GENÇLİK ATEŞİ

Bölüm 1

9 Ay Önce

Derin, elbisesinin kısa ama fazlasıyla kabarık olan eteğini düzelterek kapıya doğru ilerledi. Yüzünde en dikkat çekici gülümsemelerinden biri vardı. Kahverengi saçlarını tepeden prenses topuz şeklinde toplatmıştı. Beyaz elbisesinin askısız üst kısmı vücuduna tam oturuyordu. Elbisesinin kat kat tüllerden oluşan eteği ve topuzuyla tam bir balerin gibi olmuştu. İstediği de buydu. Bir gün herkesin imrenerek izlediği ünlü bir balerin olacaktı. Ancak şuan ayağında on santimlik topuklu ayakkabılarıyla kusursuz görünmeliydi.

Müziğin son ses çaldığı, misafirlerinin doyasıya eğlendiği havuz kenarındaki partiye katılmak için kapıdan çıktı. Bu onun üniversitedeki ilk yılına özel verdiği partiydi. Arkadaşlarıyla birlikte gidecekleri üniversite de ilk yıllarıydı ve bunu doyasıya eğlenerek kutlamak istemişlerdi. Ayrıca yıllar önce ülkeden ayrılan ve tekrar aralarına dönen arkadaşı içinde bir hoş geldin partisi olacaktı.

Merdivenden indikten sonra havuz kenarındaki masada duran arkadaşlarını ve abisini gördü. Gülümseyerek onlara doğru ilerledi. En yakın arkadaşı Sidem kollarını açarak onu kucakladı. Kısaca kucaklaştıktan sonra diğerleriyle selamlaştı.

"Parti nasıl gidiyor?" diye sorduğunda abisi Doruk "Senin sülük hala gelmedi" diyerek durumu bildirdi.

Derin gözlerini devirdi. "Kıza şöyle seslenmekten vazgeç. Küçükken de bu şekilde davranıyordun" dediğinde abisi elindeki içki bardağıyla ona doğru döndü. "Çünkü tam bir sülüktü. Peşimizden ayrılmıyordu" dediğinde Sidem lafa girip gülerek "Çünkü sana aşıktı" dedi.

"Sidem!" diye uyardı onu Derin. "Ne var? Bunu herkes biliyordu" diyen arkadaşı umursamazca omuz silkti. "Sadece sekiz yaşındaydınız" diyerek hatırlatan onun yanındaki Bartu oldu.

"Ah canım unuttun mu sen bana altı yaşımdan beri aşıksın. Üstelik sende sadece on yaşındaydın" diyen Sidem sevgilisine dönüp gülümsediğinde Bartu alayla onun yüzüne baktı ancak bir karşılık vermedi.

Derin bakışlarını partideki diğer misafirlerin üstünde gezdirdi. Partiye yeni okulundaki birçok öğrenci katılmıştı. Birçoğu ailesinin iş çevresinden tanıdığı kişilerdi ancak ilerdeki masada duran grup tamamen yabancıydı. Çünkü onlar okulun burslu öğrencileriydi. Okul yönetiminde olan annesi birkaç burslu öğrencinin de partiye davet edilmesinin iyi bir fikir olacağını söylemişti. Derin de annesi gibi düşünüyordu. Hiçbir zaman sınıf ayrımı yapan bir insan olmamıştı ancak partide şimdiden bir kutuplaşma görülüyordu. Herkes onun gibi düşünmüyordu. Yanındaki arkadaşları da onun gibi düşünmeyenlerdendi.

Diğer masadaki çocuklardan biri kafasını çevirip ona baktı. Üstünde sade bir beyaz gömlekle siyah pantolon vardı. Uzun boylu ve esmer tenliydi. Gözündeki kalın çerçeve gözlükleriyle Clark Kent'e benziyordu.

"Pekala" diyen Derin arkadaşlarına döndü. "Ben yeni arkadaşlarımızla tanışmaya gidiyorum. Benimle gelmek isteyen var mı?" Sidem ve Bartu alayla gülerken o sıra arkasından gelen Civan elini Derin'in omzuna atarak "Seninle her yere gelirim bebek" dedi. Doruk, Civan'a çatık kaşlarla bakarken Derin elini tutup omzundan çekerek "Ama ben seninle hiçbir yere gitmem Civan" dedi.

"Ah be güzelim bu şekilde davranarak kalbimi kırıyorsun ama" diyen Civan diğer tarafa dönüp Sidem'in yanağını sıkarak "Sen nasılsın yavrum?" dedi.

Sidem onun eline vurarak kendinden uzaklaştırırken Derin "Ben gidiyorum" diyerek masadan ayrıldı. "Ben de seninle geliyorum" diyen Doruk kardeşinin elini alıp koluna yerleştirerek ona eşlik etti.