduğunda Sidem "Çünkü arkadaşım buraya oturacak" diyerek Ozan'ın oturduğu yeri işaret etti. Derin kızarırken "Ne yapıyorsun Sidem?" diye tısladı.

O sıra salona dikkatle bakan Nilay "O kadar boş yer varken neden burası?" diye sorduğunda Derin daha da kızardı. Artık ikiliye bakmıyor sinirle Sidem'e bakıyordu.

"Senin gibi gotiklerin anlayamayacağı şeyler canım" diyen Sidem kıza alayla gülümsedi. Derin kızın verdiği tepkiyi duymadı ancak Ozan'ın "Yana kay" dediğini duyunca irkildi. Bakışlarını onlara çevirdi. Kız kaydıktan sonra Ozan da kayarak ona yer açtı. Derin yanağının içini ısırırken düştüğü duruma inanamıyordu. Sidem'i öldürmek istiyordu. Arkadaşı onu Ozan'ın açtığı boşluğa doğru itince oturdu. Sidem neşeli bir şekilde ellerini çırptıktan sonra "Artık gidebilirim. Çıkışta haberleşiriz" dedi. Arkasını dönüp salına salına basamakları inerken etraftaki çoğu erkek onu izliyordu. Ayağındaki topuklu ayakkabıları mini eteği ve sarı saçlarıyla barbi bebek gibiydi.

Ozan'ın diğer tarafındaki kız "Sanırsın ki podyuma gelmiş" diye homurdandığında Derin yutkundu. İşte şimdi onlarla baş başa kalmıştı. Ağzının içi kurudu. Nabzı hızla atıyordu. Kafasını çevirip yan tarafa bakmaktan korkuyordu. Elleri önündeki sıranın üstünde parmakları stresten kıpır kıpırdı.