Giriş

14.4K 573 110
                                    

9 Ay sonra

Eğimli arazide topuklu ayakkabılarla düşmeden koşabilmek için büyük çaba harcıyordu. Ay ışığının aydınlattığı orman ürkütücüydü. Asıl ürkütücü olan ise peşindeki ölümdü. Biliyordu. Yakalanırsa ölecekti.

Koşarken omzunun üstünden geriye baktı. Uzun saçları rüzgârla birlikte yüzüne yapıştı. Ayağı bir çalıya takılarak yere düştüğünde korkuyla çığlık attı. Sıyrılan dizlerini ve avucunu sızısıyla gözleri yaşardı.

Ayağındaki topuklu ayakkabıları fırlatıp attıktan sonra ayağa kalkarak koşmaya devam etti.

Ciğerleri fazla efor harcamaktan yanıyor, daha fazla devam edemeyeceğini hissediyordu. Ama duramazdı. Ayaklarının altı çalı ve dikenlerin etkisiyle kesiliyor, yanıyordu. Gözyaşları gözlerinden hızla süzülüyor, koyu makyajını tüm yüzüne dağıtıyordu.

"Ölmek istemiyorum" diye düşündü.

Yanlış yöne gittiğini fark ettiğinde her şey için çok geçti. Partinin sesi kulaklarına duyulmaz denecek kadar az gelir olmuştu. Kalabalıktan uzaklaşmaması gerekiyordu. Onu öldüreceğini anladığı an kaçmıştı ancak korkuyla nereye gittiğine dikkat etmemişti. Şimdi herkesten uzakta bu ıssız ormanda saklanacak bir yer arıyordu.

Daha fazla dayanamayarak büyük bir ağacın altında durdu. Sırtını ağaca yaslayıp korkuyla etrafına baktı. Bakışları hızla ormanı tararken her tarafta aynı tip ağaçlar vardı. Hiç kimse görülmüyordu.

Rahatlayarak gözlerini kapatıp kafasını arkaya yasladı. Yüzünde sevinçli bir gülümseme oluşmuştu. Onu atlatmayı başarmıştı! Derin derin nefes alırken hemen arkasından duyduğu sese tepki vermek için çok geç kalmıştı.

Bir el ağız ve burnunun üstüne kapandı. Kurtulabilmek için çırpındı. Burnuna tuhaf bir koku doldu. Gözleri kararmaya başladığında elin sahibi karşısına geçti. Bedeni ağırlaşırken katili kulağına eğilerek "Üzgünüm" diye fısıldadı. Üzgünüm! Hayatı sona ererken duyduğu tek kelime olmuştu.

Ertesi gün

Genç kız gözlerini açtığında sevinçliydi. Ellerini geriye atarak esnedi. Yorucu ve çılgın geçen bir yılın ardından sonunda okul bitmişti. Bugün ailesiyle yaz tatiline çıkacaklardı ve görecekleri yeni yerler için heyecanlıydı.

Telefonu çalmaya başladığında yatağından doğruldu. Pencerenin önündeki çalışma masasındaki telefonunu almak için ayağa kalktı. Üstünde sadece iç çamaşırları vardı. Arkadaşının aradığını görünce gülümsedi. Dün geceki efsane partinin dedikodusunu yapmak için arıyor olmalıydı.

Telefonu alıp "Efendim" diye cevaplarken duvar kenarındaki terasa açılan kapıların önüne gitti. Bir elini duvara yaslayıp deniz manzarasını tadını çıkartarak arkadaşının konuşmasını bekledi. Karşı taraftaki genç kız kesik kesik bir sesle "Duydun mu?" diye sordu.

Genç kızın kaşları çatıldı. "Neyi duydum mu?" diye sorduğunda arkadaşı "Ölmüş! O ölmüş! Dün gece partiden sonra eve dönmemiş, polis bu sabah cesedini bulmuş" dedi.

Genç kız korkuyla titrerken "Nasıl ölmüş?" diye sordu. "İntihar etmiş" cevabını aldığında nefesi kesildi. "Polis partideki herkesle konuşmak istiyormuş" diyen arkadaşının cümlesi bitmeden kapısı çalmıştı.

Arkadaşının kelimeleri uzaktan gelmeye başlarken kapı açıldı. Annesinin bembeyaz olmuş yüzü kapı aralığından görülürken genç kız yutkundu.

"Polis geldi. Seninle konuşmak istiyorlar, üstünü giyinip aşağı gel lütfen""

*****Bölüm Sonu********


Biliyorum çok kısa ama biraz heyecan yaratmak iyi olur diye düşündüm :) İlk bölüm önümüzdeki hafta Cuma günü gelecektir. Yani Gençlik Ateşi bölüm günlerimiz Cuma günleridir. Yeni bir hikaye, yeni bir nefes... Umarım benim kadar seversiniz.

Hikaye ile ilgili kısa bir bilgi. Bu bölüm anladığınız üzere hikayenin geçtiği tarihten 9 ay sonrasına ait. İlk bölümde 9 ay öncesine gidip her bölüm giriş bölümüne yaklaşacağız. Bakalım beğenecek misiniz?

Her bölüm bana ışık olacak yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum, şu zor günlerde hayatınıza her günden daha fazla iyi bakın ;)

GENÇLİK ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin